Halkların birlikte hareket etmesi zorunluluk haline geldi
Tezcan Karakuş CANDAN
ARTI GERÇEK-Türkiye'nin son bir haftalık bilançosu hepimiz için kaygı verici süreçleri açığa çıkarıyor.
Geçtiğimiz hafta Ankara'da Ermeni Katolik Mezarlığı'nın üzerine beton dökülerek dükkan yapılması, Yahudi Mahallesi'nin kentsel dönüşüm ve restorasyon süreci adı altında yok edilmesi, memlekette 450 milyon metrekare kamu malının satışa çıkarılması, Gezi Parkı mülkiyetinin devredilmesi, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun bir tweet attı diye vekilliğinin düşürülmesi sonrasında da Meclis'e girerek polisin onu gözaltına alması, HDP hakkında kapatma davası açılması ve bir sabah uyandığımızda İstanbul Sözleşmesi'nin tek taraflı olarak feshedilmesi, Merkez Bankası Başkanı'nın görevden alınması, ekonomik krizin artık önlenemez şekilde derinleşmesi, doların yükselişinin durdurulamaması, pandemi ve aşı krizi derken bütün bunlarla birlikte Türkiye yönetilemez bir sürece doğru gidiyor.
Hem kentsel hem de ülke gündeminde yoğun bir sürecin yaşandığı böylesi bir noktada halkların kaygıya düşmesi ve birlikte davranması artık zorunluluk haline geliyor.
Nasıl ki Şili halkı Pinochet'e 17 yıl sonra demokrasinin gereğini hatırlatarak iktidardan uzaklaştırdıysa şimdi sıra Türkiye halkında.
Bugün ihtiyacımız olan şey ortak yollarımız olmasa da ortak bir geleceğimizin inşasıdır.