Sezai Temelli: Artık herkes barış sürecine odaklanmalı

Sezai Temelli: Artık herkes barış sürecine odaklanmalı
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Kürt sorununda demokratik müzakere sürecinin yolunu açmak için, bayram sonrası tüm siyasi partilerle görüşmelere başlayacaklarını söyledi.

ARTI GERÇEK - HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli Artı TV’de Musa Özuğurlu’nun sunduğu ‘Bu arada’ programında gazeteci Burcu Karakaş ve Fatih Polat’ın sorularını yanıtladı.

Siyasi iktidarın Suriye’nin kuzeyine yapacağını duyurduğu operasyon öncesinde HDP, DTK,ve HDK’nin Diyarbakır’da yaptığı ortak barış çağrısını yineleyen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Bizim için siyasetimizde ve mücadelemizde değişmez olan iki hat var. Biri barış mücadelesi diğeri demokrasi mücadelesi. Bunları hiçbir zaman ayırmadan ele alıyoruz. Bütün Türkiye’ye de çağrımız da zaten bu yönde. Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyorsak her şeyden önce savaşa karşı çıkmalıyız. Barış siyasetini örmeli, inşa etmeliyiz. Barış istiyorsak da demokrasi öncelikli taleplerimiz arasında yer almalı. Önceliğimiz olmalı" dedi.

'DEMOKRASİYE DAİR NE VARSA TASFİYE EDEN BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Siyasi iktidarın savaş politikalarını eleştiren Temelli, HDP'nin ısrarla barış ve demokrasi siyaseti yaptığını vurguladı:

"Türkiye’de özellikle son 4 yıla baktığımızda hakim olan akıl, hakim olan iktidar savaş politikalarında ısrar eden, savaş politikaları üzerinden kendisini yapılandıran, tecrit politikalarından beslenen ve demokrasiye dair ne varsa tasfiye eden bir tabloyla karşı karşıyayız. Biz de ısrarla barış ve demokrasi diyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz."

Geçtiğimiz gün Diyarbakır'dan yapılan barış çağrısını defalarca ve ısrarla yaptıklarını belirten Temelli, her seçim sürecinde, seçim meselesini dışında da bu konuya dikkat çektiklerini ifade etti. Temelli Bayram sonrasında aynı taleplerle ayrım yapmadan tüm partileri ziyaret edeceklerini söyledi:

'HİÇ BİR AYRIM YAPMADAN TÜM SİYASİ PARTİLERE GİDECEĞİZ' 

"Son 4 yılda bu ülkenin başına gelmiş her şeyin birinci elden sorumlusu iktidardır. Dolayısıyla iktidarın da bu konuda yapması gerekenler vardır. Mesela şiddet uygulamalarına son vermek zorunda. Eğer biz bir siyasi partiysek biz toplumda hem sivil alana yönelik hem de siyasal alana yönelik demokratik bir zemine ihtiyaç duyuyorsak bu sürece katılmalıyız. Biz bu anlamıyla hiçbir ayrım yapmadan tüm siyasi partilere gideceğiz. Bayramdan sonra randevuları alıp başlayacağız.

Demokratik müzakere dediğimiz mesele Aslında bir anayasa meselesi değil, özellikle Kürt sorununun çözümüne dair önemli bir şeyi ifade ediyor."

'ÖNCEKİ MÜZAKERE SÜRECİNİ TOPLUMSALLAŞTIRAMADIK'

Geçmişte barış sürecinden çatışmalı sürece evrilen müzakere süreci hakkında da değerlendirmeler yapan Temelli, müzakere sürecinin toplumsallaşamadığının altını çizdi:

"Geçmişe dönüp baktığımızda müzakere ve çözüm sürecinin en büyük sıkıntısı ya da yol kat edememesi ve sonra böyle bir sürece evrilmesi ‘nereden kaynaklandı’ diye kendi kendimize soracak olursak, her şeyden önce bu müzakere sürecinin toplumsallaşamamasından kaynaklandığını görürüz.

Dolayısıyla biz Kürt sorununu çözmek istiyorsak ki, Kürt sorununun çözümü özellikle Türkiye’nin demokrasi sorununun çözümü meselesinde çok kritiktir. O zaman her şeyden önce bu demokratik müzakere dediğimiz yolu açmak zorundayız. Bu öncelikle HDP’nin sorumluluğunda. HDP bunu gerçekleştirmelidir. HDP’nin bir çok aklından biri de müzakereci akıldır.

Bu sorunu doğru tanımladığımız zaman zaten çözüm kanalları gözükmeye başlıyor. Şu andan kalkıp bunu tanımlamak aslında çağrı anlayışımızla çelişir. Biz diyoruz ki,bu sorunu çözme konusunda bir irade ortaya koyalım. Herkes koysun."

'TÜM SORUNLARIN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜNDE KÜRT SORUNU VAR'

Türkiye'nin artık barış sürecine odaklanması gerektiğine vurgu yapan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Türkiye'deki tüm sorunların çözümsüzlüğe doğru gitmesinin nedeninin Kürt sorunu olduğunu belirtti:

"Biz demokratik siyasetin içinde Kürt sorununun çözümü açısından inisiyatif almış bir partiyiz, olmaya da devam edeceğiz. Tespitlerimiz mükemmel olmasa da hakikate en yakındır. Çünkü biz özellikle Kürt halkıyla birlikte ördüğümüz bir süreç var. Buna demokrasi ve barış süreci diyoruz. Bu meseleye artık odaklanmamız gerekiyor. Ortada bir Kürt sorunu var ve kavşağı tıkıyor. Kürt sorununu kaldırmadan ne emek, ne doğa, ne kadın meselesinde adım atamıyoruz. Bütün bu kötü tablo çözülemez halde. Neden çünkü ortada bir Kürt sorunu var."

Öne Çıkanlar