Sebahat Tuncel: Yeni bir başlangıca hepimizin ihtiyacı var

Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atanmasını ‘yeni’ sürece dair gelişmeleri Artı TV'ye değerlendirdi. Tuncel, "Demokrasi ve diyalog olmazsa monolog olur. Yeni bir başlangıca hepimizin ihtiyacı var" dedi.

Artı Gerçek - Eski DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, yeniden tartışılan barış ve diyalog sürecini, kayyım uygulamalarını, kadın mücadelesini ve hapishanelerdeki ihlalleri Artı TV Youtube kanalına değerlendirdi.

Tuncel “Bahçeli çok doğru bir şey söyledi. Öcalan çıksın mecliste konuşsun dedi. Kürt meselesi Türkiye’nin en büyük meselesi, yüz yıllık çözülmemiş bir sorun. O yüzden doğru yerden başladı. Biz şimdiye kadar Kürt meselesini muhatapları ile konuşun diyoruz” dedi.

‘AHMET ÖZER'İN KÜRT KİMLİĞİNE YÖNELİK BİR GÖNDERME VAR’

Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasını değerlendiren Tuncel, şöyle devam etti: “Bu hukuksuz ve hak gaspıdır. Halk iradesinin gaspıdır. Demokrasiyle, insan haklarıyla, hukukla ifade edilemez. Dün cumhurbaşkanı konuşmasında hukuka ve adalete atıf yapıyordu. Bir yandan bundan bahsedip bir yandan da hukuksuz uygulamalara imza atmak ve bunu meşrulaştırarak bunların sinyalini vermişti. Aslında Ahmet Özer’in Kürt kimliğine yönelik bir gönderme var. Cumhurbaşkanı aslında Kürtler ile işbirliği yaparsanız, diyalog içerisinde olursanız bunun bedelini ödersiniz demek istiyor çünkü Esenyurt kent uzlaşıyla seçilen bir yer. Belediye başkanı CHP’den olabilir ama esasta demokrasi güçlerinin desteklediği ortak bir adaydı.”

'KÜRT MESELESİNİ MUHATAPLARI İLE KONUŞUN DİYORUZ'

Bahçeli’nin Öcalan çıkışından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında geçen ‘fırsat penceresi’ ifadelerini de değerlendiren Tuncel, şu ifadeleri kullandı: “Bir yandan bütün muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor, bir yandan çok iyi bir yönetim olduklarını, bir yandan da şimdiye kadar bütün sorunları çözdüklerini iddia ediyor. Çağrı yapıyor. herkes bir yorum yapmak durumunda kalıyor. Bahçeli çok doğru bir şey söyledi Öcalan çıksın mecliste konuşsun dedi. Kürt meselesi Türkiye’nin en büyük meselesi, yüz yıllık çözülmemiş bir sorun. O yüzden doğru yerden başladı. Biz şimdiye kadar Kürt meselesini muhatapları ile konuşun diyoruz. Devlet adına konuşanlar bu kadar rahat topluma seslenebilme olaakları varken, Sayın Öcalan’ın mutlak tecrit ile izolasyon altında olması kabul edilemez. Dolayısıyla bunun ortadan kaldırılması ve buradan başlanılması doğru bir meseledir. Sayın Öcalan mesajında teorik ve pratik güce sahip olduğunu daha önceki mesajlarında da söylemişti. 2013-2015’te de bu gücü vardı. Devlet o zaman bunu kendi çıkarı için uygun görmedi. Şimdiki koşullar oluşmuştur. Bence de oluşmuştur.” dedi.

‘KRİZ VE KAOS SORUNU ÇÖZMEZ’

Sürecin barışa evrilmesi için çaba harcadıklarını belirten Tuncel, "Değişim de böyle mümkün, mesele iktidarların değişmesindense politikaların değişmesi gerekir. Yeni bir başlangıca hepimizin ihtiyacı var. Genel seçimler bunu gösterdi: Türkiye halkları artık değişim istiyor. biz hala konuşamıyoruz. İktidarın medyasına bakın kim konuşuyor? İktidar tarafları Kürt adına konuşuyor, solcu adına, kadın adına, herkes adına konuşuyor. Sadece iktidar konuşuyor, muhalefetin sesi yok. Böyle bir yerde demokrasi ve diyalog olmaz. Olsa olsa monolog olur. Monologun Türkiye’yi getirdiği yer kriz ve kaostur. Kriz ve kaos da sorunu çözmez. İktidarın demokratikleşme gibi bir talebi varsa ya da bu bir süreç mi dediğiniz gibi bu bir süreç mi değil mi bilmiyoruz ama bir sürece evrilmesini istiyoruz. Bunun içinde herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekir ama konuşabilmek de gerekir” diye konuştu.

Öne Çıkanlar