'Siyasal oligarklar, Avrasya soslu dışlayıcı milliyetçilik, yol ayrımı'... Kuruluş yıl dönümünde AKP'lilerden AKP'ye uyarılar

'Siyasal oligarklar, Avrasya soslu dışlayıcı milliyetçilik, yol ayrımı'...  Kuruluş yıl dönümünde AKP'lilerden AKP'ye uyarılar
AKP'nin bugünkü 23. kuruluş yıl dönümünü kutlaması öncesinde partinin eski önemli isimlerinden değişim çağrıları yükseliyor.

Artı Gerçek - 23. kuruluş yıl dönümünü kutlayan AKP'ye, parti içinden gelen kutlama mesajlarına eşlik eden uyarılar dikkat çekti. Bülent Arınç, Yasin Aktay, Şamil Tayyar ve Mehmet Metiner gibi eski "ağır top" isimlerden değişim, "yeni bir AK Parti" ve muhasebe gibi çağrılar geldi.

ŞAMİL TAYYAR: ARTIK HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ DEĞİL

Eski AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, kinayeli bir paylaşımda bulundu:

"AK Parti 23 yıl önce bugün ‘erdemliler hareketi’ olarak kuruldu. İdeolojisini ‘muhafazakar, demokrat, özgürlükçü, yenilikçi’ olarak tanımladı. Topluma yasaktan, yoksulluktan, yolsuzluktan arındırılmış Yeni Türkiye vaat etti. Toplumla el ele yeni hayaller kurdu. Yüzde 34.5’le başlayan yolculuk, yüzde 50’ye kadar yükseldi. Tarihe iz bıraktı, nice devrimlere imza attı, gönüller inşa etti, rekorlar kırdı. Ve bugün. 23 yıl önce ‘hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ demiştik. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.”

ARINÇ DEĞİŞİM ÇAĞRISI YAPTI: BİR TAKIN SIKINTILARIMIZ VAR

Eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç, epey uzun bir açıklama paylaşarak değişim çağrısı yaptı. "Bugün geldiğimiz noktada, bir takım sıkıntılarımız var. Bazı konularda başarısız olduğumuzu da itiraf etmeliyiz. Bu yüzden milletimiz farklı taleplerde bulunuyor. Son seçim sonuçları da bunu kanıtlamaktadır" diyen Arınç, "Bu talebe doğru cevap verebilecek yegâne parti yine AK Parti’dir. Adaleti, refahı ve kalkınmayı tekrar ancak biz sağlayabiliriz" iddiasında bulundu.

Arınç, "Yurt içinde ve yurt dışında yaptığım gezilerde vatandaşlarımızda bu konuya dair bir karamsarlık görüyorum" derken, şöyle devam etti:

"Tekraren söylüyorum; “Benim bu konuda en ufak bir tereddüdüm dahi yoktur. Değişim gerçekleşecektir. Yaralar pansuman edilecek, kangren olan uzuvlar kesilip atılacaktır. AK Parti’nin kutlu yürüyüşü devam edecek, bu tekerlek tümsekte kalmayacaktır. Önümüzdeki kongre yeniden ayağa kalkmanın müjdecisi olacaktır. Bu davaya gönül vermiş herkesi de tüm kırgınlık ve küskünlükleri bir kenara bırakarak bu değişimi hep beraber gerçekleştirmek için bu çatı altına davet ediyorum.”

YASİN AKTAY: AK PARTİ CİDDİ BİR YOL AYRIMINDA

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanlarından Yasin Aktay, Yeni Şafak'taki köşesinde "23 yıl sonra AK Parti’nin geldiği yol ayırımı" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Aktay, AKP'nin yükselişine dair analizini yaptıktan sonra şu ifadeleri kullandı:

"Son birkaç seçim AK Parti’nin iktidardaki süre içinde nasıl bir yıpranmadan geçmiş olduğuna dair yeterince veri sundu. Bu verileri partinin kurucu lideri ve genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan son seçim sonuçları değerlendirmesi vesilesiyle etraflıca yaptı.

Aslında teşhisin önemli bir kısmını da ortaya koydu, ancak henüz bir tedavi programı uygulanabilmiş değil. Bugün AK Parti ciddi bir yol ayırımındadır. Ülkeye her alanda devrim niteliğinde reformlar yaşatabilmiş partinin ülkeyi geleceğe, kendi felsefesine uygun olarak taşıyacak bir irade veya yetkinlik ortaya koyabilecek mi koyamayacak mı? Bir irade koyabilecekse, mevcut zaaflarını hiçbir komplekse girmeden yerinde teşhis edip cesaretle tedavisine girişmesi gerekiyor.

Bugün AK Parti’nin 23 yıl önce ülkeyi bulduğu kriz durumlarının önemli bir kısmı güncellenmiş olarak, yeni şartlarda kendini tekrarlamış ve AK Parti için en büyük sorunlar listesinin başına yerleşmiş bulunuyor."

MEHMET METİNER: AK PARTİ'Yİ 'DEVLETİN PARTİSİ'NE DÖNÜŞTÜRDÜLER

Eski AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de, iki ayrı paylaşımla partisine sert eleştiriler yöneltti. Metiner, dün yaptığı paylaşımda "Siyasal oligarklar türedi" eleştirisi getirerek "yeni bir AK Parti" çağrısı yaptı:

"AK Parti’yi “milletin partisi”nden “devletin partisi”ne dönüştürenler son kertede AK Parti’yi milletten kopartarak siyasi başarısızlığa sürüklediler. AK Parti tekrar “milletin partisi” olarak kendini konumlandırmalıdır.

AK Parti “bürokratik oligarşi”yi yıkma vaadiyle iktidara geldi. Bürokratik-memur zihniyet ne yazık ki süreç içinde renk ve kılık değiştirerek AK Parti’ye hükmeder konuma geldi. Dahası kendini milletin üstünde gören ve kendini devletlû konumunda gören “siyasal oligarklar” türedi.

AK Parti tez elden bürokratik-memur zihniyetinin hakimiyetine ve kendi içinde oligark gibi davranan siyasetçilerin varlığına son vermelidir.

Milletimizin istediği: Yeni bir AK Parti, yani kendisine ait bir AK Parti. Kuruluş yıl dönümümüz bu isteğin vücûd bulmasına vesile olsun. Şimdiden kutluyorum."

İKİNCİ PAYLAŞIMDA 'KUTUPLAŞTIRMA' UYARISI

Metiner, ikinci paylaşımında da, şu ifadeleri kullandı:

"Reis’e ölümüne bağlı olmamız ona hâşâ taptığımız anlamına gelmez; sadece ideallerimize sadakatle alakalıdır.

Reisçilik dediğimiz şey, bu anlamda şahısçılık/şahısperestlik değil, ideallerimize sadakat demektir. Reis’in ideallerimizin taşıyıcı lideri olması ona her türlü bağlılığımızın yeter sebebidir. Bu sadakat ve bağlılık; körükörüne bir itaat değil, uyarı ve eleştiriyi de içkin bilinçli bir itaat anlamına gelir.

Benim açımdan Reisçiliğim de AK Parti aidiyetim de bundan ibarettir.

Benim için AK Parti ne partilerden bir partidir ne de din-iman mertebesine koyacağım kadar kutsal bir partidir.

AK Parti’deki herkesi melek, başka partilerdeki herkesi de şeytan gören partici anlayışlara da karşıyım.

Daha doğrusu katı partici anlayışlarla ülkeyi kutuplaştıran her anlayışı AK Parti’nin kurucu ruhuna ters görenlerdenim."

MİROĞLU: AK PARTİ'NİN TUHAF ZAMANLARINDAN GEÇİYORUZ

AKP MKYK Üyesi ve eski milletvekili Orhan Miroğlu'nun da 23'üncü yıl dönümü kutlama mesajında, özellikle "dışlayıcı milliyetçilik" uyarısı yapması dikkat çekti. "Sözü uzatmadan söylemek isterim ki, kendi davasının peşinde değil- onlara söyleyecek sözü kalmadı kimsenin- Türkiye davasının peşinde olan AK Partililer bugün zor durumda" diyen Miroğlu, "Çünkü Dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların, 2000’lerdeki kuruluş şartlarından daha zor olduğunu ve bu zorluğun ancak kuruluş dönemindeki paradigmayla ve ruhla aşılabileceğinin farkındalar. AK Partinin “Tuhaf Zamanlarımdan” geçiyoruz, bu kuruluş paradigmasından uzaklaştığımız tuhaf zamanlar!" çıkışı yaptı.

'AVRASYACILIK SOSLU DIŞLAYICI MİLLİYETÇİLİK'

Miroğlu şöyle devam etti:

"Ve Türkiye sevdasıyla dolu bu AK Partililer’in hiç biri, vaktiyle çöken Berlin Duvarı’nın yıkıntılarının karşısına geçip “ah duvar, vah duvar” diye feryat eden nesli tükenmiş komünistlere kaderlerinin benzemesini istemiyorlar!

Muhafazakar- demokratlığın Türkiye demokrasisine ve etnik- mezhepsel fay hatlarına ne kadar iyi geldiğini hem yaşadılar hem mücadelesini verdiler.

Başta CHP olmak üzere muhalefet partilerinin hiç birinin böylesi bir umudu barındırmadığını görüyor ve herşeye rağmen gemide kalmayı, mücadeleye devam etmeyi arzu ediyorlar.

Dıştalayıcı milliyetçiliğin Avrasyacılık sosuyla, “ Türk- İslam “senteziyle yeniden harmanlanıp siyasi alanda kullanılmasının AK Parti’ye değil, radikal milliyetçiliğe, Tuğrul Türkeş’in işaret ettiği “Azgın Milliyetçiliğe “ yaradığını görüyor ve üzülüyorlar."

'MUHASEBEYE OTURMANIN ZAMANI GELDİ'

Miroğlu şöyle devam etti:

"Bu çerçevede eğer yüzümüzü demokrasiye ve kuruluş felsefesine dönmez isek, iki milliyetçilikten( Kürt ve Türk) beslenen iki ulusal psikolojinin herkesi ve ülkemizi kuşatacağını , zaman içinde, güven duyulacak merkez sağ ve sol siyaset diye bir şey kalmayacağını görüyor ve gidişattan derin bir üzüntü duyuyorlar. Türkiye’nin AK Parti’nin kuruluş yıllarındaki felsefesine bugün çok daha fazla ihtiyacı var ve muhalefet bu ihtiyacı görebilmekten bile çok uzak.

AK Parti ve Cumhurbaşkanımız bu ülke için hala büyük bir şans. Bu şans kişisel beklentilere ve grup çıkarlarına heba edilmemelidir. Fakatsız, amasız bir muhasebeye oturmanın zamanı geldi. Muhasebeden korkmayalım, zayıflatmaz, güçlendirir. 23. Yılında, benim hissiyatım bu, sözü evirip çevirmeden kelimelere dökmek istedim. " (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar