72 yıl yaşayan biri 21 yılı uyuyarak geçiriyor
EDİRNE- Edirne Belediyesi tarafından kurulan Edirne Akademi'de eğitim veren Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Pınar Seden Meral, 72 yaşındaki bir birey üzerinden örnekler vererek, "72 yıl yaşayan bir birey zamanının 21 yılını uyuyarak, 14 yılını çalışarak, 7 yılını kişisel bakım faaliyetleriyle uğraşarak geçiriyor" dedi.
Edirne Akademi eğitmenlerinden, Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Pınar Seden Meral, belediye personeline yönelik 'Zaman ve Stres Yönetimi' konulu eğitim düzenledi. Zamanın nasıl aktif kullanılması gerektiği konusunda bilgiler veren Doç. Dr. Pınar Seden Meral, "Kaybettiğimiz zamanı maalesef geri alabilmemiz mümkün değil. Zaman, yerine konulması, geri döndürülmesi, depolanması, parayla satın alınması mümkün olmayan bir kaynak. Herkes eşit zamana sahiptir. Bir günde 1440 dakika, bir haftada 168 saatte sahibiz. Zaman biriktirilemez. Kimsenin fazladan bir saati yok. Sahip olduğumuz bu 1440 dakikayı nasıl algıladığımız ve nasıl kullandığımız önemli. Zaman algısı iki çeşittir. Bunlardan birisi subjektif, diğeri ise objektif zaman algısıdır" diye konuştu.
Doç. Dr. Meral, 72 yaşına gelmiş bir bireyi örnek alarak bilgiler verdiği konuşmasında şunları kaydetti:
"72 yıl yaşayan bir birey zamanının 21 yılını uyuyarak, 14 yılını çalışarak, 7 yılını kişisel bakım faaliyetleriyle uğraşarak, 6 yılını yemek yiyerek, 5 yılını kuyrukta bekleyerek, 4 yılını öğrenerek, 3 yılını toplantılara katılarak, 2 yılını arayıp kendisini bulamayanları arayarak, 1 yılını kayıp eşyaları arayarak, 3 yılını da diğer faaliyetlerle geçiriyor. Plan yapmayı çok fazla sevmiyoruz. Çünkü plan yapmak o plana bağlı kalmaktır. İnsanoğlu da bu bağımlılıktan çok fazla hoşlanmıyor. Plan yaparsak, yaptığımız planın bozulmasından korkarız. Önemli olan da planlarımızın bozulmasına izin vermemek. Öncelikleri belirlememiz gerekmektedir. Gitmek istemediğiniz bir yer varsa kendinizi işe kaptırırsınız. Evde mutsuzsanız eve gitmek istemezsiniz. Dışarıda çok fazla sosyal hayatınız yoksa kendinizi daha fazla işe bağlarsınız, birlikte olduğunuz insanları da buna mecbur bırakırsınız. Gereksiz yere uygun olmayan faaliyetleri erteleyin. Mümkün olduğunca dağıtım yapın. Haftalık ve günlük zaman kullanımınızı planlayın. Beklenmedik olaylar için boşluklar bırakın. Engelleyicilerin çoğunu mümkün olduğunca azaltınız. Öncelikle zaman akışının farkında olalım ve erteleme yapmayalım."
'SU, GERGİNLİĞİ AZALTIR'
Stresle nasıl mücadele edilmesi konusunu da değinen Doç. Dr. Pınar Seden Meral, "Stres altındaki bir birey psikolojik tepkiler verir. Uyku problemleri, psikolojik yorgunluk yaşar, yabancılaşır, depresyona girer. Fizyolojik olarak ise mide, yüksek tansiyon, şeker, baş ağrısı, kalp hastalıkları gibi problemler yaşar. Davranışsal olarak da kişi bazı tepkiler verir. Sinirli ve saldırgan olur. Aşırı kilo alır veya kilo verir. Dikkat toplama güçlüğü yaşar. Alkol kullanımı artar. Aşırı sigara ve ağlama krizi yaşar. Stresten kaçmak mümkün değil. Çözmek için iki durum var. Birincisi stres kaynağını ortadan kaldırmak, değeri ise fiziksel dayanıklılığı arttırmak. Fiziksel dayanıklılık için güne iyi bir kahvaltı ile başlayın. Daha çok meyve tüketin. Bolca su için. Su gerginliği azaltır" dedi. (DHA)