Selvi Kılıçdaroğlu: 15 Mayıs’ta kadınlar ve çocuklar için daha özgür bir ülkeye uyanacağız
Selvi Kılıçdaroğlu, seçimlere dair umutlu olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, ‘ 15 Mayıs’ta kadınlar ve çocuklar için daha özgür bir ülkeye uyanacağız. Geleceğe yönelik umudumuz artacak’ dedi.

Artı Gerçek - Selvi Kılıçdaroğlu ile ‘Türkiye Beslenme Saati' projesi nedeniyle İzmir'de yaptığı ziyaretlere devam ediyor. Selvi Kılıçdaroğlu, 15 Mayıs’tan sonra yeni bir Türkiye’ye uyanacağız vurgusu yaptı. Umutlu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Ben olsam ilk önce köy okullarını tekrar açardım. Çok önemli bir konu” dedi.
‘GELECEĞE YÖNELİK UMUDUMUZ ARTACAK’
Sözcü’den Başak Kaya’ya konuşan Selvi Kılıçdaroğlu, 15 Mayıs'ta nasıl bir Türkiye'ye uyanılacağına dair beklentilerini anlattı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Kadınlar ve çocuklar için daha özgür bir ülkeye uyanacağız. Geleceğe yönelik umudumuz artacak. Her şeyden önce herkesi azarlayan bir lider görmeyeceğiz. Seçimlerden gerçekten umutluyum. Bir tweetten kimse tutuklanmayacak örneğin…. Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı birinci öncelikli çözülmesi gereken konu…Özgürlük de bir o kadar önemli. Adalet, eğitim çok önemli. Ben olsam ilk önce köy okullarını tekrar açardım. Kemal Bey de söylüyor.”
‘RAKİPLERİNİN HER SÖYLEDİĞİNE CEVAP VERMESİNDEN HOŞLANMIYORUM’
Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Selvi Hanım sabrımdan şikayetçidir' diyor. Öyle mi gerçekten?
Selvi Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı eşi Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok sabırlı olduğunu belirterek şunları anlattı:
“Kemal gerçekten çok sabırlı bir insan. Çok da nezaketlidir. Şimdiye kadar hiçbir kabalığını görmedim. Ama bazen bu sakinliği benim sinirime dokunuyor. Bazen insan karşısındaki ile tartışmak ister. Kemal Bey'i eleştirdiğim de oluyor. Rakiplerinin her söylediğine cevap vermesinden hoşlanmıyorum çünkü değmez. Bence hiç cevap vermemeli.”
‘EĞİTİM SİSTEMİ ÇOK KÖTÜ DURUMDA’
Millet İttifakı'nın seçim vaatlerinden daha çok hangilerini önemsediğini anlatan Selvi Kılıçdaroğlu, kadın cinayetleri, kadın yoksulluğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
“Kadın ve çocuklara yönelik politikaları çok önemsiyorum. Kadın cinayetlerini, önyargıları sadece kanunla düzeltemezsiniz. Ana sınıfında bu verilmeli. Asıl eğitim ailede başlamalı. Bir zihniyet dönüşümü gerekiyor. Eğitim sistemi çok kötü durumda. Yoksulluğu esas kadınlar yaşıyor. Çocukların beslenmesi, evin geçimi kadında yoğunlaşıyor. Ben çocukların beslenmesi ve kadınların güçlenmesi bunun da devlet politikası haline gelmesi için il il gezmeye devam edeceğim.
Altı çocuklu bir ailede büyüdüm. Biz de yoksulluk yaşadık. Kalenin uçlarında gecekonduda otururduk. Küçükken parkta kırmızı ayakkabılı bir kız görmüştüm, çok özenmiştim. Torunum Duru'ya bunu anlattım. Bana ‘Anneannenle babaannen de mi almadı?' diye sordu.”(Kaynak)