Özgür Özel’den aday açıklaması: Üç isim dışında kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok

Özgür Özel’den aday açıklaması: Üç isim dışında kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok
CHP lideri Özgür Özel yerel seçimlere ilişkin adaylık açıklaması yaparak "Üç büyükşehir adayımız dışında, kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok" dedi. Özel ayrıca, CHP'li belediyeler için 'memnuniyet anketleri'ne başlayacaklarını belirtti.

Artı Gerçek - CHP Genel Başkanı Özgür Özel; İstanbul, Ankara ve Aydın Büyükşehir Belediyeleri'nin mevcut başkanlarının yeniden aday gösterileceğini belirtti. CHP'li belediyeler için 'memnuniyet anketleri'ne başlayacaklarını belirten Özel, "Yerel seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız" dedi. Özel ayrıca "Örgüt gözetiminde ön seçimden bir adım geri atmadık, atmayacağız" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İl başkanlarımdan iki hususta çalışmalarını ve üzerine çok titizlenmelerini istiyorum. Bunlardan bir tanesi, önümüzdeki hafta başlatacağımız üye kampanyası. Geçtiğimiz hafta, Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Ensar Aytekin, MYK sunumunda 14 Mayıs’tan sonra üye kaybının durduğunu bir hafta önce müjdelemişti. ‘Artıdayız’ demişti. Geçtiğimiz hafta, çok sayıda üye kaydı oldu, sevindik ama esas sevindiğimiz; yeni gelen üyelerin yüzde 73’ü 30 yaş altı kadın ve erkekler. Hoş geldiniz gençler.

CHP olarak 100’üncü yılda üye kampanyası başlatıyoruz. Genel Merkez’den hedefler belirlemeyeceğiz. Kendi gerçekçi hedeflerinizi belirleyin. Sınırlarınızı biliyorsunuz, kendinizi zorlayın. Sakın ha sakın ‘Ne olursa olsun üye yapın’ deyip AK Parti’nin düştüğü ve bu ülkenin insanlarını düşürdüğü duruma düşmeyin. Gönlünde Atatürk olan, güçlü bir Türkiye olan; güçlü bir Türkiye için güçlü bir CHP’de olmak isteyenlerin gözündeki ışığı görün, onları baba evine getirin, Atatürk’ün partisine kaydedin” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması programına katıldı.

Burada konuşan Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

'SOLCULARA, SOSYAL DEMOKRATLARA, SOSYALİSTLERE; SAVAŞA, KANA, GÖZYAŞINA SUSMAK DEĞİL, ENGEL OLMAK YARAŞIR'

Ben CHP Genel Başkanı olarak 120 siyasi akrabamıza, bir metin kaleme alarak bir mektup yolladım. Bunlardan 12 tanesi hükümet başkanı, aralarında cumhurbaşkanları var, başbakan var, çok sayıda bakan var. Ana muhalefette olanlar var, ülkelerinin muhalefet partileri olanlar var. Onları, Bosna’dan seslendiğimiz söylemi tekrarlayarak Filistin’in sesini duymaya davet ettik. Onlara diyoruz ki ülkenizde bu meseleyi anlatın, birlikte üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlarda bu meseleyi anlatalım.

Solculara, sosyal demokratlara, sosyalistlere; savaşa, kana, gözyaşına susmak değil, engel olmak yaraşır. Ve CHP olarak başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında, bütün dünyanın ortaya koyduğu ve bizim sahiplendiğimiz bu kabule sahip çıkmaya ve Filistin’de akan kanı durdurmaya, İsrail’in ortaya koyduğu sivillere karşı ayrım gözetmeksizin şiddete ‘dur’ demeye davet ediyoruz. CHP olarak bir kez daha, Filistin halkıyla dayanışma duygularımızı bu salondan da ifade ediyoruz.

'NİHAYET YANLIŞTAN DÖNÜLDÜ'

Enflasyon, emekli maaşlarını kuşa çevirdi. Bizim bütün kanun tekliflerimize, mücadelelerimize rağmen en düşük emekli maaşı 7 bin 500 lira gibi komik bir noktada. Emeklileri açıklıkla sınayan bir noktada. Bunun en az asgari ücret seviyesine çıkarılması gerekiyor. Seçim döneminde en düşük emekli maaşından iyileştirme yapacağını söyleyenler, seçimden sonra bu işi sanki Cumhuriyet Bayramı ikramiyesine çevirdiler ve ancak kasım ayından ödemeleri yapılan, bir kereye mahsus, 5 bin lira gibi hiçbir yaraya merhem olmayacak bir düzenleme yaptılar.

Bunda da çalışan emeklileri dışarıda bıraktılar. Oysaki bir emekli niye çalışır diye oturup düşünmediler. İtiraz ettik, ses yükselttik, biz konuştuk, siz konuştunuz, ilgili genel başkan yardımcımız konuştu. Nihayet bu yanlıştan dönüldü. Dönülen iş, 5 bin lirayı bütün emeklilere vermek. Oysa bunun derhal maaşlara yansıtılması gerekiyor. Vatandaşlara şunu hatırlatıyoruz: Sizden oy isterken bunu söylememişlerdi. ‘Bir kerelik size 5 bin lira vereceğiz. Sonra sizi açlığa terk edeceğiz’ dememişlerdi.

'KANUNA UYMAYANLARA ŞAŞIRMAK VE KIZMAK İÇİN ÖNCE SENİN ANAYASA’YA UYMAN LAZIM'

Hem emeklilerin hem çalışanların, evlenmeyi düşünenlerin, devlet memurlarının en önemli sorunu kiralardaki fahiş artışlar, ev sahibiyle kiracının karşı karşıya gelmesi. Cumhurbaşkanı, cuma günü, fiyat artışlarından dolayı kira artışlarına şaşırmış ve kızmış; ‘2 bin 500 liradan kirayı 7 bin 500 liraya çıkartıyorlarmış’ diyor. Şaşırdıkları şey; kendi çıkarttıkları, bizim ‘Bu çözüm olmayacak. Etkili, doğru tedbirler alınmazsa kiracı-ev sahibi kavgaları olur’ dediğimiz ve maalesef kavgaların çok daha vahim sonuçlar doğurarak bizi doğruladığı bir süreçteyiz.

Dönüyor, diyor ki ‘Bu konuda kanun var.’ Yani itiraf ediyor, çıkardığı kanuna uyan yok. Bundan daha normal bir şey yok, bunu hep söyledik. Çünkü devletin elini taşın altına koymadan ve gerçekten iki tarafı da düşünmeden yapılacak hiçbir düzenleme doğru değildir. Burada yapılan iş, ev sahibiyle-kiracıyı karşı karşıya getirmektir. Biz bu kira artışlarının altında ezilen insanlara mutlaka sosyal devletin doğru yerden bir müdahale, bir destekte bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Ve Cumhurbaşkanına da şunu hatırlatıyoruz: Kanuna uymayanlara şaşırmak ve kızmak için önce senin Anayasa’ya uyman lazım.

Anayasa’ya uymayan birisinin çıkarılmış bir kanuna vatandaşın uymadığına şaşırması, burayı kanun devleti olmaktan, anayasal bir devlet olmaktan çıkarmanın en basit sonuçlarına bile katlanmanın bu kadar zor olduğu bir yerde, bundan sonra ortaya çıkacak vahim sonuçların tekrar göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade ediyorum.

'KOYDUĞUNUZ BU ENFLASYON HEDEFİNE İNANIYORSANIZ ÖNCE SAMİMİYETİ KENDİNİZ GÖSTERECEKSİNİZ'

Yeniden değerleme oranıyla bütün vatandaşları yoksul, işsiz diye ayırmadan etkileyecek bir artışla karşı karşıyayız; o da vergi ve harçlardaki yüzde 58,5’lik yeniden değerleme oranındaki artış. Burada cumhurbaşkanının bir yetkisi var, bunu yüzde 50 oranında artırmaya ve azaltmaya yetkili kendisi.

Ve 2024 enflasyon hedefi, yüzde 36. Siz, koyduğunuz bu enflasyon hedefine inanıyorsanız ve herkesin enflasyon hedefi doğrultusunda doğru fiyatlamalar yapmasını istiyorsanız önce samimiyeti kendiniz göstereceksiniz. Ve bu harçların yüzde 58 buçuk değil, yetkiniz oranında yüzde 50’ye kadar düşürülerek yüzde 29-30 sınırlarına çekilerek bundan sonraki süreçte vatandaşın ödeyeceği verginin/harcın yüzde 60 sınırında olmamasını sağlamanız gerekiyor.

'YENİ ANAYASA TARTIŞMALARINI SÜRDÜRMEK İSTİYORLAR. TAVRIMIZ NET'

Bir yandan yeni anayasa tartışmalarını sürdürmek istiyorlar. Tavrımız net. Türkiye’nin bir anayasa sorunu vardır, Türkiye’nin yoksulu, kadını, dezavantajlıyı, çevreyi gören ve bütün bunlar için çok doğru yerden bütün toplumun desteğini alacak, halkoyuna sunulduğunda yüzde 95’in üzerinde bir destekle yürürlüğe girecek bir anayasa sorunu vardır. Ama Türkiye’nin bir anayasa yapma iradesi sorunu da vardır. Kadınları, gençleri endişelendiren, hukuk devletini askıya almayı niyet edinmiş bir değişiklikte CHP hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olmayacak.

'GÜÇLÜ BİR CHP’DE OLMAK İSTEYENLERİN GÖZÜNDEKİ IŞIĞI GÖRÜN, ONLARI BABA EVİNE GETİRİN'

İl başkanlarımdan iki hususta çalışmalarını ve üzerine çok titizlenmelerini istiyorum. Bunlardan bir tanesi, önümüzdeki hafta başlatacağımız üye kampanyası. Geçtiğimiz hafta, Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Ensar Aytekin, MYK sunumunda 14 Mayıs’tan sonra üye kaybının durduğunu bir hafta önce müjdelemişti. ‘Artıdayız’ demişti. Geçtiğimiz hafta, çok sayıda üye kaydı oldu, sevindik ama esas sevindiğimiz; yeni gelen üyelerin yüzde 73’ü 30 yaş altı kadın ve erkekler.

Hoş geldiniz gençler. CHP olarak 100’üncü yılda üye kampanyası başlatıyoruz. Genel Merkez’den hedefler belirlemeyeceğiz. Kendi gerçekçi hedeflerinizi belirleyin. Sınırlarınızı biliyorsunuz, kendinizi zorlayın. Sakın ha sakın ‘Ne olursa olsun üye yapın’ deyip AK Parti’nin düştüğü ve bu ülkenin insanlarını düşürdüğü duruma düşmeyin. Gönlünde Atatürk olan, güçlü bir Türkiye olan; güçlü bir Türkiye için güçlü bir CHP’de olmak isteyenlerin gözündeki ışığı görün, onları baba evine getirin, Atatürk’ün partisine kaydedin.

'ÜÇ BÜYÜKŞEHİR ADAYIMIZ DIŞINDA, KİMSEYE VERİLMİŞ HERHANGİ BİR SÖZÜM YOK'

Değerli başkanlarımdan ikinci beklentim, bugün çalıştayınızda ikinci sunumda olan yerel yönetimler seçimine yönelik. Bu süreci hep beraber, bulunduğumuz makamın gereğini yaparak barış içinde, dostluk içinde, hiç kırgın yaratmadan ve sadece ve sadece yerel seçim başarısına hedeflenerek 2019’daki başarıyı tekrar eden değil, aşan bir noktadan başarmaya mecbur olduğumuz bir süreci yöneteceğiz. Üç büyükşehir adayımız dışında, kimseye verilmiş herhangi bir sözüm yok. Verilmiş bir tek sözüm var: Yerel seçimlerde başarılı olmak için ne gerekiyorsa onu yapacağım.

'MEMNUNİYET ANKETLERİMİZİ PAZARTESİ GÜNÜNDEN İTİBAREN BAŞLATIYORUZ'

Memnuniyet anketlerimizi pazartesi gününden itibaren anketörler sahada olacak şekilde başlatıyoruz. 7 farklı oluşum, anket yapacak. Ürettikleri sonuçlar hem elektronik ortamda yapay zeka marifetiyle hem istatistik biliminin en ileri teknikleriyle farklı bir alanda denetlenerek en doğru ölçme-değerlendirmelerle bizde olan belediyelerde memnuniyet anketlerini yapacağız. Eğer bir aday, çok iyi bir noktadaysa diğerleri gerilerdeyse o adayda hep birlikte ortaklaşacağız. Eğer kazanacaklar içinde kadınlar varsa tavrımızı kadından yana koyacağız. Eğer birden çok aday kazanıyorsa o kararı mutlaka örgütümüzle birlikte vereceğiz.

'HALKIN PARTİSİ, HALKIN İKTİDARINI KURACAKSA KENDİ İÇİNDEKİ BARIŞI, DAYANIŞMAYI SONUNA KADAR GÖSTERECEK'

Belediye başkanlarımızın yapmış olduğu iyi çalışmaları anlatmak, görünürlüğünü artırmak; belediye başkanımıza yapacağımız iltifatın Atatürk’ün partisine, hepimizin partisine yapılmış iltifat olduğunu bilmek; onların arkasında durmanın CHP’nin bugün yerel iktidarının arkasında dururken yarınki genel iktidarının temelini en sağlam şekilde atmak olduğunun bilincinde olmak hepimizin görevidir. Örgüt-belediye başkanı çatışması, CHP’de asla kabul edemeyeceğimiz işlerdir.

Herkes, bir diğerinin görev-yetki sorumluluğuna saygı duyarak karşılıklı bir kardeşlik hukuku içinde olacağız. Çünkü birilerinin tek umudur var: CHP’liler kavga etsin ki ‘Bunlardan bir şey olmaz deyip millet aç da olsa, işsiz de olsa, yoksul da olsa bizim iktidarımıza katlansın, oyu bunlardan alalım ama hizmeti zenginlere, seçkinlere yapalım.’ Halkın partisi, halkın iktidarını kuracaksa kendi içindeki barışı, dayanışmayı sonuna kadar gösterecek.

Önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, partimizin bundan sonraki başarısı için çaba sarf edeceğini ifade ediyor. Ben başta, bütün örgüt, kendisine vefayı, en iyi dilekleri ve kendisinin arzu ettiği her boyutta katkıyı, kendisinden almaya devam edeceğiz. Önümüzdeki günler, CHP’nin hem aday belirleme sürecini hem kampanya sürecini hem seçim gecesini hem de ondan sonrasını doğru yöneteceği; önce yereli kazanıp sonra genel iktidarı teslim almak için geri sayacağımız bir süreci birlikte yaşayacağız.” (ANKA)

Öne Çıkanlar