Yeşil Sol Parti Sözcüsü Akın: HDP bizimle seçime girmek isterse onur duyarız
Seda TAŞKIN
ANKARA- Seçimlere sayılı günler kala partilerin seçim çalışmaları da hız kazandı. Ancak Yüksek Seçim Kurulu her yıl Ocak ayında açıkladığı seçime girme yeterliliği bulunan siyasi partilerin listesini hala açıklamadı. Bu partilerden birisi de Yeşil Sol Parti oldu. Defalarca dilekçe vermesine rağmen Yeşil Sol Parti’ye herhangi bir dönüş yapılmadı. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, YSK’nın partileri oyaladığını düşünüyor.
Kamuoyunda HDP’nin Yeşil Sol Parti ile seçime gireceği de sık konuşulan konulardan birisi. Konuya ilişkin Artı Gerçek’in sorularını yanıtlayan Akın, HDP’nin seçime Yeşil Sol Parti ile girmek için bir talepte bulunması halinde üstlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini belirterek, onur duyacaklarını söyledi.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Seçimlere yönelik hazırlıklarınız ne durumda? Hangi program ve önerilerle seçmenlerin karşısına çıkacaksınız?
Türkiye’nin en temel sorunlarından bir tanesi, demokratik kurum ve kuruluşların ortadan kaldırılması. Öncelikli talebimiz, Türkiye’nin demokratik siyasal hayatına kavuşabilecek, demokrasinin inşa edildiği bir sistem. AKP iktidarı süresince özellikle 2015 yılı sonrasında sürdürülebilir bir devlet yapısı kalmamıştır.
Tek adam rejiminin talimatları ile yönetilen bir devlet var. Biz buna karşı Türkiye’nin nefes alabileceği, bu yapının değiştirilebileceği, bütün muhalefetin ortak sözünü söyleyebildiği, demokratik yapının inşa edildiği bir ülke istiyoruz. Bu yapılırken de eski sistemin ve hataların tekrar edilmemesini arzuluyoruz. 100 yıllık cumhuriyet tarihini değerlendirdiğimizde, hiçbir zaman gerçek anlamda demokrasi ve adalet sağlanamadığını pratik sonuçlarıyla görüyoruz.
‘ACİLEN TEK ADAM REJİMİNDEN KURTULMAMIZ GEREKİYOR’
Toplumdan uzak, sadece devleti koruma ve yönetme anlayışına sahip bir anlayışın karşısındayız. Dolayısıyla topluma vaadimiz şu: Biz acilen bu tek adam rejiminden kurtulmak, ekonomisiyle ekolojisiyle herkesin onurlu bir insan olarak yaşayabileceği, hiç kimsenin kimliğinden, inancından, görüşünden dolayı ayrımcılığa uğramadığı bir hayatın tesis edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Sahada seçim çalışmalarınıza başladınız mı?
Sahada çalışmalarımızı başlattık. Yeşil Sol Parti olarak 50 ilde örgütlüyüz ve 46 ilde seçime girme yeterliliğine sahibiz. HDP’nin bileşeni bir partiyiz ve birlikte 9 seçimi yaşadık. Seçimlere bu güne kadar ortak vaatlerle ve HDP çatısı altında girdiğimiz için görünürlüğümüz zayıf. Siyasi Partiler Yasası’nın değişmesinden kaynaklı olarak ittifak siyasetine bağlı bütün partiler harekete geçtiler. Seçim yeterliliği olan partilerin oranı yüzde 35 civarında artmış oldu ve biz de onlardan birisiyiz.
‘BU AYIN SONUNA KADAR HER PARTİ POZİSYONUNU BELİRLEYECEK’
Geçen yıl Mart ayında seçime girme yeterliliği sağladık ancak kongreden sonra altı ay geçmesi gerekiyordu ve 12 Eylül tarihinde bu süreç tamamlandı. Yeterliliğin sağlanmasından dolayı da seçim çalışması yürütüyoruz. Bileşen ve ittifak hukuku gereği HDP ile Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde bir çözüm üretmeye çalışıyoruz. Seçime, mümkünse bütün ittifak bileşenlerinin kendi logosu ile girmesini planlıyoruz. Olmazsa da tek parti altında seçime gireceğimiz çalışmalar da seçeneklerimiz arasında. Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 6 Nisan’da yürürlüğe girecek. Bu yasa doğrultusunda partilerin ayrı ayrı seçime girmesi dezavantaj yaratıyor. Biz de bu dezavantajların yaratacağı sorunlar üzerine konuşuyoruz. Muhtemelen bu ayın sonuna kadar herkes kendi pozisyonunu netleştirmiş olacak. İttifakımızda bulunan EMEP, TİP, HDP ve Yeşil Sol Parti’nin seçime girme yeterliliği var. İlerleyen günlerde seçime nasıl gireceğimizi de değerlendirmiş olacağız.
‘PARTİ YETERLİLİĞİ KONUSUNA İLİŞKİN KOMİSYON 7 ŞUBAT’TA TOPLANACAK’
Normal şartlarda YSK’nın 15 Ocak tarihinde yeterlilik almış olan partileri resmi olarak açıklaması gerekiyordu. Ancak şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Seçime girme yeterliğiniz var mı?
Bununla ilgili şu ana kadar yasal açıklama yapmadıkları için YSK’ya başvuru yaptık. YSK hala bu konuyla ilgili bize cevap vermedi. 2 Şubat’ta YSK’ya konuya ilişkin tekrar başvuru yaptık. Taleplerimiz doğrultusunda 7 Şubat’ta konuya ilişkin komisyon kurulacak ve orada yapılan değerlendirmenin ardından açıklama yapılması bekleniyor. Komisyonda görev alan CHP ve HDP’li temsilciler bizi oyaladıklarını düşünüyorlar. Biz örgütlenme yeterliliği sağlamış partilerden birisiyiz. Yargıtay sayfasına baktığınızda Yeşil Sol Parti’nin seçime girebileceğini görebiliyoruz. O bakımdan durum bizim açımızdan net.
‘SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMEYE HAZIRIZ’
Sizin de bileşeni olduğunuz HDP'nin kapatılması durumunda, HDP’li isimlerin Yeşil Sol Parti kontenjanından HDP'li i seçime gireceği konuşuluyor. Bu konuda bir görüşme yapıldı mı? Tavrınız ne olur?
Zaten HDP’nin bileşeniyiz ve elbette böyle bir sorumluluk bize düşerse bu sorumluluğu yerine getiririz, onur da duyarız. Ancak şu anda netleşmiş bir durum yok. Aynı zamanda biz İttifak bileşenlerimizle bu konuyu konuşup, değerlendireceğiz. Şu an cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu daha aktüel olduğu için onu netleştirmeye odaklanıyoruz. HDP’nin kapatılması durumunda diğer partilerle bunun müzakeresi yapılıp, tartışılacak. Bu ay içinde bu konuların hepsi netleşmiş olur. Hangi parti altında seçime girilecekse onun ortak kararını birlikte vereceğiz. HDP’nin kapatılmasından bağımsız olarak da bir hazırlığımız vardı. Bunun hesabını kitabını yapıp ona göre karar alacağız. Ancak HDP’nin kapatılmaması için elimizden geleni yapacağız. Çünkü HDP’nin kapatılması, demokratik siyasete vurulmuş çok büyük bir darbe olacak. Bunun şimdiye kadar mücadelesini verdik. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de hukuk olmadığı için Erdoğan ve Bahçeli karar verecek.
HDP, kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını açıkladı. Bu açıklamaya nasıl yaklaşıyorsunuz? Parti olarak sizin önereceğiniz isim ya da isimler olacak mı?
HDP kendi pozisyonunu açıkladı ve Emek ve Özgürlük İttifakı’nda ise muhalefetin ortak aday çıkarması konusunda bir eğilim var. Bu eğilim önümüzdeki günlerde netleşecek. Türkiye’deki demokrasi güçlerinin de aynı şeyi düşündüğünü varsayıyoruz. Çünkü bu mevcut tek adam rejiminden kurtulmak için bütün muhalefetin bu sorumluluk içinde davranması gerekiyor. Herkesin ayrı ayrı aday çıkarmasının yaratacağı riskleri de görüyoruz.
‘İKİNCİ TURA KALMA İHTİMALİ MİLLET İTTİFAKI’NIN SORUMLULUĞUNDA’
Çeşitli eğilimleri incelediğimizde, bu meselenin birinci turda bizim de destekleyebileceğimiz bir aday çerçevesinde hareket edildiğinde, ortak adaya ya da desteklenebilecek bir adaya sıcak bakıyoruz. Millet ittifakı, Cumhur İttifakı’yla rekabete girerek bu sorunu çözebileceğini düşünüyor. Türkiye’deki matematik ve oy hesabına bakıldığında bunun ihtimali yok. Millet İttifakı eğer tek adam rejiminden kurtulmak istiyorsa, kapsayıcı olması lazım. Emek ve Özgürlük İttifakı’nı muhatap alması gerek. Bütün duyarlılığımıza rağmen bizi görmemeleri halinde HDP adayını çıkarır ve bu halde cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalma ihtimali de onların sorumluluğundadır. Bizim asıl tercihimiz doğru bir politikayla, ülkenin geleceğini düşünerek ortak aday etrafında tutum alınmasının yönündedir. Ama bu kimseyi görmeden, muhatap almadan olacak bir politika değil. Emek ve Özgürlük İttifakı müzakerelere kapıları kapatmayacak.
Seçimlere sayılı günler kala seçim güvenliği konusu da tartışılıyor. Sizin bu konuda bir çalışmanız var mı?
Biz şu anda HDP üzerinden sandık müşahitleri oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye’de çok ciddi bir sandık sorunu meselesi var. Emek ve Özgürlük İttifakı ile birlikte bütün güçlerimizi birleştirerek ortak çalışma yürütüyoruz. Bugün itibariyle sandıkların yüzde 50’sine yakınında görevlendirme tamamlandı. Ama bunu yüzde 95’e çıkarma gibi bir hedefimiz var ve eksikleri gidermeye çalışıyoruz. Bu mesele tek başına bir partinin ya da bizlerin başarabileceği bir iş değil. Çünkü mevcut devlet, bütün olanakları, kurumları ve yapısıyla karşımızda. Bu nedenle bütün muhalefetin bu konuda ortak hareket etmesi gerekiyor. Halkımızın da kendi oyuna sahip çıkması şart. Halkımız oyunu kullanıp gitmesin, herkes kendi oyunun sonuçlarını takip etsin. Biz gücümüz oranında elimizden geleni yapacağız.
Beştaş: Bu seçimde Kürtler, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek