Özel'in Meclis Genel Kurulu konuşmasında gerginlik: Eski bakan Varank laf attı

2024 Yılı Bütçesi görüşmelerinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuştuğu sırada eski bakanlardan Mustafa Varank ile CHP'liler arasında gerginlik yaşandı. Özel araya girince Varank, "Ben hep aynıydım ama sen çok değiştin. Hançercileri biliyoruz." dedi.

Artı Gerçek - Meclis Genel Kurulu'nda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bütçe görüşmelerinde Meclis Genel Kurulu'nda genel başkan olarak ilk konuşmasını yaptı. Özel'in konuşması sırasında gergin anlar yaşandı.

Konuşma sırasında sık sık laf atan eski bakan ve AKP Milletvekili Mustafa Varank'a CHP'liler tepki gösterdi.

Milletvekillerini yatıştırmaya çalışan Özgür Özel Varank'a, "Bu metinden ve bu içerikten rahatsız olan Varank'ın bu tavrı takınmasını eski hallerinden hatırlamıyor musunuz?" dedi.

Özel'in yanıtının ardından Varank, "Ben hep aynıydım ama sen çok değiştin. Hançercileri biliyoruz. Gayet saygılıyım." ifadelerini kullandı.

'RET OYU VERECEĞİZ'

Öte yandan CHP lideri Özel, konuşmasında partisinin bütçeye ret oyu vereceğini söyledi.

Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"2009 yılıydı. AKP’nin sayın Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan çıktı ve dedi ki bu millet 200 yıldır istikamette yatıyor. 200 yıl geriye gidince karşımıza sened-i ittifak geldi. Tek adam rejiminden demokrasiye geçiş konusunda Erdoğan'ın bir itiraz yaptığını burada kayda geçirmek isterim.

Benzer bir yaklaşım da TBMM Genel Başkanımız sıcak tartışmaların içine girmemesi gerekiyor olsa da kendisinin partinin genel başkan vekilliğini yaptığı sırada sahiplendiği bir tanımlamayı da hatırlatarak sözlerimi biraz daha açmak isterim. Numan Kurtulmuş şöyle der; "Genç Türkler'den başlayıp bugünkü CHP'ye kadar gelen bir siyasi akım ve onun karşısında her aşamada 150 yıldır onlarla karşı karşıya gelmiş ikinci bir siyasi akım var. Türkiye'de iki ana yol var. Biri Genç Türkler'den CHP'ye giden biri de bizim yolumuzdur" der. Bunu bir kez, iki kez değil. görevi icabı Anadolu'nun dört bir tarafından tekrarladı. Biz bu karşıtlıklar üzerinden bir siyaset örmeye bugün için pratik bir fayda yüklemesek de Numan Bey'in rotaya koyduğu bu iki yolun nereden başlayıp nelerle karşılaşıp nereye vardığını da hatırlamak gerekiyor.

'BİZİM YOLUMUZ TEK ADAMIN YETKİLERİNİ MECLİS'E VERİR'

Örneğin biz Anayasa'yı ve Meclis'i savunan yoluz. Diğer yol Meclis'i 33 yıl kapalı tutan yoldur. Biz 2. Meşrutiyet için canını ortaya koyan yoluz. Diğer yol Damat Ferit hükümetini ortaya koyan yoldur. Biz Sevr'i yırtıp atıp Lozan'ı imzalayan yoluz diğer yol Sevr'i imzalayanların yoludur. Biri İstanbul fetvasıyla Mustafa Kemal ve arkadaşlarına idam isteyenlerin yoludur. Diğeri Ankara fetvasıyla milli mücadeleyi sahiplenenlerin yoludur. Biri milli mücadele aleyhinde bildiri yayınlayıp İngiliz uçaklarından attıran İskilipli Atıf'ın yoludur. Diğeri Ankara Müftüsü, milli mücadeleye destek olan Rıfat Börekçi'nin yoludur. Biri altıncı filo gelince ona karşı direnen solcu öğrencilerin karşısına dikilenlerin yoludur. Bizim yolumuz 6. filoyu denize dökenlerin yoludur. Bizim yolumuz meşrutiyetler ilan eder, meclis kurar, tek adamın yetkilerini meclise verir. Diğer yol 16 Nisan rejime kasteden Anayasa değişikliği ile bu Meclis'in elinden gensoruyu, güven oyunu alır, Meclis'in yetkilerini saraya devreden yoldur.

'AKP, HEDEFİNİN YARISINDA BİLE DEĞİL'

AKP tek başına son 20 yıldır iktidarda. Bütün bütçeleri kendisi yaptı. Şunu ortaya koyuyordu: Biz Türkiye'yi en büyük 10 ekonomi arasına sokacağız. 2023 yılı için AKP'nin ortaya koyduğu kişi başı milli gelir 25 bin dolarken 11 bin dolar olarak gerçekleşti, hedefin yarısı bile değil.

Enerji ve gıda güvenilirliğine yönelik stratejik yatırımlar beklenirdi, bu yatırımlar yapılmadı. Sosyal devleti savunan, verimli üretimi önceleyen bir siyasi parti olarak gıda, sağlık, barınma ve enerji krizi de çözüm üreten bir bütçe görmek isterdik. Böyle bir bütçe sunulmadı.

'STRATEJİK YATIRIMLAR YAPILMADI'

Pandemiyi yaşadık. Bütün dünya pandemi ile büyük bir sağlık tehdidi ile yüzleşti. Bundan sonra da böyle tehditlerin olacağı hatta bu yüzyılın pandemiler yüzyılı olacağını dünyadaki çok sayıda bilim insanının ortaklaştığı bir kabul. Hükümet buna karşı biyoteknoloji ve medikal teknolojiye selektif yatırımlar yapması gerekirdi, yapmadı. Rusya-Ukrayna savaşı büyük bir enerji ve gıda kriziyle karşı karşıya bıraktı. Enerji ve gıda güvenliğine yönelik stratejik yatırımların yapılması beklenirdi, yapılmadı.

10 binlerce yurttaşımızın hayatını kaybettiği bir deprem yaşadık. Bundan ders almak; hızlı, kararlı, bilimsel adımlar atmak gerekirdi. Seçime endeksli bir yüzyıl vardı. Hatay raporunun ortaya koyduğu rakamda depremden etkilenen 10 ilde her 10 kişiden 9'unun barınma sorunuyla karşı karşıya olacağı vardı. Bir yıl içinde evlerine ulaşmak isteyenler bize oy versin diyenlerin oy aldıkları kişilerden 10 kişiden 9'una devlet sözünü yerde bırakarak hepimizi mahcup ettiklerinin de altını çizmek isterim.

'KRİZE ÇÖZÜM ÜRETEN BİR BÜTÇE MECLİS'E SUNULMADI'

Dirençli kentler için doğru adımlar atılmadı. Sosyal devleti savunan, yaşam hakkını her alanında sahiplenen bir siyasi parti olarak gıda, sağlık, barınma, enerji krizine çözüm üreten bir bütçeyi görmek, incelemek istedik ama böyle bir bütçe Meclis'e sunulmadı.

2024 bütçesi cumhuriyetin 2. yüzyılının ilk bütçesi olmasının öneminin yanından 6 Şubat yıkımından sonra ilk kez yapılan yıllık bir bütçe olmanın sorumluluğunu da taşımaktadır. Bu bütçe cumhuriyetin ilk yüzyılının ilk çeyreğindeki gibi bir bütçe olsa bizi kıskanan Almanya'nın durumuna benzer bir durumda oluruz. Bakın elimde çok basit bir karşılaştırma var...Uykunuzu kaçıracak mesele bu vergi sistemidir, bu akşam buna oy vereceksiniz. Seçimden önce gelecek dediğiniz gelmeyen, seçim garantisi isteyen ‘ben bilirim’ diyene öyle dersen olmaz diyen, kendi deyimiyle rasyonel işler yapacak olan bakanınız Mehmet Şimşek var ya… Geçtiğimiz hafta vergiyi tabana yaymak lazım dedi. Yüzde 89’unu garibanların yüzde 1’in kodamanların vergi sistemini tabana değil tavana yayma vakti gelmiştir.” (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar