Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt projelerini anlattı: Gönlünüzün profesörü olmaya geldim

Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt projelerini anlattı: Gönlünüzün profesörü olmaya geldim
CHP’nin Esenyurt adayı Prof. Dr. Ahmet Özer, rakiplerinin hakkında kara propaganda yürüttüğünü fakat halkta karşılık bulmadığını söyledi. Ulaşımdan, kentsel dönüşüme tüm projelerini Artı Gerçek'e anlatan Özer, "Gönlünüzün profesörü olmaya geldim" dedi.

Ezgi YILDIZ


İSTANBUL- Türkiye’nin en kalabalık ilçesi olan Esenyurt’ta Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ‘kent uzlaşısı’ ile aday gösterilen Profesör Doktor Ahmet Özer seçim çalışmalarını sürdürüyor.

Özer, aday gösterildiği süreçten bu yana bazı partilerin hakkında kara propaganda yürüttüğünü fakat bunun halkta karşılık bulmadığını belirtirken projelerinin temel ayaklarını kadın, genç, ulaşım, deprem gibi başlıklar üzerinden anlattı. Hayallerinden de söz eden Özer, politikaya bilimin ışığını katmak istediklerini söyledi.

İstanbul'da sonuçların en çok merak edildiği ilçelerden biri olan Esenyurt’ta seçim yarışını değerlendiren Özer ile saha izlenimlerini ve projelerini konuştuk.

‘RAKİPLERİM, HAKKIMDA KARA PROPAGANDA YAPTI’

Saha çalışmalarınızda halktan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

İlk geldiğimde bir kesim benimle ilgili bir direnci örgütlemişti. Ben kırdım. Halkla buluştuktan sonra halk beni sevdi, ben de onları sevdim ve halk ‘iyi ki de böyle bir adayımız var’ demeye başladı. Biz gece gündüz günde 18 saat çalışıyoruz. Ev ev, mahalle mahalle, sokak sokak. Mitingler yapıyoruz, seçim büroları açıyoruz ve olabildiğince halkla buluşmaya çalışıyoruz. Bir milyonluk kent olabildiğince herkese ulaşmaya çalışıyorum. Bizimle ilgili artık halkta bir benimseme meydana geldiğini görüyorum. Fakat bunu gören rakiplerimiz bu sefer kara propagandaya başvurdular.

Ne gibi propagandalar yapılıyor?

‘IRKÇI HEZEYANLARLA TOPLUMU MANİPÜLE ETMEYE ÇALIŞTILAR’

Zafer Partisi ırkçı birtakım yayınlar yapıyor; ‘Ahmet Özer Kandil'den geldi. Ahmet Özer Kandil'e gidecek’ gibi ipe sapa gelmez duvar yazıları yazıyorlar. Hatta dün burada açıklamalar yapmış Ahmet Özer cumhuriyeti yıkacak. Halbuki biz cumhuriyeti filizlenip demokratikleştireceğiz. Ahmet Özer Kürtçeyi serbest yapacak, ki zaten Kürtçe serbest. Bu memlekette Kürtler de yaşıyor, Türkler de. Yani kendi akıllarınca bir çeşit ırkçı hezeyanlarla toplumu manipüle etmeye, kandırmaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar.

‘YALAN SÖYLEYENLER YÖNETMEYE DEĞİL TALANA GELİYORLAR’

Biz Allah'ın izniyle önemli bir başarı elde ettik ve şu anda da rakibimiz olan AKP ile de anlamlı bir fark var aramızda. Bu sefer onlar da bu manipülasyonlara başladılar. Onlar da kara propaganda yapıyorlar. Birtakım hazırlıklar içerisindeler. Sanki seçime değil, savaşa gidiyormuş gibi. Caddelerde ezan için, Kuran için, vatan için bize oy verin gibi söylemlerde bulunuyorlar. Halbuki ezan, vatan, Kuranla ilgisi yok bu seçimin. Bu bir yerel seçim. Bunlar bizim kutsal değerlerimiz. Üç beş oy uğruna milletin kutsal değerlerini kullanmaktan bile geri durmuyorlar.

Biz kimse ile ilgili bir şey söylemiyoruz. Sadece projelerimizi anlatıyoruz, kendimizi anlatıyoruz. Kaldı ki ben de yıllarca bu ülkede devletin çeşitli kademelerinde çalışmış, yurtiçinde yurtdışında bulunmuş bir akademisyenim. Düne kadar benimle ilgili bir şey edemeyenler, bugün geldim aday oldum, seçimi kazanıyorum, onlar kaybediyorlar diye birtakım yalanlara, manipülasyonlara başvurdular. Bu da şunu gösteriyor; halkına seçimi almak için yalan söyleyen insanlar aslında yönetmeye değil talana geliyorlar. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Halkımız izin vermeyecek. Biz 31 Mart günü Allah'ın izni ve halkın yardımıyla ipi göğüsleyeceğiz. Bu kararlamalara ilişkin de suç duyurusunda bulunduk.

Rakibimle aramda anlamlı bir puan farkı var dediniz. Bu anketleri siz mi yaptırdınız yoksa takip ettiğiniz kadarıyla mı böyle bir sonucun olduğunu gördünüz?

Halkın rehavete kapılmasını istemem. Ama biz açık ara öndeyiz. En son yapılan anketlerde 10 puandan daha fazla rakibimiz ile aramızda fark vardı.

'KENT BETON LOBİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞ'

Esenyurt’la ilgili temel sorunlar ve sizin bu sorunların çözümüne ilişkin projeleriniz neler?

Bu kent 2004 ile 2019 arasında kötü yönetilmiş. Kent adeta beton lobilerine peşkeş çekilmiş ve sağlıklı olmayan bir yapılaşma ortaya çıkmış. Hızlı kentleşme de sorunları beraberinde getirmiş. Örneğin 30 binden fazla konut mağdurunu ortaya çıkarmış, tapu mağdurlarını ortaya çıkarmış. Örneğin 10 tane bizim imar planımız var. Bunların aşağı yukarı üç dört tanesi şu anda iptal edilmiş. Çünkü yanlış işler yapılmış. Vatandaş hukuk yoluna gitmiş ve iptal ettirmiş. Şu anda bazı bölgelerde de pafta bazında bir yere çivi bile çıkamıyorsunuz. Bunlar da bu açgözlülük sonucunda yapılan yanlış işlerle ilgilidir. Bir şehrin anayasası olan imar planı delik deşik edilmiş.

ULAŞIMI HIZLANDIRMA PROJELERİ

Ayrıca bunun getirdiği ulaşım ve park sorunu var. Ulaşımla ilgili Sayın İmamoğlu ile konuşuyoruz. Mahmutbey, Esenyurt metro hattını hızlandıracağız. Ayrıca yine büyükşehirle birlikte yapabileceğimiz, bizim de katkıda bulunacağımız bir ‘Hızray’ var. Bu TÜYAP fuar alanından başlayıp bizim Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndan geçip Başakşehir'den Sabiha Gökçen'e giden bir projedir. Özelde Esenyurt'un, genelde de İstanbul'un ulaşım problemine önemli katkı sunacak bir projedir.

‘SOSYAL ALANDA DA ÇOK SORUN VAR’

Yoğun nüfusun yaşadığı Esenyurt’ta sosyal alanda çok sorun var. Mesela eğitimle ilgili. Çocuklarımız 60 kişilik sınıflarda okuyor. Ben bir eğitmenim. 60 -70 kişilik sınıflarda okuyan çocuklar iyi yetişemez. Buna biz bir çözüm bulmamız lazım. Aynı şekilde bir tane devlet hastanesi var. Oysa insan kaynağını yetiştirmenin iki tane vazgeçilmez unsuru. Biri eğitim, biri sağlıktır. Bir bağımlık sorunu da var buna ilişkin de rehabilitasyon merkezleri kurmayı düşünüyoruz. İçişleri Bakanlığı ile koordineli çalışmak gerekir ve en önemlisi de orta ve uzun vadede de toplumu buna karşı bilinçlendirmek gerekiyor.

‘ESENYURTLU, ESENYURTLUYUM DEMEYE UTANIYOR’

Kadın cinayetleri var mesela. Burada mafya çatışmaları var ve Esenyurt bu kötü işlerle gündeme geliyor. Bir Esenyurtlu, ‘Esenyurtluyum’ demeye utanıyor. Ama Esenyurt merak etmesin bu utanç onların değil. Bu utanç yanlış işler yapan yöneticilere aittir. Bütün bunları en kısa sürede gidereceğiz.

‘DEPREM TOPLANMA ALANLARI PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞ’

Esenyurt'un depremle ilgili bir imtihanı var ve kentsel dönüşüm şart. Normal standartlarda kişi başına düşen yeşil alan 10 metrekare iken burada bir metre karenin altında. Deprem toplanma alanları peşkeş çekilmiş yeşil alanlar yok denecek kadar az. Depreme dirençli kent yaratmak sadece yerel yönetimlerin üstesinden gelebileceği bir olay değil. Buna hükümetin de müdahil olması lazım. Afad bizim İstanbul Büyükşehir'in AKOM var. Akom ve bizim burada da Afet Hazırlık Müdürlüklerimiz var. Bunların üçünün koordineli bir biçimde çalışması hem halkı depreme hazırlıklı hale getirecektir. Ayrıca halkı bizim bilinçlendirme ile ilgili projelerimiz var.

İBB ve özellikle KİPTAŞ’la birlikte yapacağız. Son yıllarda da İBB ve aynı zamanda İstanbul Planlama Ajansı danışmanlığı yaptım ve İstanbul Deprem Üst Kurul üyesiyim. Bu da Esenyurt'ta hizmet olarak da yansıyacaktır.

‘İKİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ VAR BİRİ KADIN BİRİ GENÇLİK’

Bizim iki kırmızı çizgimiz var. Biri kadın, biri gençliktir. Kadınla ilgili projelerimiz şöyle; üretici pazarları bir doğum hastanesi, önleyici sağlık merkezleri, kadın geliştirme atölyeleri, sosyal birtakım hizmetler ve kültür merkezleri. Kadınların yaşamını kolaylaştıracak projelerimiz var. Kreşler var. Kadınlar işe çocuklar kreşe. Gençlerle ilgili gençlik meclisi, kadınlarla ilgili kadın meclisi kuracağız. Aynı zamanda kentin yönetimine de katılacaklar.

‘ESENYURT’UN ÜÇ BİN TANE FABRİKASI VAR’

Esenyurt bir taraftan da çok güçlü bir yanı var. Fabrikalar var, üç bin tane fabrikası var. Hiç bununla gündeme gelmiyor. Bu fabrikasına karşılık bir yoksul nüfus da var. Bu yoksul nüfusun da önemli bir kesimi açlık sınırında. Dolayısıyla biz onlara da bir takım sosyal projelerle hizmet edeceğiz. Dar gelirli ailelere nakdi yardımlar yapacağız. Bu sosyal devlet olmanın gereğidir. Sosyal devleti son yıllarda ortadan. Kaldırdılar biz sosyal yeniden ikame edeceğiz Bir başka güçlü yanımız göçle 81 ilden gelen insanlar var burada. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelenler de var. Adeta küçük bir Birleşmiş Milletler gibi. Burayı bu anlamda bir barış adası haline getirebiliriz.

YAŞLILAR İÇİN PROJELER: 150 BİN EMEKLİ VAR

Burada yaşlılarımız da var, emeklilerimiz. İstatistik tekeli de devletin elinde olduğu için maalesef net rakamlar kimsede yok. Ama yapılan tahmini araştırmalar yüzde 15’in emekli olduğunu gösteriyor. Bu da aşağı yukarı 150 bin civarında bir kesimi oluşturuyor. Bunların önemli bir kısmı yeterlidir belki de ama önemli bir kısmı EYT’li ama diğer bir önemli kısmı da 70- 80 yaş üzeridir. Biz hem emeklilerimiz için yaşam alanlarını kolaylaştıracağız. Örneğin; emekli evi, yaşam alanları, lokaller, örneğin geriatri merkezi gibi. Öte taraftan da aynı zamanda emeklilerimizin de geçim kaynaklarını ve yaşam düzeylerini kolaylaştırmak için de birtakım projelerimiz var. Büyükşehir'in pazar desteği var ve beraber çalışarak buradaki emeklilerimizi de faydalanmak için çeşitli girişimlerde bulunacağız.

‘BURASI BÜYÜK BİR İLÇE’

Bütçeyi nasıl sağlayacaksınız?

Burası büyük bir ilçe. Yaklaşık bir milyon nüfusu var. Türkiye'nin en büyük ilçesi; yedi büyük şehirden 57 ilden büyük. Bu anlamda iki tane geliri var ilçe belediyelerin. Biri merkezi gelirler, biri de yerel gelirler öz gelirler. Bunları hakkaniyetli kullanırsak ve genel idare, hükümet partizanlığa uğratmaz hakkını verirse biz de buradaki özgürlüklerimizi toplarsak ve saldırganca kullanmazsak, kaynakların sorunların üstesinden gelebilmemiz için yeterli olduğunu düşünüyorum.

‘HAYALLERİM VAR’

Esenyurt’la ilgili hayallerim var. Bunlar; yaşanabilir bir Esenyurt yaratmak. 5 yılın sonunda Esenyurtlunun gururla ben Esenyurtluyum demesini sağlamak. 21'inci yüzyıla Esenyurt'ta hazırlanmak. Esenyurt'ta bir Silikon Vadisi yaratmak, üretim gücünü artırmak, yoksullukla, açlıkla mücadele etmek, toplumu ileri götürebilmek. 5. Bir Birleşmiş Milletler gibi olan Esenyurt’u, bir medeniyetler buluşması haline getirmek, Batı İstanbul'un bir kültür sanat başkenti haline getirmek ve bu yolla da kentleşmeyi hızlandırmak. Zaten benim politikaya girmemin nedeni de bu. Biliyorsunuz son yıllarda çok kirlendi insanlar. Politikayı bir mevki, makam aracı, bir köşe dönme aracı olarak kullanıyorlar. Biz politikaya bilimin ışığını katmak istiyoruz. Biz politikaya kalite katmak istiyoruz. Onun için ben insanlara hitap ederken onlara ben sizin gönlünüzün profesörü olmaya geldim. Benim en büyük hayallerimden de biri budur. (ARTI GERÇEK)

Öne Çıkanlar