Bitter çikolatadaki kurşunu yazan Bülent Şık: Kakaolu tüm ürünler riskli

Bitter çikolatadaki kurşunu yazan Bülent Şık: Kakaolu tüm ürünler riskli
Önceki yazısında bir bitter çikolata ürününde kurşun, arsenik ve kadmiyum olduğunu duyurup kamuoyunu uyaran Gıda Mühendisi Bülent Şık, bugünkü yazısında da “Bünyesinde kakao bulunan tüm ürünler, mevcut bilgi yokluğu ortamında risk barındırıyor” dedi.

Artı Gerçek - Daha önce Türkiye'de satılan bir bitter çikolata ürünün yüksek düzeyde kurşun, arsenik ve kadmiyum içerdiğini yazan Gıda Mühandisi Bülent Şık, Bianet'teki bugünkü yazısında da yeni analiz sonuçlarını, çocukların kurşundan nasıl korunacağını ve yapılması gereken çalışmaları yazdı. Şık, bakanlığın da inceleme yapmasını talep etti.

Şık, bianet'te yayımlanan 'Bitter çikolatada kurşun ve çocuk sağlığı' başlıklı yazısında kendisine en çok sorulan sorunun analiz yapılan bitter çikolatanın markası olduğunu söyledi. Marka açıklamayacağını söyleyen Şık şöyle dedi:

'MESELE ÇİKOLATA DEĞİL, KAKAO'

“Piyasada satılan çok sayıda marka var ve bir marka adı açıklamak analiz edilen marka dışındakilerin risk içermediği anlamına geleceği için doğru olmaz. Ancak daha önemlisi, meselenin çikolatayla değil, kakao ile ilgili olması. Dolayısıyla bünyesinde kakao bulunan tüm ürünler, mevcut bilgi yokluğu ortamında az ya da çok bir risk barındırıyor.

Kakao sadece çikolatanın değil, şekerleme ürünleri, tatlılar, bazı içecekler, kahvaltılık gevrekler gibi büyük bir çeşitlilik arz eden ürünlerin imalatında kullanılan gıda maddelerinden biri. Dolayısıyla bu tip ürünlerde kapsamlı bir çalışma yapılmadığı sürece riskin ne olduğunu söylemek mümkün değil.

Sadece kakao içeren ürünlerde değil, çeşitli gıda ürünlerinde, özellikle de çocukların tükettiği gıda ürünlerinde (ve sularda) kurşun içeriğini belirlemeye ve çocukların diyet yoluyla maruziyet düzeyinin ne olduğuna dair bir çalışma mutlaka yapılmalıdır.

Bu tip çalışmaların Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gibi kurumlar tarafından da yapılması gerekiyor. Bu çalışmalar ülkemizde de yapılmadığı sürece nasıl bir durumun içinde olduğumuzu söylemek olanaklı değil.”

'KAKAO MİKTARI ARTTIKÇA KURŞUN VE KADMİYUM MİKTARI DA ARTIYOR'

Bitter çikolatayla ilgili analiz sürecine devam ettiğini açıklayan Şık, yeni yurt dışı analizlerine dair de bilgi verdi:

“Bilgi edinmek istediğimiz konu herhangi bir üründeki toksik kimyasal kalıntılarının belirlenmesi olduğunda yapılacak şey bu işleri yürüten ve güvenilirliği garanti altına alınmış akredite bir laboratuvarda ürün analizi yaptırmaktır. Nasıl yapacağız sorusuna verilecek yanıtlardan biri budur. Ben de bunu yaptım. Piyasadan aldığım bir çikolata ürününü yurtdışındaki bir akredite laboratuvara analiz ettirdim ve elde ettiğim sonuçları bianet'te yer alan yazıyla kamuoyu ile paylaştım.

Yazı çıktıktan sonra, bu meselelerle ilgilenen bir arkadaşımın desteği ile piyasadan topladığım bazı çikolata ürünlerini de yurtdışına gönderip analiz ettirdim. Akredite laboratuvarlarda üç farklı analiz yöntemi kullanılarak yapılan analizler çikolata ürünlerindeki kakao miktarı arttıkça kurşun ve kadmiyum miktarının da arttığını gösteriyor. Ancak iki farklı analiz laboratuvarının aynı çikolata ürününde yaptığı analiz sonuçlarının birbiri ile tutarlı olmadığını da belirtmeliyim. Hangisinin doğru olduğunu bilme olanağım da yok. Bazı ürünlerde kalıntı çıkmadı, bazılarında yüksek, bazılarında ise düşük miktarda kalıntı çıktı. Tespit edilen kalıntı miktarları kurşunda 22 ila 238 mikrogram/kg arasında, kadmiyum miktarları ise 25 ila 44 mikrogram/kg arasında değişiyor. Analizleri yapan her iki laboratuvarın da akredite laboratuvarlar olduğunu belirtmeliyim.

Az sayıda üründe analiz yapılabildiği için elde mevcut bilgilere dayalı olarak genel bir değerlendirme yapmam çok zor ve doğru da değil. Ancak ortada bir mesele olduğu kesindir. Birer yurttaş ya da anne, baba olarak bizi ilgilendiren tarafı da budur. Bilmediğimiz şey bu meselenin boyutları ve çocuk sağlığını ne ölçüde etkilediğidir.”

ÇOCUKLARI NASIL KORUYACAĞIZ?

“Çocuğumu nasıl koruyabilirim?” sorusuna da yanıt veren Bülent Şık şunları söyledi:

“Bu soru, bir yetişkinin, anne-babanın çocuğu ya da çocukları için duyduğu kaygıyla dile getirdiği gayet naif ve iyi niyetli bir soru, kuşkusuz. Ancak toksik kimyasallara maruz kalmayı önlemek söz konusu olduğunda kendimizden, bireysel hayatlarımızdan değil, daha genelden, toplumsaldan yola çıkmak gerekiyor.

Çevresel kirlilikten, toksik kimyasallara maruz kalmaktan kaynaklanan sağlık sorunları tüm çocukları az ya da çok etkiliyor. Alacağımız bireysel önlemlerle, oluşturacağımız korunaklı hayatlarla "kendi çocuğumuzu" koruyabileceğimizi düşünmek yanılgıdır. Çocukları ortak müştereklerimiz olarak görebilmeliyiz. Dolayısıyla toplumsal hayatın devamlılığını sağlayabilmek ya da bir arada yaşayabilmek için çocukları odak noktasına koyduğumuz ve iyi bir hayatı tüm çocuklar için ulaşılabilir kılmayı hedeflediğimiz politikalar oluşturmamız gerekiyor.” (Kaynak)

Öne Çıkanlar