BBC, 'Dünya Masası'nda Hatay'ı ağırladı: Künefe Türkiye'yi yeniden inşa ediyor

BBC, 'Dünya Masası'nda Hatay'ı ağırladı: Künefe Türkiye'yi yeniden inşa ediyor
BBC, internet sitesinde dünya yemeklerini tanıttığı bölümünde depremlerde ağır hasar alan Antakya'nın ünlü künefesini anlattı. Makalede künefe Hatay için bir metafor olarak kullanılırken, kentin direnci vurgulandı.

Artı Gerçek - İngiliz özerk yayın kuruluşu BBC, internet sitesinin farklı ülkelere özgü yemek ve tatlıların tanıtıldığı 'Dünya Masası' bölümünde, depremlerde ağır hasar alan Hatay'a ve künefeye yer verdi. 'Künefe: Türkiye'yi yeniden inşa eden, sevilen tatlı' başlıklı makalede, Hatay'ın depremlerle dolu kadim geçmişinde direnci ve hayatta kalma becerisiyle bilinen bir kent olduğu vurgulandı. Gonca Tokyol imzalı makalede, Hatay'ın künefe geleneği anlatıldı ve bu geleneği ağır yıkıma rağmen devam ettirmeye çalışan ustaların anlatımlarına yer verildi.

Makalede, Maraş'taki ikiz depremlerden önce Hatay'da 30'dan fazla künefeci olduğu belirtilirken, "Geriye kalan çok sayıda dükkan bu çok sevilen geleneği hayatta tutmaya çalışıyor" denildi. Künefenin çıtır tel kadayıf, Hatay'a özgü künefe peyniri ve şerbetten yapıldığı anlatılan makalede, "Bu tatlıdaki lezzet ve dokuların karışımının, hem tarihi bir ticaret merkezi, hem de farklı etnik ve dini geçmişleri bulunan halkların bir erime potası olarak Hatay için bir metafor olduğu söylenebilir" ifadeleri kullanıldı.

'KÜNEFE USTASI, YIKIMIN ORTASINDA TEK BAŞINA AYAKTA'

Hatay'a en son üç sene önce gittiğini yazan Tokyol, depremlerden sonraki ziyaretinde gördüklerinin sert bir farklılık içerdiğini anlattı: "İlk kez künefe yediğim meydan [Künefeciler Meydanı] molozla kaplanmıştı. Keyifli havanın yerini, devam eden enkaz çalışmalarından kalkan toz almıştı. Ve meydanın sembolü olan künefe ustası heykeli, bütün o yıkımın ortasında tek başına ayakta duruyordu."

Fotoğraf: Gonca Tokyol

Makalede depremlerden iki ay sonra Hatay'da çok sayıda kişinin hâlâ temiz suya, gıdaya ve giysiye ihtiyaç duyduğu belirtilirken, "Bununla birlikte, neredeyse herkesin aile üyelerini ve dostlarını kaybettiği kentte hayat devam ediyor. Sınırlı sayıda künefeci yeniden kapılarını açabilmiş. Yeniden inşa sırasında - ki bu, yerel halkın yüz yıllardır yaptığı bir şey- dirençli müşterilerine bir tür normallik tadı sunuyorlar" denildi.

'ANTAKYA'NIN DİRENCİ, KIYMETLİ BİR TARİH DERSİ'

Antakya tarihinin büyük depremlerle dolu olduğuna dikkat çekilen makalede, Dr. A Asa Eger ile Andrea U De Giorgi'nin bölgedeki 10 büyük depremden söz ettiği ve "Antakyalıların tabiatında direnç olduğu" yorumuna yer verilen kitap hatırlatıldı. Söz konusu kitapta, geçmişteki büyük depremler anlatılarak "Fakat kent her dönemde ayakta kaldı. Antakya'yı kriz ve dönüşümlerle dolu geçmiş çağlarında incelemek bize, bir kentin ve yerlilerinin, yeniden inşa ve dirençli olma kapasitesi konusunda kıymetli bir ders veriyor" deniliyordu.

BBC, bu direncin bir örneği olarak depremlerde yıkılan Gözde Künefe isimli dükkanını Hatay'da esnaf için kurulan prefabrik çarşıda yeniden 'açan' Engin Dinç'le bir söyleşiye de yer verildi. Dinç, 10 metrekarelik alanın eski dükkanına kıyasla küçük olduğunu söylese de, "Yine de tatlı. Buraya sahip olduğumuz için şanslıyız. Burası belki de yeniden büyüdüğümüz yer olacak" dedi.

'DEPREM SONRASI İLK KÜNEFE HAYATTA OLDUĞUMU HİSSETTİRDİ'

Eski dükkandaki künefe ustasının depremlerde tüm ailesiyle birlikte öldüğünü anlatan Dinç, burada mutfağa dönüp ilk yaptığı künefeyi "Tadına baktım, olanlardan sonra yediğim ilk künefeydi. 'Hayattayım' dedim" sözleriyle anlattı. Eşi Lamia Dinç de prefabrik dükkanda yardım etmeye başladığında kocasının kendisine başta güvenmediğini söyleyerek, "Fakat hızla şunun farkına vardı ki, hayatta kalmak için yeni koşullara adapte olmak zorundayız. Yaptığımız şey de bu" dedi.

'KÜNEFEYE PARA HARCAYANLAR ARTIK ÜNİFORMALI...'

Makalede, küçük dükkanın dışında oturan müşterilerin "Eski günlerdeki gibi kokuyor" dediği de belirtilse de, "Gözde Künefe'nin müşterilerinin çoğu artık, insanların büyük çoğunluğunun artık işsiz olduğu ve yardımlarla bağışlara bağımlı olan kentte künefe almaya gerçekten parası olan üniformalı güvenlik güçleri" ifadeleri dikkat çekti.

'ANTAKYALILAR BAŞKA YERDE YAŞAYAMAZ'

Öte yandan Dinç, eşyalarından geriye kalanları almak için evlerine dönenlerin künefe yiyince çok mutlu olduklarını anlatarak, "İnanıyorum ki, depremlerden sonra kenti terk edenler künefemizi diğer kentlerde daha da popüler hale getirecek. Belki bu bizim, künefeyi tüm Türkiye'ye yaymamız için bir fırsat. Ve burada kalanlar olarak, biz de her zaman geleneği devam ettirmek için yeni insanları eğitebiliriz" dedi. Dinç, "İşleri rayına oturtacağız ama biraz yardıma ihtiyacımız var. Antakyalılar buradan başka yerde yaşayamaz. Birçok kişi koşullar nedeniyle gitti. Ama biz kalacağız, onlar da dönecek ve hayatlarımızı yeniden inşa edeceğiz" diye konuştu.

'TATLI AMA ACI, YUMUŞAK AMA ÇITIR...'

BBC'nin makalesi, Dinç'in sohbet sırasında pişirdiği künefe ve şu ifadelerle son buldu: "Tatlı ama aynı zamanda biraz acıydı. Yumuşak ve çıtır çıtırdı. Tadı, Antakya'nın eski günleri gibiydi ve gelecek günler için bir umut hissi veriyordu." (DIŞ HABERLER)

Öne Çıkanlar