Türkiye ile Avrupa Birliği arasında KKTC krizi

Artı Gerçek - KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na (TDT) "gözlemci üye" olarak kabul edilmesi, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yeni bir gerilime yol açtı. AB'nin bu kararı reddettiklerini duyurarak "Rum Yönetimi'ni Ada'daki tek devlet" olarak gördüklerini açıklamasına, Dışişleri Bakanlığı'nın ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten de tepki geldi. Çelik, AB'nin eleştirilerini "ikiyüzlü açıklama" diye niteledi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, "AB tarafından KKTC'nin TDT'ye gözlemci üye olmasına ilişkin yapılan açıklama haksız ve ikiyüzlü bir açıklamadır. AB Kıbrıs konusunda Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi peşinde sürüklenmektedir" ifadelerini kullandı.

AB tarafından KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olmasına ilişkin yapılan açıklama haksız ve ikiyüzlü bir açıklamadır.
Avrupa Birliği, Kıbrıs konusunda Yunanistan ve GKRY’nin peşinde sürüklenmektedir. O yüzden bu açıklamalar yok hükmündedir...

— Ömer Çelik (@omerrcelik) November 13, 2022

Çelik şöyle devam etti: "Kıbrıs Türkleri uluslararası toplumun saygın bir üyesidir. KKTC'nin TDT'ye gözlemci üye olması doğru ve son derece doğal bir durumdur. AB'nin KKTC'yi yok saymaya çalışan tutumu tarihi ve siyasi açıdan ilkesiz bir yaklaşımdır. Cumhurbaşkanı'mızın son olarak TDT toplantısında vurguladığı gibi KKTC'nin hak ve menfaatlerini her zeminde savunmaya devam edeceğiz."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Özbekistan'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 9'uncu Zirvesi'nde KKTC'nim gözlemci üye olmasının kabul edildiğini açıklamıştı. AB ise Kıbrıs adasında, birliğin üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tek devlet olarak gördüklerini belirterek karara karşı çıkmıştı.

DIŞİŞLERİ DE 'TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ' DEMİŞTİ

Dışişleri Bakanlığı, Brüksel'de gelen tepkiler hakkındaki açıklamasında, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması hakkında bugün (12 Kasım) AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamayı tümüyle reddediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Bakanlık, şu ifadeleri kullanmıştı:

"AB’nin, BM Genel Sekreteri’nin çağrısı hilafına Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması iyi niyetle bağdaşmadığı gibi, GKRY’nin ve Yunanistan’ın kısır politikalarının esiri haline gelmiş olan Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır.

Kıbrıs Adası’nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963’ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilir." (DIŞ HABERLER)