Selahattin Demirtaş Kobanê davasında konuştu: Seçim bittiği gibi, ‘Teröristliğimiz, alçaklığımız' da bitti

Selahattin Demirtaş Kobanê davasında konuştu: Seçim bittiği gibi, ‘Teröristliğimiz, alçaklığımız' da bitti
Kobanê davasının bugünkü duruşmasına SEGBİS ile bağlanan Selahattin Demirtaş: "Seçim bittiği gibi, ‘Teröristliğimiz, alçaklığımız da’ bitti. Yerel seçim yaklaşıyor göreceğiz,. AYM’de, İstinaf’ta, Saray’da bir hareketlilik var" dedi.

Artı Gerçek - Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, aktif siyaseti bıraktığını açıklamasının ardından yaklaşık iki ay sonra ilk kez kamuoyuna ulaşacak şekilde konuştu.

18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê davasının 28’inci periyot duruşmasının ilkinde konuşan Demirtaş, “Sizin kararlarınız seçimde hızlanıyor, seçimden sonra yavaşlıyor. Seçim ayında benim hakkımda, 5 bin 500 tweet atılmış. Seçim bittiği gibi, ‘Teröristliğimiz, alçaklığımız da’ bitti. Yerel seçim yaklaşıyor göreceğiz, AYM’de, İstinaf’ta, Saray’da bir hareketlilik var. Yeni ittifaklar konuşuluyor, Cumhurbaşkanının bu davayla ilgili nasıl ilgilendiğini, sizin de nasıl hızlandığınızı ispatladık” dedi.

Demirtaş'ın duruşmadaki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

'7 YILDIR TALEPLERİMİZ DAVAYI UZATMAYA YÖNELİK GEREKÇESİYLE REDDEDİLİYOR'

"Temel sıkıntımız şu; ilk duruşmaya 2017’in Mart ayında SEGBİS ile katıldım, sonrasında Ankara’ya duruşmaya geldim ve ilk savunmalarımıza başladık. O günden bugüne 7 yıl geçti. İlk itirazlarımızı sunduğumuzda mahkeme bir ara karar aldı taleplere ilişkin. Taleplerimiz duruşmayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddedildi. 7 yıldır tutukluyuz. Duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu söyleyen heyet, 7 yıldır mahkemeyi bitirmiyor, biz tutuklu olanların uzattığını söylüyor. Tutuklu sanıkların duruşmayı uzatmaya yönelik gerekçesinin ne olduğuna dair makul bir açıklama yapmak zorundasınız."

'MÜTALAANIN KENDİSİ KARMAŞIK VE ANLAŞILMAKTAN UZAK'

"Hepimizin malumu dosya kabarık ve karmaşık. Bu iddia makamı ve heyet açısından da açık. İddia makamı keza bazı mütalaalarda karmaşık olduğunun altını çiziyor, fakat iş bizim talebimize geldiğinde dosyanın karmaşık olduğu gözetilmiyor. Mütalaanın kendisi karmaşık ve anlaşılmaktan uzak, mütalaayı toparlamakta zorlanıyor avukat arkadaşlarımız. Karmaşık hazırlandığı için onu çözmek zor. Ara kararlarınızda, ‘mütalaanın kendisi de boş’ demişsiniz. Bu da arkadaşlarımızın mütalaayı okuduklarını gösteriyor. Mesele mütalaayı okumak değil çalışmak önemli. Olayların geçtiği günden bu yana mütalaayı gözden geçirmek gerekiyor, savunma hazırlığı budur.

'CEZAEVİNDE NEFES ALMANIN ZOR OLDUĞU ORTAMDA BİZ YAŞIYORUZ'

Cezaevinde teknik imkanlardan yararlanmak çok kısıtlı. Cezaevinin fiziki koşulları da savunma hazırlığını zora sokuyor. Son yüzyılın en sıcak günlerini yaşıyoruz ve cezaevinde nefes almanın zor olduğu ortamda biz yaşıyoruz. Sıcak yaz günlerinde savunma hazırlığının sıkıştırılması da bizi zorluyor. Dışarıda ve cezaevinde devam eden siyasi, yargısal gelişmeler yaşanıyor. Bunlar davaya dahil oluyor. Avukatlarımızın mesleki, ailevi ve psikolojik zorlukları göz önünde bulundurulsun. Heyet sadece bu dava için görevlendirilmiş ama avukatlarımız öyle değil. Adli tatil var, adli tatil gözetilerek yeni bir periyot belirlemenizi istiyor arkadaşlarımız, bu benim de talebim. Bunlar varken duruşmayı uzatmaya yönelik algılamamak lazım.

15 bin 500 tweet sunuyorum: 2016’dan bu yana algı yaratılan paylaşımları dosyaya delil olarak göndereceğiz. Heyetiniz bu delil olduğu için okumak zorunda, ama okumakla yetmez. Bu tweet'lerin ne amaçla atıldığı, hangi saiklerle atıldığını incelemek zorunda. 50 bin sayfa Twitter paylaşımını delili sunacağım. Sizin için önemli olmayabilir ama savcı için öyle değil. Savcı mütalaada Twitter için ayrı başlık açmış. Bugün size 15 bin 500 tweet sunuyorum. Tamamı da istihbarat merkezi yönlendirmesiyle kampanyalar yürütülmüş. Biz bir tweet'le suçlanıyoruz madem.

'SÜRE TALEPLERİMİZ YARGILAMAYI UZATMAYA YÖNELİK DEĞİL'

Periyotlar insani koşullara göre düzenlenmeli. Hazır olan savunmalar alındıktan sonra duruşmanın ertelenmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde bizi savunmaya zorlarsınız. 7 yıldır, 2,5 yıldır tutuklu arkadaşlar süre talep ediyorsa cezaevini sevdikleri için değil, hazırlıklarını bitirmek istiyorlar. Ara kararlarınızda duruşmayı uzatmaya yönelik bir karar verirseniz, sizin de bunun gerekçesini bizi ikna etme şeklinde yazmanızı diliyoruz. Davayı uzatmaya yönelik ne amacımız olabilir, dışarıda hayat pahalı cezaevinde daha iyi mi diye düşünüyoruz? Davanın uzatılması şeklinde, adil, bağımsız, tarafsız bir şekilde yargılanmak için uğraşıyorum.

7 yıldır bu kadar hukuksuzluktan sonra heyetiniz adil bir yargılama yapar ve savunma hazırlığına dair saygı duyarsa bizde savunmalarımızı yaparız. Heyetin davayı hızlandırmaya yönelik tavrı merkezi bir koordinasyon çerçevesine dönüştü. Sizin kararlarınız seçimde hızlanıyor, seçimden sonra yavaşlıyor. Seçim ayında benim hakkımda, 5 bin 500 twit atılmış. Seçim bittiği gibi, ‘teröristliğimiz, alçaklığımız da’ bitti. Yerel seçim yaklaşıyor göreceğiz, AYM’de, İstinaf’ta, Saray’da bir hareketlilik var. Yeni ittifaklar konuşuluyor, Cumhurbaşkanın bu davayla ilgili nasıl ilgilendiğini, sizin de nasıl hızlandığınızı ispatladık.

Demirtaş’ın ardından tutuksuz yargılanan Emine Beyza Üstün, mütalaanın son derece karmaşık olduğunu belirterek ek süre talebinde bulundu.

Üstün’ün ardından önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ söz aldı. Yüksekdağ şunları söyledi:

“Sizin rolünüz ortada. Herkes kendi cephesinden yapacağını yapıyor ama bu durumlar çok acı verici. Arkadaşımızın yaşadığı sağlık sorunlarını, çok acılarla dolu bir süreci geçirdiğini biliyorsunuz. Bugün arkadaşımız söz talep ediyor, tabii ki eleştirisini söyleyecek. Bu diğer taleplerin ötesinde hayati bir talep. Gültan Kışanak’ın sizin belirlediğiniz periyotlarda bu salonda durması hayati tehlikesini artıran bir nokta. Bu sizin için bir şey ifade etmiyor mu? Kibar davranıyoruz, hukuktan söz ediyoruz, rica ediyoruz, tepki gösteriyoruz olmuyor. Siz de oldurmamak için uğraşıyorsunuz. Bu davayı sağlıklı bir şekilde yürütmek istemediğinizi biz de biliyoruz.

'SİYASİ SORUMLULUK GEREĞİ HAKİKİ OLANI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

“Görev aşkınızı okşayarak sizden söz almak zorunda olan insanlar değiliz. Siz bize böyle gelirseniz biz de haklı olarak tepki gösteririz. Makul bir sürede bu duruşmanın görülebilmesi ve savunma hakkına riayet edilebilmesi için uygun koşulların oluşturulması gerekir. Bizim süre talep etmemiz bile size zul sayılıyor. Adli tatilde bile koştur koştur savunma almaya çalışıyorsunuz. Bu da yetmiyor, taleplerimizi inandırıcı olmayan gerekçelerle reddediyorsunuz. Bizim lehimizde olan deliller ve taleplerimiz dosyaya girmiyor. Siz 6 yıl sonra ölüyü dirilttiniz. Neredeyse zamanaşımına uğratılmış dosyayı getirip bu dosyaya sokuyorsunuz. Sizin sınırsız alanınız var ama biz beş dakika almak için mücadele ediyoruz. Biz burada hala insanlığın temel ilkelerini tartışıyoruz, sizinle hukuk tartışıyoruz. Size mecbur olduğumuz için değil siyasi sorumluluk olarak hakiki olanı savunmaya devam edeceğiz.

'AHLAKİ DEĞERLERİMİZ ÜZERİNDE TEPİNİYORLAR'

“Dosyaya katılma taleplerini direk ret etmeniz gerekiyor. Ama siz koştur koştur savunmaları bitirme peşindesiniz. Ara yargılar oluşturuyorsunuz, sümen altında duran kararınızı güçlendirmek için kurulan ara kararlar bunlar. Her bir aşamada söz söyleme hakkımız var. Ama bu söz söyleme hakkımızı bize tanımıyorsunuz. Günlerce, haftalarca, aylarca linç saldırıları düzenliyorlar, bu dosya üzerinde tepiniyorlar, ahlaki değerlerimiz üzerinde tepiniyorlar. Buna ilişkin tek bir adım yok ama bizim söz söyleme hakkımız yok öyle mi? Bu gönderilen dilekçe kılıklı saldırılara ilişkin söyleyecek tabii ki sözümüz var.”

Yüksekdağ'ın ardından önceki dönem HDP ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel söz aldı. Tuncel, şunları söyledi:

HEYET FIRSAT BULDUKÇA ERKEKLİK TASLIYOR

“Heyetin tavrı cinsiyetçi yaklaşımın politikalarıdır. Biz buna tabi olmak zorunda değiliz. Bu ülkede neden çok fazla kadın katlediliyor? İşte bu erkeklik yüzünden. Heyet fırsat buldukça erkeklik gösterisi yapıyor. Bunları kabul etmeyiz, yıllardır bunun için mücadele ediyoruz. Bedel ödüyoruz, ödemeye devam ediyoruz. Katillerin hepsi de beyefendi ama biz bağıran çağıran oluyoruz. Bir fırsat bulduğunuzda bunu yapıyorsunuz. Sizin gibi dışarıda bir sürü erkek var. Bu değişmediği süre barış da olmaz. Erkek devlet şiddeti ne oluyor? Siz devlet adına karar veriyorsunuz, sonra bizim kendimizi savunmamızı bile beklemiyorsunuz.

CEZAMIZ CEBİNİZDE HAZIR, ÖDÜLÜNÜZÜ ALMAK İSTİYORSUNUZ

“Birçok arkadaş burada ailesinden birçok kişiyi kaybetti. Bu insanların sevdikleri var, hayatları var. Bu toplumun bir parçasıyız. İnsani bir meselede bile bu tavrı göstermiyorsunuz. Siz bizi hukuk kişiliğinden çıkardınız, yasadan faydalanamıyoruz, biz özel olarak yargılanıyoruz. Cezamız cebinizde hazır, ödülünüzü almak istiyorsunuz. Sizi insanlığa davet etmiyorum ya hissedersiniz ya da etmezsiniz. Size göre biz düşmanız, bir muhakeme yapma gereği bile duymuyorsunuz. Bu soruşturmanın açığa çıkarılması için talepleri kabul etmiyorsunuz. Cübbenize yakışır davranıp derhal mütalaayı iade etmeniz gerekiyordu. 5 bin sayfa mütalaa yazmanın nedeni somut delil olmadığı için laf karmaşası ile gerçeği gizlemektir. Savcı Bey suyu bulandırıyor. Çünkü su duru olduğunda gerçek ortaya çıkacak. Toplumun buradaki gerçeği bilmemesi için Ahmet Altun çalışıyor. Cübbelerinizi çıkarın, siyaseten tartışalım. Çünkü siz milliyetçi bir yerden bakıyorsunuz. Ama siz bu hukukçu kimliğinizden bizden daha fazla siyaset yapıyorsunuz.

KUMPASI AÇIĞA ÇIKARMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

“Bizim Kürdistan ve Türkiye halklarına bir sorumluluğumuz var. Bu kumpası açığa çıkarmak istiyoruz. Bu düzen değişecek ve o zaman biz de hesap soracağız. Şimdi bile bu kumpası açığa çıkarıyoruz ama bunları yapmak için koşullar lazım. Bizi 3 yıl boyunca tecritte tuttunuz. Şimdi geldik yine sohbete çıkamıyoruz. İnsanız yani bunlara ihtiyacımız var. Kadın cezaevinde haftasonu bilgisayar kullanamıyoruz. Buna ilişkin yazı göndermeniz lazım. Hafta içinde birer kişi çıkabiliyoruz. Kadın cezaevinde haftada bir arama yapılıyor ve bütün evraklar birbirine karışıyor. İstisnasız bir özel arama, bir genel arama yapılıyor. Bu da ayrı bir taciz. Bu koşullara rağmen halklarımıza karşı sorumluluğumuz var. Reddettiğim bir heyetsiniz. Daha başından bunu görmüştüm ki yanılmadım. Sorgumuzu bile almadınız, savunma yaptığımızı söylediniz. Allah bilir yine savunmamızı almadan bu süreci bitireceksiniz. Savcıya hazırladığınız eşit koşulu bize de hazırlamak zorundasınız. Üstüne niyet okuyorsunuz.” (HABER MERKEZİ)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar