Sancar: Kürtlerin kazanımlarına nerede olursa olsun saldırıyorlar
Artı Gerçek - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, muhalefet partilerine, "İktidarın savaş politikaları ve seçim sürecini dizayn etme girişimlerine karşı bir heyet oluşturarak İmralı'da görüşme talebinde bulunun" çağrısı yaptı. İktidarın savaş politikasıyla varlığını sürdürmeye çalıştığını söyleyen Sancar, Kürt sorununda savaşı tercih edenlerin tarihin çöplüğüne gittiğini dile getirdi.
“Savaşa ve yoksulluğa hayır” şiarıyla düzenlenen mitingde Paris Katliamı'nda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ile Süleymaniye'de katledilen Jineolojî Akademi Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in fotoğraflarını taşındı. Miting, demokrasi mücadelesinde yaşamın yitirenler için yapılan saygı duruşuyla başladı.
'KESKİN YOLDAŞIMIZIN BOYNUNU EĞMEYE ÇALIŞTILAR'
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve DBP'li il eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren Sancar, şöyle konuştu:
"Keskin yoldaşımızın boynunu eğmeye çalıştılar, ama zafer işareti gereken mesajı verdi, boyun eğmedi. Bundan önce yoldaşlarımız nasıl durduysa öyle durdu. 2 Mart 1994'te de aynı oyunu oynadılar, dokunulmazlıkları kaldırdılar, DEP milletvekillerini gözaltına almaya çalıştılar, Orhan Doğan'ın boynunu eğmeye çalıştılar ama boyun eğmedi. Geçen gün Semra Güzel vekilimizin vekilliğini düşürdüler. Bahane devamsızlık ama asıl gerekçe mücadele devamlılığıdır. Bu yüzden vekilliklerini düşürüyorlar. Onun da boynunu eğmeye çalıştılar ama başaramadılar. En güçlü cevabı halkın mücadeleyi büyütmesiyle alıyorlar, kararlılık ve mücadele büyüyor, yürüyüşümüz engel tanımadan devam ediyor."
'BUNDAN ÖNCEKİ İKTİDARLARIN ÇOĞU DA AYNI ŞEYİ YAPTI'
"Demokratik siyasette bu baskıların amacı ve sebebi de bellidir. Sebep Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarıdır, çözümsüzlüğün temeli de imha ve inkardır. İmha ve inkara dayalı çözümsüzlük politikalarını üç şey üzerinden yürütüyor iktidar. Bundan önceki iktidarların çoğu da aynı şeyi yaptı. Biri demokratik siyaseti tasfiye çabalarıdır. Demokratik siyaseti bitirdiklerinde imha ve inkar siyasetini kalıcı hale getireceklerini sanıyorlar ama demokratik siyaset direniyor ve büyüyor. HDP’nin büyük gücü onlara kaybettirecek. Başaramıyorlar, başaramadıkça hırçınlaşıyorlar, daha çok saldırıyorlar. Saldırmalarının asıl nedeni, çözümsüzlük politikaları ve içinde bulundukları korkudur. Bu kararlılık ve inanç HDP’nin demokratik siyasetteki bu ısrarı ve büyük gücü onlara kaybettirecek. Bunu biliyorlar, o nedenle daha çok saldırıyorlar. Saldırdıkça kendileri tükeniyor. Bundan önceki bütün iktidarlar gibi Kürt sorununa savaş politikaları yaklaşanlar tarihin çöplüğünü gitti. Bu iktidarda tarihin çöplüğüne hızla yol alıyor. Onları da tarihin çöplüğüne göndereceğiz."
‘SAVAŞ POLİTİKALARINI BÜYÜTÜYORLAR’
"Çözümsüzlük politikalarının bir sütunu da savaş planlarıdır. Kürt sorununda imha ve inkar politikalarını sürdürmek için savaş politikalarını büyütüyorlar. Her türlü yöntemi kullanıyorlar, yetmiyor Kürtlerin bütün kazanımlarına nerede olursa olsun saldırıyorlar. Şimdi Rojava’ya yaptıkları gibi. Savaş politikaları, bu iktidarın temel sütunudur. İktidar kontaklarını bir arada tutan harç Kürt karşıtlığıdır. Kürde karşı savaş politikalarıdır. O nedenle biz de diyoruz ki savaşa hayır, savaşa hayır. Savaş politikaları ile kendi varlıklarını sürdürmek istiyorlar ama bu ülkeyi ve bölgeye karanlığa sürüklüyorlar. Her gün yeni acılar yaşanıyor, canlar gidiyor. Ülkenin insanları can veriyor. Düşmanlık politikaları, nefret zihniyeti ülkeyi yoksullaştırıyor."
‘PARİS’TEKİ KATLİAM AYDINLATILMALI’
"İki gün önce Paris’te bu nefret ve düşmanlık ikliminin bir sonucu 3 insan katledildi, onları rahmetle anıyorum. Bütün sevenlerine ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum. Bir kez daha Fransa yönetimine çağrıda bulunuyoruz; Ortada şüpheler ve soru işaretleri var. 10 yıl önce yaşananlar ortada. 3 kadının Sakinelerin katledilmesinin aydınlatılmaması şüpheli soruları artırıyor. O nedenle Fransa yönetimi samimi ve kararlı bir şekilde bu cinayetleri aydınlatmalıdır. Çağrımız Fransa yönetimine budur. Arkasında ne var, hangi güçler var, nasıl gerçekleşti bu cinayetler bir an önce aydınlatılsın! Aydınlatın ki karanlıktan beslenen böyle canice eylemlere başvuramasınlar. Bizler de bunun takipçisi olacağız. Arkasında kimlerin yer aldığını soruşturan Fransız makamlarına çağrılarımızı yineleyeceğiz, dünya kamuoyunda da gündemde tutacağız.
'YILLIK 40 MİLYAR DOLAR SAVAŞA HARCANIYOR'
Savaş politikalarının yarattığı yıkımı, tahribatı her alanda yaşıyoruz. Bakın bugün savaş politikalarıyla canlarımız, ekmeğimiz gidiyor, ekmeğimiz çalınıyor. Biz söylemiyoruz, AKP’nin temsilcisi Mecliste bütçe konuşması yaparken şu sözleri söylemişti: 'Güvenlik harcamalarını da yapıyor arkadaşlarımız. Çok büyük paralar harcıyoruz. F-16’lardan atılan akıllı mühimmatın tanesi 400 bin Dolardan 1.2 milyon dolara kadar çıkıyor. En son yeni geliştirdiğimiz nüfuz edici bombanın bir tanesinin maliyeti 1.2 milyon Dolar, fırtına obüslerinden sık sık atılan, çok namlulu roketatarlardan atılan bir mühimmatın maliyeti 5 bin dolar. En ufak bir operasyonlarda binlercesi atılıyor. Bunu şunu için söylüyorum, bütün bu gelişmeler sağlanıyor, bu harcamalar yapılıyor.' Bunu söyleyen AKP temsilcisi Nurettin Canikli. 40 yılda savaş politikalarının parasal maliyeti araştırmalar göre 3 Trilyon Dolar. Yıllık 40 milyar Dolar savaşa harcanıyor. Kimin cebinden çıkıyor bu paralar, nasıl toplanıyor? Halkın cebinden çıkıyor. Savaş devam ettikçe yoksulluk derinleşiyor, halkın ekmeği küçülüyor." (MA)