Özgür Özel'den MHP'li iki isme 'Sinan Ateş' çağrısı: Dokunulmazlığınızı kaldırın ve gidin aklanın

Özgür Özel'den MHP'li iki isme 'Sinan Ateş' çağrısı: Dokunulmazlığınızı kaldırın ve gidin aklanın
CHP Lideri Özgür Özel, MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'a Sinan Ateş davası üzerinden çağrı yaptı. Özel, "Dokunulmazlığınızın kaldırılmasını talep edin ve gidin aklanın" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sinan Ateş davasına ilişkin; "Şimdi ben Ulvi Bey ve Semih Bey için 'Siz bu cinayeti azmettirdiniz' diyemem. Ama onlara şunu söylerim; bu dosya üzerinde dokunulmazlığınızın kaldırılmasını kendiniz talep edin. Onları suçlamıyorum ben onları aklanmaya davet ediyorum...Bu iki kişinin dokunulmazlığı kaldırılmalı, yargılanmalılar" dedi. Özel, temmuz ayı içerisinde Şam'a ziyaret gerçekleştireceğini de belirterek, "Türkiye ile Esad'ın masaya oturup bu sorunu çözüp Avrupa'dan da kaynağın bulunması için inanılmaz gayret sarf edeceğim" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KRT TV yayınında Elif Doğan Şentürk ve Zafer Arapkirli'nin sorularını yanıtladı. Özel, şöyle konuştu:

"Bir ülkenin başkentinde, sokak ortasında güpegündüz bir cinayet işleniyor. Cinayet fiilen naaşı yerden kaldırılıyor, siyaseten kimse dokunamıyor. Böyle bir şey yok. O gün ben duydum 'eski ülkü ocakları genel başkanı vurulmuş.' Bir kere önce hemen taziye mesajı yayımladık. Akşamüstüne doğru dikkat çekildi, MHP'den bir tek taziye yok, cenazeye katılım yok. Üzüntü beyanı yok, hiçbir şey yok. Çok yakın zamana kadar Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış birisi bir anormallik orada başladı. Ne oluyor dedi herkes. MHP suskunluğunu korudu korudu geldi. Ben ilk gün oradaydım. Bugün de Sayın Ayşe Ateş ve Asiye teyzenin beyanları sırasında orada olmak için gittim. 22 sanık ve dünya kadar sanık avukatı konuştu, annesi 3-5 dakika konuştu ve bence mahkemeyi bitirdi. Buna hala duyarsız kalınırsa Sinan Ateş'in annesinin ve eşinin gözyaşlarında boğulacaksınız dedim. Çünkü dört gündür orada bir tiyatro var, Ayşe Hanım'ın deyimiyle.

'BU DOSYA ÜZERİNDE DOKUNULMAZLIĞINIZIN KALDIRILMASINI KENDİNİZ TALEP EDİN'

Şimdi ben Ulvi Bey (MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter) ve Semih Bey (MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın) için 'siz bu cinayeti azmettirdiniz' diyemem. Ama onlara şunu söylerim; size yakışan ki o zaman ilk hamlenizle ben zaten yüzde 50 inanırım sorumlu olmadığınıza, bu dosya üzerinde dokunulmazlığınızın kaldırılmasını kendiniz talep edin. Hep birlikte oy verelim ve gidin aklanın. Ben onları suçlamıyorum ben onları aklanmaya davet ediyorum. Bana sürekli hakaret edip tehdit ediyorlar, bir siyasetçiye yakışmayacak üslupla. Bunu yıllardır yapar onlar. Ama ben onlara siz bu cinayetin azmettiricisisiniz demiyorum. Annesi ve eşi 'Sinan böyle bir şey söyledi' diyor. Mahkemeye gelin ve aklanın diyorum. İspat edin olmadığını diyorum. Bunu yapmazlarsa bu yükün altından bir kere MHP kalır, Cumhur İttifakı kalır, Türkiye siyaseti kalır. Şöyle bir şey yok; bazı evlatlar öldürüldüğünde sonuna kadar soruşturulabiliyor. Bazı evlatlar öldürüldüğünde öldürenin ve öldürtenin kim olduğuna bağlı olarak işin üstü örtülebiliyor. Böyle bir ülkede ben nasıl ana muhalefet partisiyim diyeceğim? Bu iki kişinin dokunulmazlığı kaldırılmalı, yargılanmalılar.

AK Parti ‘Ne olursa olsun sonuna kadar gidilmelidir demezse ittifak ilişkisi yüzünden bu yük sırtında kalır. MHP'de de bu iki kişinin dokunulmazlığı kaldırılmalı, yargılanmalı, dokunulmazlık zırhından yararlanmamalıdırlar.

Benim Sayın Bahçeli'ye kendi genel başkan yardımcısıyla ilgili şey söylemem yakışmaz. Benim genel başkan yardımcım böyle bir şey yapıyor olsa 'arkadaşlar bu üslup olmaz' derim ayrı bir şey. Ama deniyor denmiyor bu benim meselem değil. Benim meselem olan kısım şu; bunlara karşı bir kelime eksik konuşursanız veya bir santim eğilirseniz, bunlar bu millete diz çöktürürler. Burada kimsenin korkup susmaya hakkı yok.

'ŞAM ZİYARETİ OLACAK'

Özel, "Esad ile görüşme için randevu girişimizin ve alınmış bir cevap var mı" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Detay vermeyeyim ama bir mutabakatımız var. Çok yakın bir süreçte Şam ziyareti olacak. Bir aksilik çıkmazsa bir heyetle gideceğim, görüşeceğim. Türkiye ile Esad'ın masaya oturup bu sorunu çözüp Avrupa'dan da kaynağın bulunması için inanılmaz gayret sarf edeceğim. Bu konuda şimdiye kadar görülmüş en büyük, en yoğun uluslararası temasları ve kampanyayı da yapacağız. Yeter ki Türkiye'de şu sığınmacı meselesinden kurtulmak üzere herkes iradesini göstersin. İnsan haklarına da aykırı işler yapmaksızın ama Kayseri benzeri olayları yaşamanın da endişesiyle bu meselenin çözülmesi lazım. Temmuz ayı içerisinde gerçekleşmesini ümit ediyoruz. Lübnan üzerinden gideceğiz." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar