67 milyon yıllık bir dinozor fosili bulundu
ABD'nin New Mexico eyaletinde, fosil avcıları tarafından 67 milyon yıllık tüylü ve etçil bir dinozor fosili bulundu. Bu fosil, 66 milyon yıl önce dünyanın yaşadığı göktaşı felaketinden önce etçil dinozorların gayet sağlam olduğunu gösteriyor.
Dinozorların yok oluşuna ilişkin tezlerden biri, dünyaya 66 milyon yıl önce çarpan göktaşının yarattığı sonuçlar nedeniyle dinozorların hayatta kalmayı başaramaması. Bununla birlikte bazı bilim insanları, göktaşı çarpmasının yalnızca kaçınılmaz olanı hızlandırdığını düşünüyor.
Webtekno'nun haberine göre, 2016 yılında yapılan bir araştırma, dinozorların dünyamıza göktaşı çarpmadan on milyonlarca yıl önce kayda değer sayılarda öldüğünü ortaya koyuyordu. 2019 yılında yayınlanan bir araştırmaya göreyse, göktaşının çarptığı mezozoik dönemin sonunda dahi dinozorların soyu tükenme eğilimi göstermiyordu. Yakın zamanda bulunan bir fosil bu tartışmayı alevlendireceğe benziyor.
ABD'nin New Mexico eyaletindeki San Juan Havzasında bulunan 67 milyon yıllık etçil ve tüylü dinozor fosili, 20 kemikten oluşuyor. Velociraptor türünün 'kuzeni' olduğu belirtilen bu fosile, bölgedeki Navajo yerlilerinden yola çıkılarak 'Dineobellator notohesperus' adı verildi.
Kuzeni gibi yüksek hızlara çıkabildiği tahmin edilen bu yeni dinozorun 67 milyon yıllık olması, iki ayaklı etçil dinozorların 66 milyon yıl önceki göktaşı felaketinin öncesinde gayet sağlam olduğunu gösteriyor. Eğer hesaplamalar ve araştırma doğruysa, göktaşı felaketinden önce dinozorların soyunun tükenmekte olduğu yönündeki bilimsel görüşe bir darbe daha vurulmuş olacak.
Yeni dinozor türünün uzunluğunun 2 metre, ağırlığınınsa 18 ila 22 kilogram arasında olduğu belirtiliyor. Dinozorun üst kol kemiğinin fazla ayrık bir açıya sahip olduğu belirtilirken, bu sayede yeni dinozorun 'kuzenlerine' göre bu bölgede daha yüksek bir kas verimliliğine sahip olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, yeni dinozora kendi ebatlarındaki diğer hayvanlardan daha güçlü olma şansı sağlıyordu. Yeni dinozorun pençelerinin de büyük olduğu, bu sayede el ve ayaklarıyla şeyleri tutabilme kabiliyetinin yüksek olduğu düşünülüyor.