12 yıldır kızını arıyor: Polisler, 'Kızınızın katil zanlısı yakalandı' dedi, kızımın ölüsü nerde peki?

12 yıldır kızını arıyor: Polisler, 'Kızınızın katil zanlısı yakalandı' dedi, kızımın ölüsü nerde peki?
Baba, 'Eğer kaybolan çocuk valinin, kaymakamın çocuğu olsaydı yer yerinden oynardı' diyor.

Antep'te 15 Mart 2008'de halasına gitmek üzere evden çıkan 10 yaşındaki Gül Gonca Çelik'ten 12 yıldır haber alınamıyor. Çelik'in babası Cumali Çelik, kızını aramaktan bir dakika bile vazgeçmedi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  Erdoğan'a gitti, valililikten, emniyetten yardım istedi... Erdoğan'ın, 'Kızı bulun' talimatının ardından Çelik'e, emniyet tarafından, 'Kızının katili bulundu' denildi. Ancak Çelik'e kızının mezarı gösterilmedi.

Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, kızının öldüğüne inanmayan Çelik, bu iddiasına dayanak olarak şunları anlatıyor: "Kızımın öldüğü yönünde iddialar basında yer alınca bir kişi beni telefonla aradı. Bana 50 bin lira götürürsem kızımın sesini duyacağımı söyledi. Bu kişi kızımla ilgili her şeyi biliyordu. Ayrıca kızım öldüyse neden mezarının yerini bilmiyorum?"

12 YILDIR KIZINI ARIYOR...

12 yıldır Antep'in her mahallesine kızının afişlerini asan Cumali Çelik, "Kızım halasına gitmek için 15 Mart 2018'de öğle saatlerinde evden çıktı. O gün bugün oldu kızımdan haber alamadık. Kaybolduğu ilk gün tüm yetkili birimlere durumu ilettik. Ama kimse gelip kızımı aramadı" dedi.

Çelik, 2011'de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Antep'teki mitinginde kendisine ulaştı. Bu gelişmenin ardından Erdoğan, yetkili birimlere, 'Kızı bulun' talimatını verdi. Antep'te özel bir ekip kuruldu. Aradan bir yıl geçmeden baba Çelik'e, 'Kızının katili bulundu' denildi.

Çelik bu haberin ardından yaşadıklarını şöyle anlattı: "Polisler, 'Kızınızın katil zanlısı yakalandı' dedi. Kızımın ne ceseti var ne de kendisi... Kızımın ölüsü nerde peki? 'Katil yakalandı' dediklerinde benim büyük kızımı emniyete götürdüler. Orada iddiaya göre kızımın yazdığı bir mektup okuttular. Mektupta adresimiz, ismimiz yer alıyormuş. Emniyet bu mektubu daha sonra kaybetti. Bir şüpheli yakalanırsa neden ablayı götürdüler de beni götürmediler?"

'50 BİN LİRA GETİRİRSEN KIZINI ALIRISIN'

Çelik, kızının öldüğüne inanmadığını söylerken şöyle devam etti: "Ölüm haberinin ardından bir kişi beni telefonla arayarak, '50 bin lira getirirsen kızının sesini duyarsın' dedi. Bu kişi benim hakkımda her şeyi biliyordu, evimin adresini, kızımın neyi sevip sevmediğini... Polisle birlikte bu kişiyle randevulaştığımız yere gittik. Ama bu kişi gelmedi. Yine 2013 yılında Bilecik'teki bir sağlık ocağında kızımın muayene edildiğini savcılıktan duydum. Kızımın kimlik kart numarası bu hastanede yer alıyordu. Bunu sorduğumuzda da, 'Sehven olmuş' dediler. Bu ülkede 84 milyon insan yaşıyor. 84 milyon insan arasında kayıp kızımın bilgileri mi bu hastanede sehven yazılıyor?"

'NEFESİM YETENE KADAR KIZIMI ARAYACAĞIM'

Çelik, kaç yıl geçerse geçsin kızını aramaya devam edeceğini söylüyor.  "Yavrumun bulunmasını istiyorum. Bir ekip kurulsun. Bu ekip valiye, emniyete sorular sorsun. Benim kızıma hiçbiri sahip çıkmadı. Yalnız ve sahipsiz bırakıldık. Ben kızımın öldürüldüğüne inanmıyorum eğer öldürüldüyse kızımın yerini öğrenmek istiyorum. Mezarını göstersinler. Bu benim hakkım. Eğer kaybolan bu çocuk valinin, kaymakamın çocuğu olsaydı Gaziantep'i baştan sona silkelerlerdi, yer yerinden oynardı. Ben yetkililere Allah rızası için yardım edin, kızımı bulun diye sesleniyorum. Burada ihmali olan kimse haklarında soruşturma açılmasını istiyorum. Ben ne olursa olsun kızımı aramaya devam edeceğim. Ömrüm yetene kadar, nefesim yetene kadar kızımı aramaya devam edeceğim."

Öne Çıkanlar