Bayramda kilo almamak için 15 tavsiye
Diken'den Şule Türker'in haberine göre, Ramazan ayında oruç tutarken verilen kilolar bayramda kısa sürede geri alınabiliyor. Diyetisyen Neslihan Öztürk Aktepe, özellikle bayram tatilini ‘her şey dahil’ otellerde geçirecekleri uyarıyor: "Açık büfelerin görüntüsüne kendinizi kaptırmayın. Unutmayın ki bu cazibeye aldanıp sürekli atıştıranlar, döndüklerinde hüsrana uğrayacaklar listesinde başlarda yer alır."
Ramazan Bayramı, özellikle bir ay süreyle oruç tutanlar için kilo alma bakımından riskler içeriyor. Bayram sofraları, ikramları, adına yaraşır tatlı/şeker ikramları ve tatilini her şey dahil otellerde geçirenlerin gözlerini kaçırması hayli zor açık büfeler…
BİR PORSİYON BAKLAVA 500 KALORİ
Aktepe öncelikle Ramazan’da aç kalarak verilen kiloların kısa sürede geri alınabileceğine dikkat çekerek şunları söylüyor. "Ramazan ayında oruç tutarken yemeklere karşı göstermiş olduğumuz sabır, genellikle bayram kahvaltısı ile biter. Yaşamış olduğumuz bu duruma inanamayız ama kahvaltıdan sonra kendimizi sürekli bir şeyler atıştırırken buluruz. Atıştırmalıklar da -maalesef ki- bol şekerli ve yağlı türdendir.
Şeker Bayramı’nda geleneksel olarak her evde şerbetli tatlı -özellikle de baklava- ikram edilir. Baklavanın 1 porsiyonunun yaklaşık 500 kalori olduğunu ve her 7000 kalorinin size 1 kg aldıracağını unutmazsanız, belki bu bayram sonrasında sağlık ve kilo açısından daha mutlu olursunuz."
YÜKSEK TANSİYON HASTALARI DİKKAT!
Yağlı ve şekerli besin tüketimine bağlı olarak kişilerde gaz, hazımsızlık, mide bulantısı gibi rahatsızlıkların görülebildiğine de işaret eden Aktepe uyardı: "Bayramdan sonra, aşırı hamurlu tatlı tüketimine bağlı olarak kandaki yağ ve kolesterol düzeyinizde yükselmeler olabilir. Ailesinde kalp, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı ve mide rahatsızlığı olan kişilerin bu konuda daha hassas davranmaları gerekmektedir."
Aktepe, bayram tatilini her şey dahil otellerde geçireceklere de şöyle seslendi: "Tatilde her şey dahil otellere gidecek olanlar için risk daha da artmış durumdadır. Lütfen otellerde açık büfelerin görüntüsüne kendinizi kaptırmayın. Unutmayın ki bu cazibeye aldanıp sürekli atıştıranlar, döndüklerinde hüsrana uğrayacaklar listesinde başlarda yer alırlar."
KALP SORUNLARINI ARTIRIYOR
Genellikle, ‘O kadar para veriyoruz, hakkını verelim; yiyelim, nasılsa tatilden dönünce aldığım kiloları veririm‘ diye düşünüldüğünü söyleyen Aktepe, şöyle devam etti. "Yemeseler de yanında otursun hesabı açık büfeye ‘dalınıyor’. Neredeyse bir sandalye de tabak için çekiyoruz! Aslında para büyük oranda otelin kendisine veriliyor, yeme içme de bunun içinde ama neredeyse yüzde 20’lik bir bölümünü oluşturuyor. Eğer bakış açımızı buna göre biraz değiştirebilirsek, açık büfelerin ‘tuzağına’ düşmekten kurtulabiliriz. Zira öbür türlü dönünce şok diyetlere başlanıyor. Oysa Yoyo diyetler kardiyak, yani kalple ilgili sorunları üç buçuk kat arttırıyor, bu konuya dikkat etmek gerekli."
BÖREK ÇÖREKTEN UZAK DURUN
Tatil olmasına rağmen ‘Öğlene kadar yatayım’ düşüncesinden uzaklaşmak ve güne proteini bol kahvaltıyla başlamak gerekiyor. "Uyandığınızda yemeğe zeytinyağlılarla, kısırlarla başlıyorsanız, öğle yemeğinde, akşam yemeğinde ne yiyeceksiniz? Öğlen -özellikle çok sıcakta- daha hafif beslenin, zeytinyağlı sebzelerden, salatalardan oluşan bir tabak yapın. Meyveyi tercih edin, tatlı büfesinden uzak durun yapamıyorsanız sütlü tatlılardan birazcık alın. Akşam yemeğine geldiğinizde; ızgaraları tercih edin, çorba, pilav, makarnayı pas geçin. Tam buğday ekmeği tüketebilirsiniz. Öğleden sonra, ara öğün saatinde herkes pasta, börek, çörek büfesine koşar. Aslında rutin hayatında yemiyordur bunları ama tatilde nedense tüketme ihtiyacı duyar. Çoğunluk da "ben daha güzelini yapıyorum", "bizim şehirde daha güzel yapan yerler var" der ama bir taraftan da yemeye devam eder! Yemeyin; onun yerine çayınızı, kahvenizi alın, meyve ve biraz da kuruyemiş tüketin, en güzelini yapmış olursunuz."
Bu bayramda birçok yerde havanın yağışlı, serin geçeceğinin söylendiğini hatırlatan Aktepe, tatilde güneşli yerlerde bulunanlar için ise şu uyarıyı yaptı: "Su içme oranınıza dikkat edin, düşürmeyin. Aktiviteler yapın. Oteli keşfedin, sahilde güneşin olmadığı saatlerde yüzün ve yürüyüş yapın. Cilt kanseri Türkiye’de ilk 5 kanser arasına yerleşti. Öğle saatlerinde güneşlenmek değil, güneşin dik gelmediği, batmaya yakın saatlerde yüzmek sizin için daha sağlıklı olacaktır. Otellerde eğlenceli aktiviteler, egzersizler vardır, onları yapın, aldığınız enerji ile harcadığınız enerji arasındaki farkı açın. Gece uykunuzu çok çok geç saatlere bırakmayın. Eğer sabahlara kadar oturuyorsanız, bilin ki ertesi gün tam ayılamazsınız. Bunlara dikkat edebilirseniz, keyifli bir tatil geçirip, kilo almadan döneceğinizi göreceksiniz".
Bayramda kilo almamak isteyenlere 15 tavsiye
* Güne mutlaka kahvaltıyla başlayın
* Kahvaltıda olabildiğince az yağlı besin gruplarını tercih edin
* Tam tahıl gruplarına yönelin
* Bol lif ve posalı beslenerek tatilde sıkça rastlanan kabızlık sorununu halledebilirsiniz
* Günde 2.5-3 litre su için
* Çay ve kahve ikramlarının bazılarına ‘Hayır’ deyin, yerine bitki çayları için
* Sebze ve meyve tüketiminizi artırın
* İkram edilen yaprak sarmaların üç-dört tanesinin bir dilim ekmek yerine geçtiğini unutmayın
* Bir orta boy dolmanın bir dilim ekmek yerine geçtiğini ve 70 kalori olduğunu aklınızda tutun
* İşin özü; sarma-dolma-börek ikramlarında her tabağı yemeyip bazılarına ‘Hayır’ deyin
* Kızartmalar yerine, haşlama, fırında veya ızgara yemekleri tercih edin
* Ağır hamur tatlıları yerine sütlü ve meyveli tatlılara yönelin
* Havanın sıcak olmadığı saatlerde en az 30 dakikalık yürüyün
* Hızlı metabolizma için Ramazan’da bozulan uyku düzeninizi tekrar yedi-sekiz saate ayarlayın
* Hem kabızlık hem de yavaş metabolizma sorunu yaşıyorsanız yatmadan iki-üç saat önce iki-üç kaşık yağsız, ev yapımı yoğurda bir tatlı kaşığı keten tohumu, bir çay kaşığı acı pul biber ekleyip tüketin.