Yıldırım'dan kriz itirafı: Bir sıkıntı yaşadığımız sır değil

Meclis Başkanı Binali Yıldırım Özbekistan dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yıldırım'dan kriz itirafı: Bir sıkıntı yaşadığımız sır değil

Özbekistan dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan TBMM Başkanı Yıldırım, Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendirdi. Son dönemdeki ekonomik gelişmeler için "Bir sıkıntı yaşadığımız sır değil" diyen Yıldırım MHP'nin af teklifiyla ilgili ise "Cumhurbaşkanımız kapıları bu sefer kapatmış gibi gözükmüyor" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

NTV'nin aktardığına göre Yıldırım'ın gündeme ilişkin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Türk-Amerikan ilişkilerinde biz ne bekleyelim?

Amerika Birleşik Devletleri'ne de bütün dünyanın gözü önünde, "bu FETÖ işi kardeşim, hala burada niye umursamaz davranıyorsunuz? Bu adam Türkiye'de darbe yapmaya çalıştı, şu kadar insanın ölümüne sebep oldu." dedik hala kılını kıpırdatmıyor Amerika. Ondan sonra da diyor ki, "ya Türkiye niye bize şaşı bakıyor?" Türkiye bakmıyor, Türk milleti bakıyor. Amerika eğer Türkiye'yi kazanmak istiyorsa, adım atması gereken 3 konu var.

Bir tanesi, Amerika yönetimi hakkında Türk kamuoyunun yüzde 85'i olumsuz düşünüyor. Bu darbenin arkasında, FETÖ'ye bir şey yapılmadığını düşündükçe, bunlar yapmadığına göre arkasında bir şey var, bir parmakları var. Bu algı yaygın mı Türkiye'de? Yaygın. Bir kere bunu düzeltmek için FETÖ ile ilgili en azından demeleri lazım ki, "biz işlem başlattık, soruşturma yapıyoruz, mahkeme edeceğiz veya şartlarını kısıtlıyoruz." Adam krallar gibi, istediği gazeteyi çağırıyor, istediği televizyonu çağırıyor, adamları senatörlerle, Temsilciler Meclisiyle, herkesle haşır neşir, içli dışlı.

İki; Amerika'nın behemehal YPG, PYD, PKK unsurlarıyla DEAŞ da artık bittiğine göre ilişkiyi kesmesi lazım. Dostunu ve düşmanını artık açık bir şekilde ortaya koyması lazım. DEAŞ'la mücadele ederken biz dedik ki, "ya ne yapıyorsun, terör örgütüyle başka terör örgütü mücadelesi yapılır mı? Bundan vazgeç." O zaman bize dediler ki, "bu bir mecburiyet, bu bir tercih değil, işimiz bitince bırakacağız." Böyle bir şey var mı? Orada Fırat'ın doğusundan ta Sincar'a kadar adam akıllı işte tahkim oluyorlar, üsler kuruyorlar, oradaki terör gruplarını eğitiyorlar vesaire. Bu ikinci büyük problemimiz.

Üçüncü büyük problemimiz de, bu FETÖ işini, Halk Bankası işini, Hakan Atilla işini ve diğer sıradakileri… Bunlarla ilgili yeni bir sayfa açmak gerekiyor.z daha dünyanın dikkatini çekti.

Siz olumlu musunuz efendim? Yani Amerikan yönetimi, Trump yönetimi bu söylediğiniz hassasiyetler noktasında…

En büyük hassasiyetlerimizden olan, Fırat'ın doğusundaki 700 kilometrelik hududumuz boyunca bir terör yapılanması var, buna karşı tedbir almamız gerekiyor. Amerika eğer bizim NATO ortağımızsa, unutmamalı ki o sınır NATO'nun sınırıdır.

Sadece burada yapacağı iş birliği Türkiye'nin hayrına değil, aynı zamanda NATO'nun da güvenliği için gerekli.

"SIR DEĞİL BİR SIKINTI YAŞIYORUZ"

Efendim, ekonomideki gelişmelerle ilgili de bir değerlendirme almak isteriz.

Bir sıkıntı yaşadığımız sır değil, bir sıkıntı yaşıyoruz. Geçmişte de yaşadık, üstesinden geldik. Bu sefer de üstesinden gelecek potansiyelimiz var, kabiliyetimiz var. Küresel şartlar önceki krizlere göre biraz daha olumsuz. Ama biz küresel imkânlar yok diye elimizi-kolumuzu bağlayacak bir ülke değiliz. Çünkü bizim hem insan kaynağımız, küresel anlamda düşünen, üreten insan kaynağımız var, hem özel sektör gibi çok büyük bir tecrübemiz var. Türkiye'de üretimi, ekonomiyi ayakta tutan devlet değil artık özel sektör. Niye? 1'e 9; devlet 1 yatırım yapıyorsa, özel sektör bugün 10 yatırım yapıyor. Bu krizin de kamu sektörü krizi olmadığını bilmemiz lazım. Bu kriz reel sektörümüzü etkileyen bir krizdir. Yani özel-reel sektör fark etmez, bu Türkiye'nin meselesidir ve üstesinden de Türkiye'nin gelecek imkânları vardır. Nasıl var? Türkiye'nin varlıklarıyla yükümlülüklerini karşılaştırdığımız zaman, varlıkları yükümlülüklerinden çok fazla. Ancak bir vade uyuşmazlığı var. Kısa vadeli yükümlülükler fazla, uzun vadeli kaynaklar fazla, bunları dengelemek gerekiyor.

Bunu da kamu maliyesiyle, yani Hükümet, daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimiz gerekli tedbirleri alarak bu işi düze çıkartacak, yani bir problem görmüyorum.

MHP'nin af teklifine ilişkin düşünceniz nedir?

Doğrusu benim Meclis Başkanı olarak yapacağım; Meclis'e gelen bu af teklifini diğer kanun teklifleri gibi ilgili komisyonlara göndermek. Ondan sonrası partilerin kararıdır. İşte müzakere olacak, uzlaşılacak yahut uzlaşılmayacak, bir şekilde iş bir noktaya gelecek. Yani detaylarına girdikçe belki bazı düzeltmelerle yeni bir şekil verilip yol alınabilir. Bunlar tamamen varsayımlar.

"CUMHURBAŞKANIMIZ KAPILARI KAPATMIŞ GÖZÜKMÜYOR"

Afla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız kapıları bu sefer kapatmış gibi gözükmüyor. Biliyorsunuz geçmişte yapılan aflarda kapsam çok genişlemiş. Çok genişleyince kamu vicdanı rahatsız olmuş, beklenen fayda sağlanamamış. Burada belki bu detaylara çok daha dikkat etmekte yarar var. İşte organize suçlar, şunlar-bunlar, yani onların sınırı nereden çizilecek, onlara bakmak gerekiyor. (POLİTİKA SERVİSİ)

binali yıldırım özbekistan