Tuncer Bakırhan: Kimsenin ilk yardım çantası olmayacağız
Seda TAŞKIN
ANKARA - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Parti Meclisi (PM), siyasal gelişmeler ve seçim gündemiyle DEM Parti Genel Merkezi’nde toplandı. Seçim hazırlıklarının gözden geçirilip parti stratejisine dair son kararın verileceği PM toplantısı, Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Yerel seçimlere ilişkin önemli açıklamalar yapan Bakırhan, “Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Her sandıkta başı gözü yarılanlara, her daim pansuman için yetişecek yedek güç olmadığımızı belirtmek istiyoruz” dedi.
'ÜLKEMİZDE DE SİYASET HALKLARIN YARARINA İŞLEMİYOR'
Siyaset mekanizmasının Ortadoğu’da toplum yararına çalışmadığını ifade eden Bakırhan, dünyanın birçok yerinde yoksulların ezildiği ve hak taleplerinin bastırıldığı bir süreç yaşandığına dikkat çekti. "Dünyada bizim gibi emekten halkların özgürlüğünden barıştan yana çevreler siyasette yeni bir yol ve düzen arayışını devam ettiriyor" diyen Bakırhan şöyle konuştu:
"Tabii dünyada yaşananlar da bu durumdan azade değil. Ülkemizde de siyaset halkların yararına işlemiyor. Bunu hep birlikte takip ediyoruz. Siyaset dışarıda uzlaşmacı bir yöntem izlerken içeride yine kutuplaştırıcı ret ve inkar anlayışını devam ettiriyor. Baskı politikalarını her geçen gün devam ettirmeye çalışıyor. Bu da önümüzdeki dönem başta partimiz olmak üzere Türkiye demokrasi güçlerini zor günlerin beklediğini zor bir mücadele sürecine girdiğimizin göstergelerinden biridir.”
'GERÇEK GÜNDEMLER SÜMEN ALTI EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
Türkiye’de siyasal gündemin hızla değiştirildiğini belirten Bakırhan, İsrail-Filistin arasında yaşanan çatışmalara da değindi. Bakırhan “Yakın zamanda İsrail Filistin arasındaki savaş ve çatışmalar yoğun bir şekilde basın organları ve kamuoyunda geniş yer edinirken, yavaş yavaş İsrail ile olan gizli anlaşmalar hatta aleni anlaşmalardan dolayı bu iki yüzlü siyaset Filistin halkın yaşamış olduğu dramı Türkiye halkının gündeminden düşürmeye çalışıyor. Gerçek gündemler sümen altı edilmeye çalışılıyor. Ciddi toplumsal ve ekonomik sorunlar yaşanıyor ama Türkiye’deki gündemlere baktığımız zaman güllük gülistanlık bir tablo biz emekçiler, Kürtlere, yoksullara sunulmaya çalışılıyor” dedi.
'TOPLUM MANİPÜLE EDİLİYOR'
Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Birçok mesele de savaş tamtamları, beka meselesi gündeme getirerek gizlenmeye çalışılıyor. Toplum manipüle ediliyor, kandırılmaya çalışılıyor. Bizler dün olduğu gibi yine hakikati ve toplumu savunmaya devam edeceğiz. Halkların yaşamış olduğu sorunların çözümü konusunda yine her zamanki gibi var gücümüzü ortaya koyarak bu toplumu manipüle eden sürekli kendisine göre günde değiştiren siyaset karşısında her zamankinden daha güçlü bir şekilde halklarımızı savunmaya gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz.”
‘HALKIN BÜTÇESİ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’
Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakırhan, “Partimizin milletvekilleri bu bütçenin halkın ve emekçilerin bütçesi olmadığını yalın bir şekilde dillendiriyorlar. Orada mücadele eden halklarımızın duygularını dile getiren direnen sözünü sakınmayan vekillerimizi emeklerinden dolayı kutlamak istiyorum. Bütçe sürecinde ekonomi emek ve çalışma alanları başta olmak üzere hem dış hem de iç siyasette halkın gerçek bütçesinin nasıl savunulduğunu en iyi şekilde parti grubumuzun ortaya koyduğunu hep birlikte şahidiz. Bu kararlılığımız devam edecektir” dedi.
ADİL VE EŞİTLİKÇİ BİR EKONOMİK SİSTEM VURGUSU
Ülkede yaşanan işsizlik ve yoksulluk nedeniyle yaşanan intihar vakalarına dikkat çeken Bakırhan, şöyle devam etti:
“Ülkemizde her gün işsizlik ve yoksulluktan kaynaklı onlarca intihar vakası yaşanıyor. Artık toplumun avukatları eğitimcileri esnafı da intihar ettiği bir sürece girdik. En son tokat Erbağ’da Hakan Yıldırım isimli bir seyyar satıcı bütün ekonomi sıkıntılara rağmen geçimini bir tezgahla sağlamaya çalışıyordu. Bu tezgahına da el konulunca artık hakan yıldırımın yapabileceği bir şey olmadığı için kendisini yakmak zorunda kaldı. Gerçekten bu zorlu koşulların bir örneğidir Tokat Erbağ’da yaşanan.
İnsanlar artık yaşamlarını idame ettiremiyor, idame ettirebilecekleri ortamlar yok. İş sahası yaratamadıkları gibi insanların emeğine tezgahlarına el konuluyor. Aslında bu intiharlar ve yakma olayları Türkiye’nin nasıl büyük bir ekonomik kriz altında olduğunun en iyi göstergelerinden biridir. Tokat’ta bir emekçi canına kast etmeye çalışırken siz de izlediniz aynı gün Diyarbakır’da bir avukat arkadaşımız intihar ederken maalesef Meclis bahçesinde bir iktidar partisinin milletvekili Diyarbakır’dan getirdiği yüzlerce kilo ciğerle mangal şovu yapıyordu.
Bu iki olay Türkiye’deki yaşanılan ekonomik düzenin yarattığı krizlerin iki örneğidir. Bir taraftan küçük bir azınlık mangal şov yaparken, iktidarın bütün olanaklarından yararlanırken diğer taraftan toplumun yüzde 80’nin oluşturan insanlar geçim sıkıntısıyla yüz yüze. İşte bir bu manzaraya itiraz ediyoruz. Daha adil daha eşitlikçi bir ekonomik sistemin olması gerektiğinin mücadelesini yürütüyoruz.”
PM toplantısında konuda önemli kararların açığa çıkacağını aktaran Bakırhan, yerel seçimlere işaret etti:
“Biri yerel seçimlerdir. Bir diğeri de mutlak tecride son vererek Kürt sorununu demokratik çözümünü sağlamaktır. Bu iki gündem ekonomik krizle birlikte önümüzdeki günlerin temel çalışma gündemleri olacak. Takip ediyorsunuz yaklaşık 20 gündür cezaevlerinde tutsaklar Sayın Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm adı altında açlık grevinde bulunuyorlar. Cezaevindeki tutsakların bu talebinin gerçekleştirebiliniz olduğunu söylüyor ve bu konuda en başta hükümet yetkilileri ve toplumu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Artık bu tecrit politikası ile bir yere varılmadığını hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Bizim için tecridin kırılması ve Kürt sorununda demokratik çözüm hayati öneme sahiptir. Kürt halkı, bir yüzyıl daha esaret altında kalmayacaktır. Bunu en başta iktidar ve herkesin böyle bir bilmesi gerekiyor. İktidar ve siyasi partiler başta olmak üzere Kürt sorununda demokratik çözüm için siyaset üretmeyenlerin samimiyetini bizler sorguluyoruz, haklarımız sorguluyor. Bilinmeli ki başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’nin temel meselelerine kulak tıkayanlar bir gün geçmişteki iktidarlar gibi tarih olmayla yüz yüze kalacaklardır. Bu yüzyılda Kürt sorunun demokratik çözümüne karşı durmak Kürt halkının yüzyıl daha statüden haktan hukuktan yoksun kalmasını savunmaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kürt halkı bütün dünyada saygı gören hakikati kabul görmüş bir halktır bu yüzyılda da bir statüye kesinlikle kavuşmalıdır.”
‘HERKESİN GÖZÜ PARTİMİZİN VERECEĞİ KARARDA OLACAK’
Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönemece işaret eden 31 Mart 2024 tarihli yerel seçimlerin halkların kaderini belirleyeceğini vurgulayan Bakırhan, “Herkesin gözü partimizin vereceği bu kararlarda olacaktır. Bu seçim sadece Türkiye halkları değil partimiz açısından da önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu seçim başta Kürt halkının iradesine ipotek koyarak atanan kayyımlarla hesaplaşacağımız bir seçim olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘KAYYIM KÜRT HALKININ TEMEL SORUNUDUR’
“Kayyım Kürt halkının temel sorunudur” diyen Bakırhan, şöyle konuştu: “Bu sebeple sadece kayyım atanan kentleri değil aynı zamanda bölgede, Kürdistan coğrafyasında kötü yönetilen belediyeleri de demokratik yerel yönetimler anlayışımızla buluşturacağız. İrademizin yok sayılmasına bu sefer kesinlikle halklarımızla birlikte geçit vermeyeceğiz. Sadece yerel yönetimleri almayacağız aynı zamanda halkımızla birlikte bu iradeyi kayyım atanamaması için var gücümüzle elimizden gelen bütün çabaları ortaya koyarak, belediyelerimizi kentlerimizi savunacağımızı belirtmek istiyorum.
‘BELİRLEYİCİ NOKTADA BULUNDUĞUMUZU HATIRLATACAĞIZ’
Kayyımlar sadece irade gaspı değildir. Bölgeden gelen birçok arkadaşımız bunu yakinen biliyor. Bunu yanında aynı zamanda kayyımlar pek çok sorunu da beraberinde büyüterek üreterek varlıklarına devam ediyorlar. Yolsuzluklar aleni bir şekilde ortada, hizmet desen hizmet yok. Ciddi bir hizmet eksikliği yaşanıyor. Ayrımcılık, kadına Kürt’e, ötekine hat safhada. Kayırmacılık desen kayyım biraz da kayırmacılıktır.
O kentten olmayan insanların o kentin olanaklarını çarçur ettiklerini hep birlikte izliyoruz. Bu problemler büyümüştür. Başta Kürtler olmak üzere kayyımların bu tutumlarının yaratmış oldukları olumsuzluklardan bıktılar, yıldılar. Önümüzdeki seçimlerde kayyımları kentlerimizden göndereceğimiz belirtmek istiyorum. Bu seçim irade ve özgürlük yürüyüşümüzde önemli bir duraktır. 14 Mayıs’ta bize siyasi etkisi yok diyenlere bu seçimde nasıl bir etkimiz olduğunu, nasıl belirleyici ve stratejik bir noktada bulunduğumuzu hep birlikte hatırlatacağız, “Buradayız. Em li virin” demeye devam edeceğiz.”
‘KİMSENİN İLK YARDIM ÇANTASI DEĞİLİZ’
Partinin seçim stratejisine dikkat çeken Bakırhan, Türkiye’nin batısında halkların, emekçilerin kazanacağın ve yerel yönetimlerde bulundukları her yerde temsil edilecekleri bir modeli esas alacaklarını ifade etti. Bakırhan, şunları söyledi:
"Yine tekrar ediyoruz. Yakın zamanda bizim dahil olmadığımız bir çok tartışmada partimiz adına bir çok yorum yapılıyor, tartışma yapılıyor. Partimizin nasıl bir politik tutum takınacağı dışımızda tartışılıyor, yazılıyor, çiziliyor Şunu belirtmek istiyoruz. Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Her sandıkta başı gözü yarılanlara, her daim pansuman için yetişecek yedek güç olmadığımızı belirtmek istiyoruz.
Bizim için toplumu yok sayanlar sermayeyle kol gezenler meşru değildir. Partisinin bir önemi yoktur. Bizim için yolsuzluk yapan hırsızdır. Partisinin bir önemi yoktur. İster ampül ister ok olsun her kimki demokrasiden kaçıyorsa Kürt sorunun demokratik çözümünden kaçıyorsa en temel belediyecilik hizmetlerini bile yapamıyorsa biz bunun karşısındayız. Bu yerellerde de demokratik yerel yönetimler anlayışımızın kazanması için var gücümüzle kazanacağımızı bu kentleri yönetmeye talip olduğumuzu da belirtmek istiyorum."
‘KADIN EŞİTLİKÇİ POLİTİKAMIZ IŞIĞINDA İŞBİRLİKLERİNE AÇIĞIZ’
Bakırhan şöyle devam etti:
“Bizler demokratik zemin evrensel insan hakları ve hukukun genel ilkeleri ile kadın eşitlikçi politikalarımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Bunları pazarlık konusu yapmayacağız. Bizim için en önemli değerler bunlardır. Bu değerler ışığında işbirliğine de güç birliğine de varız. Bu konuda bu değerleri tartışılmayacak bu ilkeler üzerinden işbirliği yapmak isteyen bütün siyasal ve toplum yapılara da kapımız açıktır.
Tercih ve kararlarımızı belirleyecek olan biraz önce saymış olduğum bu temel zemin ve ilkelere yaklaşımdır. Çünkü biz bu ülkenin sorunlarına en gerçekçi çözümler üreten tek partiyiz. Bu parti, halk gerçekliğini esas almayan bir denklem kurulmasına asla izin vermeyecektir. Yani bizim olmadığımız hiçbir denklemin tarafı olmayacak buna izin vermeyeceğiz.
‘HEM OYUN KURARIZ HEM DE YERİ GELDİĞİNDE OYUN BOZARIZ’
Biz bu ülkede hem oyun kurarız hem de yeri geldiği zaman bize karşı olan güçlerin oyunlarını da bozarız. Bunu tarihteki deneyimlerden de takip edebilirsiniz. Defalarca yaptık. Biz kent uzlaşısı stratejimizle o kentte bulunan toplumsal kesimlerle siyasi yapılarla kentin dinamikleriyle birlikte güç birliği kuracağımızı belirtmiştik.
Onların rant belediyeciliğine karşı emekçilerin yoksulların halklarımızın birlikte olduğu anlayışı demokratik yerel yönetimlere taşıyacağız. Yıllardır demokratik yönetimlerden dışlanan başta Aleviler Ermeniler Süryaniler Asuriler Ezidiler, yer bulamayan engelliler, gençler, kadınların yerel yönetimlerde temsil edilmesi aynı zamanda bizim boynumuzun borcudur.
Bu kapsamda bizler bahsettiğim etnik ve inanç grupları ile dışlanan bütün kesimleri yerel yönetimlere taşımak için var gücümüzle uğraşacağız. Onlar müteahhitlerle yönetmeye çalışırken biz halklarımızla emekçilerle birlikte batıda yerel yönetimleri yönetmeye aday olduğumu belirtmek isterim.
‘HALK KİMİ İSTİYORSA ONLAR BİZİM ADAYLARIMIZ OLACAK’
Bölgede halk kimi istiyorsa onlar bizim adaylarımız olacaktır. Bunun için ön seçimler büyük bir demokrasi şöleni şeklinde yapılacak. Bu çerçevede siz değerli PM üyesi arkadaşlardan da il ve ilçe örgütlerimizden milletvekillerimizden de bir talebimiz var. Bu ön seçimlerde biz taraf olmayacağız. Aday adayı olan bütün arkadaşlarımız bizim yoldaşlarımızdır, arkadaşlarımızdır. Birinin diğerinden bizim için bir farkı yoktur.
O sandık sonuçlarından çıkan ve seçilen arkadaşlarımız bizim adaylarımız olacaktır. bu konuda PM olarak daha duyarlı ve titiz davranacağınıza inanıyorum. Bizler Parti Meclisi Genel Merkez yöneticileri il ve ilçe örgütleri olarak ön seçimlerin bir tarafı değil sadece bu seçimleri koordine eden sonuçların demokratik ve doğru bir şekilde yansımasını sağlayan bir konumda olacağız. İlleri bizim görevimiz değil. Halkımızın işidir. Kimi seveceklerini onlar karar verecekler.
‘BİZİM İÇİN BİR DÜŞMAN HUKUKU İŞLİYOR’
Unutmayın biz sadece siyasi partilerle mücadele etmiyoruz. Bizim dışımızda ciddi bir karşıt cephe bulunmaktadır. Biz sadece siyasi partilerle mücadele etseydik kolay olurdu. Bir düşmanlık hukuku işliyor bizim için. Biz siyaseti rakiplerimizle değil aslında bu düşmanlık hukukuyla anlayışıyla yapıldığı bilinciyle davranacağınıza eminim. Bize karşı her gün basın yayın organlarında masa başlarında kara propaganda devam ediyor. Yok sayılıyoruz. Dolayısıyla bu kara propagandaları bu manipülasyonları yıkmanın en iyi yolu elimizdeki en önemli özne halkımızdır. Biz de halkımıza dokunarak bu yapmış oldukları siyaseti boşa çıkaracağımıza eminim. Geçmişte de yaptık bugün yapmamak için hiçbir sebep yok.
Bizden değil bize oy vermedi geçmişte başka siyasi partilerde siyaset yapıyordu demeyeceğiz. Tam tersine bizden olmayan olarak gördüğümüz bu çevrelere de gideceğiz. İnanın ki bizim anlattıklarımız yaşadıklarımızdan etkilenemeyen ne bir Kürt ne bir emekçi ne de Türkiye’de yaşayan başka bir insan yoktur. İyi anlatabilirsek etkileyeceğimize, kazanacağımıza inanıyorum. Örgütlü parti örgütlü toplum demektir. Biz örgütlü bir toplum olmak için elimizden geleni yapacağız. Bu seçimlerden de eminim ki başarıyla çıkacağımıza inanıyorum. Dem dema me ye. Dem dema serkeftinê ye ez hemuyan slav dikim.”
Tuncer Bakırhan'dan Kürtçe paylaşım: Şeyh Said Kürt halkının büyük bir değeridir
Bahçeli, Bakırhan'ın Kürtçe konuşmasına 'şımarıklık' dedi, Kurtulmuş'un uyarısını eleştirdi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Kürt sorununu çözemeyen kendisi çözülür
Bakırhan, Bağcılar'da gençlerle buluştu: Topraklarımıza, mücadelemize sahip çıkmaya davet ediyorum