Özel ve İmamoğlu Beşiktaş'ta: 'İktidarın rakipsiz rekabet hayallerine son vereceğiz'
Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat'ın gözaltına alınması üzerine belediye önüne gelen İmamoğlu ve Özel, operasyon talimatının en tepeden geldiğini vurguladı. Özel, asıl hedefin İmamoğlu olduğuna dikkat çekerken İmamoğlu, "Onların rakipsiz bir rekabete girecekleri hayallerine son vereceğiz" dedi.
Artı Gerçek - Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın belediyeye yönelik soruşturma kapsamında şafak operasyonuyla gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, akşam saatlerinde belediye önüne gitti.
Belediye önündeki buluşmada ilk konuşmayı İmamoğlu yaptı. İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
* Ne yazık ki demokrasi mücadelesi, hak, hukuk ve adalet mücadelesi kolay olmuyor. Hele hele karşınızda şirazeyi kaçırmış, koltuğu kendi malı gibi gören, milletin malını kendine ait hisseden bir zihniyetle mücadele ediyorsanız, iş daha da zorlaşır. Bakın, hatırlayın, daha dün, 16 milyon insanın iradesiyle, 31 Mart 2019 yılında, sizlerin oylarıyla seçildiğimiz bir seçimi, öyle edip, böyle edip, altından girip üstünden çıkıp, uydurarak, kaydırarak, bir de utanmadan "Çaldılar" diyerek seçimi iptal etmediler mi? İşte o seçimi iptal eden akıl, niçin iptal etti biliyor musunuz? "Ben seçimi iptal ederim, yine allem ederim, kallem ederim, bu seçimi alırım, işime bakarım, İstanbul bana ait" dedi. Öyle "İstanbul benim aşkım" falan hikaye. "İstanbul bana ait!" Bu duygu, bu bakış açısı, işte bu tek kişilik akıl, memleketimizi bu duruma getirdi.
'İSTANBUL'U KAYBETMENİN HIRSIYLA...'
* Bugün İstanbul'umuzun kalbi, göbeği, merkezi, onlarca başkonsolosluğun olduğu Beşiktaş, yüzlerce yabancı firmanın, sermayenin olduğu bir Beşiktaş ilçesinde uydurarak, kaydırarak, belli bir yaşın üstündeki evin büyüklerini korkutarak, sabahın köründe, şafak vakti, ev baskını yaparak, ‘Ben adaleti yerine getiriyorum’ diyen bu akıl, aynı akıldır. Bu gördüğünüz yerde, bu anlattığım insanların bulunduğu yerde, yaptığı iş, bir koltuğu kaybetmenin hırsıyla, İstanbul'u kaybetmenin hırsıyla, yarın da Türkiye'yi kaybedeceğini bugünden oy hissettiği korkuyla yapılmış bir adımdır. Bu işin başka bir açıklaması yoktur.
* Aslında mesele ne Esenyurt ne Beşiktaş; mesele, elbette ki daha büyük bir mesele. Mesele; bir otoriter aklın, otoriter bakış açısının sürece dair yol yürüme stratejisi ve biçimidir. Bakın, bir yandan milletçe bir açılım yapalım, kardeş olalım, barışalım bakış açısı, ama bir başka yerden ise, yine milletin aklını karıştırarak, milletin aklıyla oynayarak, milletin aklını, vicdanını, hukuka bakış açısını küçümseyerek atılan bu adımlar… Bugün İstanbul'dan Ankara'ya giderek, Genel Başkanımızla bu konuları konuştuk. Genel Başkanımızla paylaştım; ihaleye fesat iddiası nedeniyle belediye başkanı gözaltına alınamaz. Belediye başkanı, 5800 sayılı kanuna göre belediye başkanları, ihale ve harcama yetkilisi değildir. Bakın, buradan şunu söylemiyoruz; Hiç kimse dokunulmaz değildir. Ama buradan ifade ediyorum. Bu gözaltına alma biçimi, bu davranış biçimi, hukuk dışıdır. Aynı şeyi Esenyurt'ta yaptılar. Şimdi Beşiktaş'ta yapıyorlar. Bunun adı, itibar suikastıdır. Bunun adı, yargı tacizidir. Bunun adı, yargının siyasete alet edilmesidir.
'TEK DERTLERİ İTİBAR SUİKASTI'
* Sevgili dostlarım, tek dertleri; İstanbul'da CHP’li başkanlara itibar suikastları düzenlemek. Bakın, bir şirket üzerinden bir işlem yürütüyorlar ve bu şirketin başındaki insanı da ‘çetenin başı’ olarak açıklıyorlar. Bir şirket, ki o şirket, sadece CHP’li belediyelerden iş almamış. Bakın buradan söyleyeyim; bu şirket, İBB'nin iştiraklerinin de işini almış. Açık ihaleyle almış. Ama bu şirket, aynı zamanda Yargıtay’ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, Türk Hava Yolları'nın ve burada sayamayacağım birçok kamu hastanesinin, çok sayıda üniversitelerin, dikkatimi çekti Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin, başka büyükşehir belediyelerinin, AK Parti'nin başka belediyelerinin, havalimanı işletmelerinin, Elektrik Üretim A.Ş. gibi onlarca kamu kuruluşu ve onlarca AK Partili ilçe belediyesinin işlerini almış. Şimdi buradan savcı beylere, bu iddianameye hazırlayan, bu kalbi kötü, uygulaması kötü, savcı beylere sormak isterim; Esenyurt'ta yaptığınızı ya da Beşiktaş'ta yaptığınızın aynısını, Türkiye Büyük Millet Meclisi için de yapacak mısınız?
'HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ'
* İktidarlar, her yerde vardır. Elbette demokrasilerin içerisinde muhalefet de vardır. İktidar, bugün Türkiye'yi muhalefetsizleştirmek istiyor. Hatta muhalefeti dizayn etme gayreti içerisinde ve rekabeti ortadan kaldırma çabası içerisinde. Ama şunu söyleyeyim: CHP, asla o bildikleri bir parti değildir. Dünyada eşi benzeri olmayan, 100 yıllık bir çınardır. Hiç şüpheniz olmasın. Yapılan bu yargı tacizine ve saldırılara karşı, hep birlikte iri olacağız, diri olacağız. Hep beraber mücadele edeceğiz. Hiç şüpheniz olmasın; siyasi saldırılara karşı, siyasi karşılık vereceğiz. Onların sandığı dizayn etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Onların rakipsiz bir rekabete girecekleri hayallerine son vereceğiz. Ve göreceksiniz; hep birlikte onları ne yapacağız biliyor musunuz? Türkiye'nin tarihinden silip, evlerine yollayacağız. Bu kadar net.
ÖZEL: ERDOĞAN'IN UYKULARINI KAÇIRDIĞI İÇİNDİR
İmamoğlu’nun ardından konuşan Özel, uyuşturucu baronlarına yapılmayan muamele ile Akpolat’ın gözaltına alındığını ifade etti. İsim vermeden Ekol TV’yi de eleştiren Özel, şunları söyledi:
* Değerli Belediye Başkanımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Bir belediye başkanı, bir ihaleden sorumlu tutulup sorgulanamaz. Kim imza attıysa onun sorumluluğundadır. Kanun açıkça yazıyor. Öyle olmasaydı Tayyip Bey, görev yaptığı sürede 50 kere gözaltına alınırdı, 25 kere tutuklanırdı. Eğer öyle olsa yarın Türkiye’deki bin 300 belediye başkanının 300’ünün mahkemede ifadeye gitmesi lazım. Kimseye yapılmayan, kanunen yapılmaması gereken bu muamele bir belediye başkanına yapılıyorsa onda bir kusur olduğu için değil; onun partisi CHP olduğu için, onun oyu yüzde 65 olduğu için, 31 Mart’taki büyük zaferin sahiplerinden biri olduğu için, Tayyip Erdoğan’ın uykularını kaçırdığı içindir.
'İMAMOĞLU'NA DOĞRU GİDECEĞİNİ SANIYORSA O İŞ KOLAY DEĞİL'
* İstanbul Büyükşehir, bütün belediyelerimiz kendinden önceki dünya kadar yolsuzluğu ifade ettiler, ortaya koydular. Birini gelip de soran yok, sorgulayan yok ama iş CHP’ye gelince itibarsızlaştırmak için Ahmet Özer’den; Esenyurt’tan başlayıp, Beşiktaş’la bağlayıp adım adım ilerleyerek bir türlü bileğini bükemediği, yenemediği, siyaset hayatında ona hiç yenilmemiş olan Ekrem İmamoğlu’na doğru gideceğini sanıyorsa o iş o kadar kolay değil.
* Sabah suç örgütü lideri; bir tarafı Beşiktaş bağlantısı, bir tarafını da Ahmet Özer’e bağlayacak, ‘Esenyurt bağlantısı’ diyor. Döndük, baktık Esenyurt’ta. Evet, bu şirket. Bir ihale açılmış, 9 şirketle yarışmış ve yüzde 15 kırımla ihaleyi almış. Hikâyenin burasına kadarını anlatıp Esenyurt’a bağlıyor. Beşiktaş ile Esenyurt’u birbirine bağlıyor, oradan da işi İBB’ye bağlayacak. Eline yüzüne bulaştırdığı işe bakın. İhale yapılmış, almış ama iki ay itiraz süresi var diye ne bir hakediş kesilmiş ne para ödenmiş, beklenmiş. O sırada belediyeye kayyum atanmış. Ahmet Özer hiçbir imza atmadan Silivri’ye yollanmış ama gelen kayyum bütün ihaleleri incelemiş, bu ihaleye bakmış, itiraz etmemiş. Bir ay uzatma vermiş, günü gelince de ihaleyi onaylamış, işe başlatmış.
* Eğer İhsan Aktaş’ın Esenyurt’tan aldığı ihalenin hesabı sorulacaksa ihaleyi açık düzenleyip 9 firmayı çağıran Ahmet Özer’e değil, ihaleyi onaylayan o senin kayyumuna soracaksın onun hesabını, kayyumuna.
ERDOĞAN'A SESLENDİ
* Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bir çocuğun kapasitesi belliyse ona anası, babası, öğretmeni çok yüklenirse o bir işi yapacağım diye telaştan eline yüzüne bulaştırır. Bu giyotini buraya yollamışsın, "İstanbul’u karıştır" demişsin, "Esenyurt’tan başla, Beşiktaş’a ulaş, oradan herkesi bu işe bulaştır" demişsin. Bu işi eline yüzüne bulaştırdı. Bu kifayetsiz muhteris, bu suçlarıyla birlikte her gece yatan, sabah suçlarıyla birlikte uyanan kifayetsiz muhteris, suçlaya suçlaya "Ahmet Özer’i bulaştıracağım" diye senin bir gecede vali yardımcısı yapıp kayyum olarak atadığın eski kaymakamı, yeni vali yardımcısını suçluyor. Oradan Beşiktaş’a ulaşmaya çalışıp oradan gizliliklerle İstanbul Büyükşehir’e doğru gitmeye çalışıyor. Suçüstü yakalanmıştır. Verdiğiniz talimat gizli değil, aleni; yapılan işler ahlâka uygun değil, tamamen uydurmacadır.