Havada bir gariplik var. Ama neden?
Dünyanın dört bir yanında sel ve taşkın olayları meydana gelirken, Türkiye’de de şiddetli hava olayları çok daha sık görülmeye başlandı. Son olarak İstanbul’da, kent genelinde ‘elektrik fırtınası’ yaşandı.
NASA’nın ‘şiddetli hava olayları’nı inceleyen ilgili uzmanı Dr. Timothy Hall, İstanbul’da yaşanan şiddetli hava olaylarının nedeninin betonlaşma olduğunu belirtti. Hall, küresel ısınmaya da dikkat çekerek, "Şiddetli hava olaylarını daha çok yaşayacaksınız. Isınmanın etkisi daha çok şehirlerde görülecek, nedeni betonlaşma" uyarısında bulundu.
Habertürk’ten Nalan Koçak’a konuşan Hall’ın röportajından bir bölüm şöyle:
- Sadece Türkiye değil tüm dünyada herkes "havada bir gariplik var" diyor. Pek çok ülke aşırı sıcaklarla boğuşuyor. Bazı yerlerde sel var. Havaya ne oluyor?
İnsanlara küresel ısınmadan bahsettiğinizde, "gezegende ortalama sıcaklık bir iki derece arttı" dediğinizde, "aman o kadar değişimden ne olacak ki" diyebiliyorlar. Ancak küresel ısınmayı çok farklı yollardan deneyimliyoruz. Sıcaklıktaki bir derece değişim nedeniyle hava olaylarını artık daha uç noktada yaşıyoruz. Mesela İstanbul’da yaşananların bir nedeni de küresel ısınma. Küresel ısınma, yoğun yağışları daha aşırı uçlara çekiyor. Aynısı gök gürültüsü ya da dolu için de geçerli.
- İstanbul örneğinden gitmek istiyorum. Küresel ısınmanın yanında çarpık yapılaşma ve betonlaşmanın bu tür hava olaylarında etkisi ne?
Çok önemli bir nokta. Pek çok şehirde sel ve su baskınlarının nedeni aşırı yağıştan çok beton. Biliyorsunuz toprak aşırı yağışın çoğunu emiyor. Ama toprak yerine beton ya da asfalt koyarsanız su birikir. Aynı şey ağaç ve diğer bitkiler için de geçerli. Bunlar sadece yağışı kontrolde değil, zemini soğutmakta çok önemli görev üstleniyorlar. Şehirlerin bir diğer sorunu koyu rengin hakim olması, asfalt gibi. Bunlar ısıyı yansıtmak yerine emiyor. Tüm bu bahsettiğim faktörler küresel ısınmanın etkilerinin şehirlerde daha çok hissedilmesine neden oluyor.
- Peki ya çok şiddetli şimşek ve gök gürültüsü? Geçtiğimiz günlerde gece İstanbul'da kimse uyuyamadı...
Kısmen az evvel bahsettiğim konuyla bağlantılı. Dediğim gibi küresel ısınma sonucunda daha sıcak hava daha çok su buharı tutar. Ve nem, gök gürültülü sağanak yağışı körükler. Bir tür geribesleme döngüsü yaşanıyor. Özeti şu: Su buhar formunda yoğunlaşıyor, rüzgarlar hızla bir araya geliyor, hava hızla yükseğe çıkıyor, buhar soğuyor ve yağmur olarak düşüyor. Yağdığında da daha çok ısıya neden oluyor. Ortaya çıkan ısı havanın yükselmesine neden oluyor. Ve bu döngü devam ediyor. Döngü güçlendikçe şiddetli gök gürültülü sağanak yağışa neden oluyor. Uzun lafın kısası havada ne kadar çok buhar olursa, şiddetli hava olaylarının olasılığı artar.
- Peki şehirleşme anlamında ne yapmalıyız?
Yeşili artırmalıyız, yapılaşmayı yeşil alanlara göre dizayn etmeliyiz. En basitinden çatıların rengini daha açık yapmalıyız, beyaz gibi. Amaç ısıyı yansıtmak… Hatta çatıları bile yeşillendirmeliyiz. Tabii ki araçlardaki emisyonu azaltmalıyız. (YAŞAM HABERLERİ SERVİSİ)