Oluç: 400 vekile ulaşabilmek için HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye etmek istiyorlar
‘Bunların üstüne gidersek, milletvekilliklerini düşürelim, hapse atalım, öfkelenip demokratik siyasette işimiz yok, diyeceğimizi düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar.’
Derya OKATAN
ARTI GERÇEK- Meclis’e 33 yeni fezlekenin gelmesiyle birlikte Ankara’da siyasetin gündemi milletvekili dokunulmazlıklarına çevrildi. Fezlekelerin büyük çoğunluğu HDP milletvekillerine ait. Meclis Adalet Komisyonu’nda toplam 1336 fezleke bulunuyor. Bunlardan 955'i HDP milletvekillerine ait.
HDP, konuyu bu hafta sonu yapacağı MYK ve milletvekilleri toplantılarında ele alacak. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bu toplantılardan bir yol haritası beklediklerini söyledi. Dokunulmazlıkların kaldırılması ya da HDP’yi kapatma tartışmalarını, HDP’yi demokratik siyasetten tasfiye amacına bağlayan Oluç, bu çabanın arkasında ise AKP’nin yeni anayasa yapabilmesi için ihtiyacı olan 400 milletvekili hedefini görüyor. Ancak Oluç, demokratik siyasetten kesinlikle vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor.
Meclis’te aralarında Artı Gerçek’in de bulunduğu bir grup gazeteciyle bir araya gelen Oluç, fezlekeler, Gare ve gündemdeki diğer konulara dair değerlendirmelerde bulundu.
Fezlekelerin içeriğinin tamamının milletvekillerinin yapmış olduğu konuşmalar olduğunu söyleyen Oluç, "Meclis Başkanının tabi ki yasama ilgili konuşacak ama yargı ile ilgili de iki cümle söylemesi iyi olabilirdi. Çünkü bu fezlekelerin tamamı yapılmış olan konuşmalarla ilgili. Meclis Başkanının şunu sorması lazım, ‘Milletvekilleri konuşma yapmayacak da ne yapacak?’" diye konuştu.
Bazı fezlekelerin ise "susmakla ilgili" olduğunu anlatan Oluç, bir milletvekili konuşurken yanındaki milletvekili itiraz etmediği için fezleke düzenlendiğini aktardı. Oluç, "Konuşsanız fezleke geliyor, sussanız fezleke geliyor. Yargı denenemez buna" diye ekledi.
‘FEZLEKE HAZIRLAYAN SAVCILAR TERFİ ETTİRİLİYOR’
"HDP hakkında ne kadar fazla fezleke hazırlamış olan savcı varsa onun terfisi o kadar hızlı oluyor" diyen Oluç, yargının hukukla ve evrensel ilkelerle alakası kalmadığını vurguladı. Oluç, "Meclis'in kötü hissetmesini gerektirecek bir durum yok ama yargının kendini kötü hissetmesini gerektirecek durum var" diye konuştu.
Son gelen fezlekelerin öne çekilmesinin beklenip beklenmediği sorulan Oluç, "922 fezleke vardı, bu gelenlerle birlikte 955 oldu. 922 fezlekenin önüne bu fezlekeleri geçirmenin hukukta nasıl bir açıklaması var? Diyelim bir arkadaşımızın 5 fezlekesi var, 6.’sı gelmiş. O beşi işleme koymayıp altıncısını koymak, ‘aslında diğer 5 fezleke uyduruk fezlekelerdi, onları işleme koymadık, 6.’sı ciddi, onu devreye alıyoruz’ anlama mı geliyor? Burada ölçü ne?" diye sordu.
Fezlekelerin işleyişi hakkında da bilgi veren Oluç, "Aslında dokunulmazlığın kaldırılmasıyla ilgili oylama hukuki bir şeydir. Hem alt komisyon hem karma komisyondaki milletvekilleri mahkeme heyeti gibidir. Fezlekesi konuşulan vekil orada savunmasını yapar. Orada oturacak vekiller de mahkeme heyeti gibi, savunmayı dinleyecek, belki diyecek ki haksız, belki ikna olacaklar, dokunulmazlığının kalkmaması lazım diyecekler. Demokratik prosedürün böyle işlemesi lazım. Ama karma komisyondaki üyeler ve oy verecek vekiller zaten yargıya varmışlar. Yani hâkimler mahkeme olmadan karar vermişler. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Aslında hepsi bir mizansene dönüşüyor" dedi.
Oluç, bu hafta sonu MYK ve milletvekili grubunun toplanacağını ve fezlekeler konusunda bir yol haritasının çıkacağını da bildirdi.
‘SİNE-İ MİLLET TARTIŞMASI KESİNLİKLE YOK’
Oluç, "Sine-i millet düşünüyor musunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Sine-i millet diye bir tartışmamız kesinlikle yok. Bugün Cumhuriyet manşetine taşımış, gördük. Kesinlikle yanlış bilgi. Üzülerek bu lafı kullanıyorum ama yalan haber. Zamanında böyle bir tartışmamız vardı, sonuçlarını açıkladık. Olursa yine açıklarız, gizli olmaz. Bu manipülasyona gelmeyiz."
‘YAVUZ BEY AKP-MHP’NİN KAPISINDA İKBAL AVCILIĞI YAPIYOR’
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun fezlekeler için "evet deriz" sözlerini de değerlendiren Oluç, "Yavuz beyin neye dayanarak bunu söylediğini bilmiyoruz, fezlekeleri görmüş de bir yargıya mı varmış ki, biz daha görmedik, bunu bilemiyoruz ama okumadığı çok açık. Önceden kararı vermiş kendisi. Yavuz bey HDP hakkında sık sık münasebetsiz laflar ediyor, çok ciddiye almıyoruz. AKP-MHP’nin kapısında ikbal avcılığı yaptığınızı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
‘BİZİM ÜZERİMİZDEN MİLLET İTTİFAKI PARÇALANMAK İSTENİYOR’
Öte yandan, dokunulmazlıklar üzerinden Millet İttifakı’nın parçalanmaya çalışıldığı yorumlarının hatırlatılması üzerine Oluç, bu yorumlara katıldığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İktidar, muhalefetin birlikte hareket etmemesi için her türlü adımı atıyor. Siyaset dışı araçlarla bu işi yapmaya çalışıyor; manipülasyonla yapıyor, hukuk dışı adımlar atıyor, kara propaganda sürdürüyor. Biz Millet İttifakı’nın bir parçası değiliz ama bizim üzerimizden Millet İttifakı’nı parçalamaya çalışan bir iktidar tutumu olduğu çok açık. Millet İttifakının parçası olan partilerin bu durumun farkında olması ve buna yönelik siyaset ve taktik geliştirmeleri önemlidir diye düşünüyorum. Bunu kendileri zaten mutlaka tartışıyorlardır.
"Buradaki sorun iktidarın demokratik meşruiyeti olan ve siyasi etiğe uygun olan yöntem, söylem ve araçları kullanarak mücadele etmiyor olmasıdır. Yürütmenin çeşitli mensupları ellerinde fotoğraflarla TV stüdyolarını dolaşıyor. Meşru değil yaptıkları. Ya itibar suikastı yapıyorlar ya kara propaganda yapıyorlar, gerçek olmayan iddiaları ortaya atıyorlar ve bunlar üzerinden bir algı operasyonu sürdürüyorlar. Bu yaptıklarıyla Türkiye’deki politik iklimin demokratikleşmesi, normalleşmesi ve demokratik bir zeminde konuların tartışılmasına engel oluyorlar."
‘HDP’Yİ DEMOKRATİK SİYASETTEN TASFİYE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’
AKP ve MHP’nin, HDP'yi demokratik siyasetten tasfiye etmek istediğini ifade eden Saruhan Oluç, "Siyasi olarak baş edemediğiniz, fikirlerini yenemediğiniz, yani sandıkta yenemediğiniz bir siyasi partiyi siz yargı yoluyla tasfiye etmeye çalışıyorsunuz" dedi.
‘SADECE SEÇİM HESABI DEĞİL, DAHA UZUN VADELİ BAŞKA BİR HESAP VAR’
Oluç, "Bu tutumun altında seçim hesabı mı yatıyor?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
"Seçim hesabı da var ama sadece bu değil. İktidar, Anayasa'yı tek başına değiştirecek sayı olan 400 milletvekiline ulaşmak istiyor. Zaten kayyum atamalarıyla ve bu sopayı bütün muhalif belediyeler üzerinde sallayarak, yerel yönetimleri kontrol altına aldılar. Medya, hukuk kontrol altında, üniversiteler akademi dünyası kontrol altında. Yasamada sayısal çoğunluğu var fakat tek başına anayasa değişikliği yapamıyorlar. Esas hedefleri, bunu sağlayacak sayıya ulaşmak. İşin içinde seçim hesabı var, ama sadece seçim hesabı değil daha uzun vadeli başka bir hesap da var."
‘YENİ ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR AMA BUNUN İÇİN POLİTİK ORTAM YOK’
Uzun vadeli plan olarak ise anayasa değişikliğine işaret eden Oluç, "Evet, Türkiye’nin demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Ama anayasayı yapacak politik ortam yok. Bize fezlekeler yağacak, sonra da biz demokratik ve özgürlükçü anayasa yapıyoruz diye masaya oturacaklar. Bu gerçekçi mi? Sadece bizimle ilgili de değil. Toplumsal ve siyasal bütün muhalefet için geçerli. Bir sivil toplum kuruluşu bir toplantı düzenleyecek, iki çift laf edecek, başları derde girecek ama bir taraftan da anayasa yapacağız, diyorlar. Sivil ve bütün toplumu kapsayan yeni bir toplumsal sözleşme yapabilmenin yolu, demokratik bir tartışma ortamını sağlamaktan geçiyor. Yani politik iklimin değişmesi gerekiyor" dedi.
‘İNSAN HAKLARI EYLEM PLANININ BİRİNCİ MADDESİ MİLLETVEKİLLERİNİ HAPSE ATMAK MI OLACAK?’
Ancak iktidarın böyle bir niyeti olmadığını dile getiren Saruhan Oluç, şöyle devam etti:
"Şimdi İnsan Hakları Eylem Planı açıklanacak, dediler. İnsan Hakları Eylem Planı’nın demek ki birinci maddesi, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırıp, yargılamak, hapse etmek, ikinci maddesi HDP’yi tasfiye etmek. Böyle mi olacak? Bütün dünya sormayacak mı, ‘İnsan Hakları Eylem Planı yapıyorsunuz da peki bu yaptıklarınız nedir?’ diye. O yüzden söylediğimiz şu: Evet, Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var, Türkiye’nin yeni bir yol temizliğine ihtiyacı var, demokratik bir politik iklimin oluşması gerekiyor. Ama bu iktidarın böyle bir niyeti olduğu kanaatinde değiliz.
‘400 MİLLETVEKİLİNE SAHİP OLMAK İÇİN…’
"Böyle bir niyetleri yoksa o zaman yeni bir anayasa yapmanın yolu nedir, Meclis’te 400 milletvekiline sahip olmaktır. Meclis’te 400 milletvekiline nasıl sahip olursunuz? Bir tek yolu kaldı bunun. İYİ Parti’yi yanınıza katacaksınız ya da baraj altında bırakacaksınız ve HDP’yi tasfiye edeceksiniz. HDP’yi tasfiye etmek neden çok önemli? Çünkü Kürt coğrafyasında HDP çok ciddi oy alıyor. Bu oyları HDP alamazsa, seçime giremezse, engellenirse bu oyların karşılığı olan milletvekillikleri AKP’ye gidecek diye düşünüyorlar, hesapları bu. Bu hesabın demokratik meşruiyetle alakası yok. Siyasi rekabet üzerinden bu hesap yapılsa, HDP’yi sandıkta yenmek gibi, bu meşrudur ama siyasi rekabet yok burada. Bizim seçmenlerimiz hafızası güçlü olan ve siyasi bilinci yüksek seçmenlerdir. Türkiye’deki seçmenlerin birçoğu böyledir. Ama bizim seçmenlerimiz çok badire atlattıkları için, çok ağır baskılarla karşı karşıya kaldıkları için daha duyarlıdırlar. Yani bizim seçmenlerimiz HDP’nin bütün seçilmişlerini cezaevine koyan, HDP’yi tasfiye etmek için her adımı atan, kendilerine beddua eden bir iktidarı asla unutmazlar, unutmayacaklar. Kimse zannetmesin ki HDP’yi siyaset sahnesinden sildiğimizde -ki silinemez, partiyi kapatmakla HDP fikriyatını, politikalarını ortadan kaldıramazsınız- onların seçmenleri bize oy verir. Öyle olmaz ve olmayacak."
‘SİYASET BİZİM İÇİN SATRANÇ OYUNUDUR’
Oluç, HDP’nin kapatılması durumunda çeşitli planlarının olduğunu da sözlerine ekledi. Oluç, "Hukuk komisyonumuz bir çalışma yaptı. O konuda çeşitli planlarımız var" dedi. Oluç, bu planlarını açıklamazken, "Siyaset bizim için biraz satranç oyunudur. Birkaç hamle sonrasını planlıyoruz, karşı hamleleri de bekliyoruz. Dolayısıyla tavla gibi oynamıyoruz. Ne zar gelirse ona uygun cevap vereceğiz demiyoruz" ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR KENDİ BAŞARISIZLIĞINI ÖRTMEK İÇİN MUHALEFETE SALDIRIYOR’
Gare konusunda da değerlendirmelerde bulunan Oluç, ailelere, muhalefete ve iktidara alıkonulan asker ve polislerin sağ salim evlerine dönmesi için her şeyi yapmaya hazır olduklarını söylediklerini hatırlattı. Oluç, "Onların hepsi hayatını kaybetmiş olunca yapılan iş çok açık başarısızlık. İktidar yaptığı operasyonun başarısızlığını örtmek için muhalefete, HDP’ye saldırıyor. Ama tutturamadı. HDP’ye yapılan saldırı karşılıksız kaldı" dedi. Oluç, muhalefetin bu konuda iyi bir sınav verdiğini dile getirdi.
‘DEMOKRATİK SİYASETTE İŞİMİZ YOK, DİYECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORLARSA YANILIYORLAR’
Oluç, şöyle devam etti: "Bunları neden yapıyorlar? Çünkü çaresizler. Bunu görüyoruz. İkincisi de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü dışında biz herhangi bir çözüm yolu olduğunu düşünmüyoruz. Bu iktidar ise güvenlikçi politikalarla sorunu çözme anlayışına geldi. Bu çözüm değil çözümsüzlüktür. Biz demokratik ve barışçıl çözüm için elimizden geleni yapma ve bu mücadeleden vazgeçmeme konusunda kararlıyız. HDP’yi kapatsalar da bütün milletvekillerini yargılayıp cezaevine koysalar da kararlıyız. Bütün belediyelerimize kayyım atandı, tutumumuzu değiştirmedik. Kürt sorununun demokratik barışçı çözümü için diyalog, müzakere, mecliste bu işi çözme gibi konularda çağrı yapıyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesi için adım atılması çağrısında bulunuyoruz. Bunu muhalefete de iktidara da söylüyoruz. Kararlı tutumumuzdan vazgeçmiyoruz.
"Bunların üstüne gidersek, milletvekilliklerini düşürelim, hapse atalım, öfkelenip demokratik siyasette işimiz yok, diyeceğimizi düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar. Bugüne kadar yaşanan baskılara rağmen bu konuda kararlı tutumumuzu değiştirmedik. Bundan sonra da değiştirmeyi düşünmüyoruz."
‘BATASUNA ÖRNEĞİNİ YANLIŞ BİLİYORLAR’
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, "Sürekli ‘terörle’ bağlantınız olduğu iddiası var. Bu algı karşısında bir söylem değişikliği olur mu? Terörle bağlantılı partilerin kapatıldığı yönünde Batasuna örneği veriliyor. Bu algıyı kırmak için ne yapacaksınız?" şeklindeki soru üzerine "Batasuna bizimle örtüşen bir örnek değil. Mesela 2019’da DTP kapatıldı. AİHM’den DTP’nin kapatılması uygun değildir, kararı çıktı. DTP’nin Batasuna ile bir benzerliği olmadığı söylendi. Batasuna davasında daha çok Refah Partisi’nin kapatılma davası referans alınmıştır. İçişleri Bakanı ikide bir Batasuna diyor, belli ki Refah Partisi’nin kapatılması iyi oldu demek istiyor. Yanlış biliyorlar. Bizim Batasuna ile benzerliğimiz yok" dedi.
Oluç, şöyle devam etti: "Bizim şiddet ile Türkiye’nin herhangi bir sorununun çözüme ulaşılamayacağına dair çok net fikrimiz var. Bunu Meclis’te de dışında da söylüyoruz. Bu sorunun çözümü için müzakere, uzlaşma, toplumsal barışa ihtiyaç var. Şiddet karşısında tutumumuz çok net. Bir şehir efsanesi var; HDP bölücü parti, bölmek ve ayrıştırmak istiyor, diye. Bunu konuşanlar HDP’nin belge ve politikalarını yeterince araştırmamışlar. Seçim bildirgemizde Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüyle ilgili olarak üniter yapının korunması ve bu çerçevede demokratik çözümün ortaya çıkması ifadesi yer almaktadır. Üniter yapı konusunda tutumumuz nettir."
PERVİN BULDAN’IN AÇIKLAMALARI
Saruhan Oluç, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın "Çözüm süreci başarıya ulaşırsa nelerin yapılacağına dair bizlere vaat edilenleri açıklamazsak namerdiz" sözleri hakkında ise "Heyette değildim. Heyetteki kişiler ancak bir şey söyleyebilirler. Benim bildiğim bir şey yok" yanıtını verdi.
Oluç, kamuoyunda "gizli pazarlık mı yapıldı" şeklinde sorular sorulduğunun hatırlatılması üzerine ise "Bir pazarlık konusu değildir" dedi.
‘AYHAN BİLGEN YENİ PARTİ Mİ KURUYOR?’
Oluç, Ayhan Bilgen’in parti kuracağı iddiası konusunda ise "Ayhan Bilgen ile tutuklandığında görüştüm. O zaman böyle bir niyetten bahsetmedi. Parti kuracak diye ağzından duyduğumuz bilgi yok. Yakın zamanda tekrar ziyaret etmek istiyorum. Ayhan Bilgen çok takdir ettiğim bir arkadaşımızdır. Birlikte çok çalıştık. Böyle bir fikri varsa açıkça söyler ama ben Ayhan Bilgen’in parti kurmanın bu kadar kolay bir iş olmadığını bilen bir arkadaşımız olduğunu da biliyorum" ifadelerini kullandı.
MUHALEFETE DOSYA SUNULACAK
HDP Grup Başkanvekili Oluç, muhalefet turu hakkında ise şu bilgileri verdi: "Bu turlarda yaptığımız görüşmeler iyi geçti. Kendi düşüncelerimizi aktardık. Yol temizliği dediğimiz yasalarda yapılması gerekenler, anayasa tartışmaları, yaşanan hukuksuzluklar, iş aş sorunları, tüm bunları konuştuk. Büyük ölçüde de ortaklıklar olduğunu tespit ettik. Ne tür yasal değişiklikler yapılabilir, bir anayasa tartışması nasıl sürdürülebilir, bu konularda hazırlıklarımız var. Bu görüşmeler tamamlanınca hazırlığımıza son halini verip dosyamızı partilere ileteceğiz. Bunun içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen sistemden nasıl bir yere geçmesi gerektiğine dair görüş ve önerilerimiz de var."
Açlık grevleri konusunda ise "Çok endişeliyiz" diyen Oluç, "Meseleyi yakından takip ediyoruz. Talepleri hukuki ve insani taleplerdir. Bizim mücadelemiz ve çabamız bir insanın hayatına zarar gelmeden bu taleplerin gerçekleşmesi ve açlık grevlerinin sona ermesidir. İktidardan bu konuda gereken cevap alınamamıştır ama çabamız sürecek, kimsenin hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Çok önemsediğimiz bir konu" ifadelerini kullandı.