Çevrimiçi flört dosyası - 2 | Dating App kullanımındaki üç önemli neden: Merak, ihtiyaç, hız
Oğulcan ÖZGENÇ
ANKARA - Dünyada 366 milyon, Türkiye’de 7,4 milyon kişinin kullanıcısı olduğu çevrimiçi flört uygulamalarının psikososyal bir boyutu da var. Bu uygulamalar neden kullanılıyor? Bu uygulamalar, “aşka” ve “romantik ilişkiye” bakışı nasıl dönüştürüyor? Uygulamalar, kullanıcıların psikolojilerini ne yönde etkiliyor?
Klinik Psikolog Buket Kılıçer bu soruları yanıtladı. Kılıçer, “Bizler flörtleşmekten genel olarak keyif alan canlılarız. Yeni insanları, yeni insanlarla açılacak deneyimleri, imkanları merak ediyoruz. Cep telefonları ile mesajlaşmayı nasıl merak ettiysek flört uygulamaları içerisinde neler olup bittiğini de merak ediyoruz” dedi. "Kabul ve sevgi" ihtiyacına dikkat çeken Kılıçer, "Flört uygulamalarının sağladığı olumlu imkanlar yanında ne yazık ki fiziksel, psikolojik, cinsel ve dijital şiddete maruz bırakılmak da bir gündem olabiliyor" uyarısında da bulundu.
Dijitalleşme olgusu ile beraber çevrimiçi flört uygulamalarının kullanımı ivme kazandı. Teknoloji ile beraber flört etme yolları da değişti. İnsanlar bu uygulamaları neden kullanıyor olabilir?
En sık karşımıza çıkan sebep merak, ihtiyaç ve hız oluyor. Bizler flörtleşmekten genel olarak keyif alan canlılarız. Yeni insanları, yeni insanlarla açılacak deneyimleri, imkanları merak ediyoruz. Cep telefonları ile mesajlaşmayı nasıl merak ettiysek flört uygulamaları içerisinde neler olup bittiğini de merak ediyoruz. Üzerine fazlaca konuşulan bir şeyden uzak kalmak zor. Bunun yanında flört oyununa dahil olmak pek çok olumlu duygu yaratabiliyor, heyecan gibi. Hissedebileceğimiz duygulara karşı da meraklı olabiliriz.
‘UYGULAMALAR, KİMİLERİNE ARAYIŞI KOLAYLAŞTIRMA İMKANI VEREBİLİYOR’
Flört uygulamalarını kullananlar açısından ihtiyaç ve hız sebeplerini nasıl yorumlayabiliriz?
İhtiyaç kısmı çeşitlenebilir. Çoğunlukla sosyalleşme ihtiyacına bir cevap olabiliyor uygulamalar. Kişinin belki hiç buluşma planı yoktur ama biraz sohbet etmek için uygulamada bulunabilir. Eskinin “ıcq” ve “chat odaları” gibi… Sosyal canlılar olarak dijital gelişmeyi buradan da kullanıma dahil ediyoruz. Bazı kullanıcıların doğrudan cinsellik arayışına da alan açan bir mecra, kimilerine de arayışı kolaylaştırma imkanı verebiliyorlar.
Hız ise bu bağlamda galiba daha çok metropolleşen sistemler içerisinde insanların önem verdiği bir şeye dönmekte. 8-5, 9-7 çalışılan işlerden sonra ulaşıma, eve, aileye, arkadaşlara ve tüm bunlar yanında bir de yeni tanışmalara zaman, enerji ve artık bütçe ayırmak çok daha zorlaşmış durumda. Kapitalist düzen içerisinde insani temasları kurmak için teknolojiden bir tür destek arayışı olarak da görülebilir. Yıpratan bir yaşam deneyiminden geçerken insanlar biraz da baştan eleyerek kendine güvenli ve kolay temaslar kurmak isteyebilir.
Bu uygulamaların “romantik ilişki” ve “aşk” kavrayışlarını dönüştürdüğünü söyleyebilir miyiz?
Bunu söylemeyi biraz iddialı buluyorum. Neticede kişiler uygulamaları kullanırken kimleri nasıl seçiyor diye bakılınca aslında çok uzun zamandır kullanılan kriterlerin işe koşulduğunu görebiliyoruz. Ortak noktaların varlığı, etkilenme, heyecan… Her yakınlaşma uzun süreli olmak zorunda değil elbette. Bu tanışıklığın daha uzun süreli bir deneyime dönüşüp dönüşmeyeceğine de sanırım yine çok uzun zamandır dönüp bakılan güvende hissetme, dürüstlük, paylaşımlardan keyif alma ve sevgi hissinin varlığı ile karar veriliyor gibi.
Bir flört uygulamasında tanışmanın yarattığı kendine has bir gerilim hattı olduğunu da düşünüyorum. Tamamıyla kültürel kodlarla ilişkili olarak bu uygulamada bulunanların “sex” için orada olduğu, bunun da “kötü” bir durum olduğu algısı ile baş etmek gerekebilir. Bu, “cinsellik kötüdür” öğretisinin bir tür devamı ile baş etme halidir. Güven bağının kurulmasına dair her ilişkinin belli aşamaları oluyor, belki uygulamalar üzerinden tanışan çiftlerin böyle bir toplumsal öğretiyle karşı karşıya gelip güven inşa etme süreçleri farklılaşabilir. Yapılamaz değil sadece farklı uğrakları olabilir.
Söz konusu uygulamaların “muhafazakar” bir bakış açısıyla insanların psikolojilerini olumsuz yönde etkilediğine dair araştırmalar var. Bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muhafazakar bakış açısı vurgusunu ele alırsak dijitalleşmeye dair pek de önemli bir vurgusu olduğunu düşünmüyorum. Bu, kişilerin cinselliğinin kontrol altında tutulması gerektiği referans noktası alındığında evvelden beri flörtün, romantik ya da cinsel ilişkilerin nasıl zararlı olabileceğini dillendiren bir politik duruştur. Bu sebeple uygulamalar hakkında da benzer bir yorum yapılması bana kendi içinde tutarlı geliyor.
DENEYİMLER, ŞİDDET ÖYKÜSÜNE DÖNÜŞEBİLİYOR
Kullanıcılar bu uygulamalarda bedenlerine yönelen olumsuz ifadelerle ve siber tacizle karşılaşabildiğini belirtiyor. Flört uygulamalarında karşı karşıya kalınan bu deneyimler insan psikolojisini nasıl etkiler?
Bahsettiğiniz davranışlar aslında şiddet edimleri. Her tür ilişki içerisinde şiddete maruz bırakılmak kişileri olumsuz etkiler. Birkaç fotoğraf ve paylaşılan kişisel bilgiler üzerinden birini daha fazla tanımak istediğinize karar veriyorsunuz, ya da farklı uygulamalarla benzer yerlerde zaman geçirdiğinizi, ortak noktalarınızın fazla olabileceğini düşünerek temas etmek istiyorsunuz; ortada olumlu bir merak ve heyecan bulunuyor ama devamında gelen süreç bedeninizden utandırılma gayretine döndüğünde ya da rahatsız edici konuşmalar, istemediğiniz fotoğrafların size yollanması ile hikaye artık bir şiddet öyküsüne dönüşüyor.
Mesleki deneyimim içerisinde ne yazık ki bu verileri doğrulayan pek çok paylaşım bulunuyor. Flört uygulamalarının sağladığı olumlu imkanlar yanında ne yazık ki fiziksel, psikolojik, cinsel ve dijital şiddete maruz bırakılmak da bir gündem olabiliyor. Çok özetle şiddete maruz bırakılmak hepimizi olumsuz etkiler. Flört uygulaması dahilinde ya da daha klasik yöntemlerle tanışmalar olsun, şiddet olan ilişkiler bizlere zarar verir.
Peki, verdiğimiz örnekler üzerinden gidecek olursak?
Kişinin kendisine gelen rahatsız edici bir yorumu nasıl ele alacağı ayırıcı olacaktır. Eğer şiddeti iyi ayırabilen biri ise hızlıca kendini gözetmeyi önceleyerek iletişimi yönlendirebilir. Burada kastım ‘bu söylediğin bir şiddet türüne giriyor farkında mısın’ diyerek karşılıklı etkileşimle sohbetin şiddetten arınma ihtimalini denemek ya da sohbeti sonlandırmak gibi… Ama şiddetin ayrımını yapmak zor ise, iç ve dış sesler arasında koruyucu işlev görecek bir filtrelendirme sistemi güçlenmediyse kişinin duyduklarını ciddiye alarak kendine karşı suçlayıcı ve eleştirel olması ihtimali yükselir. İç sesimiz eleştirel olduğunda ise kendimizle kalmak çok daha zorlayıcı bir hal alabilir. Tüm bunlar, kişilerin yeni kişilerle karşılaşma konusunda daha kaygılı olmasıyla da ilişkilenebilir.
‘BİR SOSYALLEŞME VE DAYANIŞMA İMKANI AÇABİLİR’
Söz konusu olumsuz deneyimlerin yanı sıra pek çok kullanıcı bu uygulamaların gündelik hayat içinde kendilerine iyi geldiğini belirtiyor. Buradan hareketle; bu uygulamaların insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri ne olabilir?
İnsanlar kendileri için belli bir güvenli alan yaratarak yeni kişilerle tanışma ve ilişkilenme amacındadır. Bu yeni karşılaşmalar romantik ve cinsel bir bağ kurulsun veya kurulmasın birbirini besleyen ve destekleyen bir yapı içerisinde olduğunda bir sosyalleşme ve dayanışma imkanı açabilir. Son dönemde pek çok kişiden “Artık yeni birileri ile tanışmak çok zorlaştı” yorumunu duymuş olabilirsiniz. Yalnız hissetmenin de zorlukları ve psikolojik etkileri bulunuyor.
Bunlar, ne tür yalnızlıklar olabilir?
İster uzun zamandır kimseyle flört edemeden yaşıyor olmak olsun, isterse Konya’nın küçük bir ilçesinde gay bir erkek olarak kimseyle onurlu varoluşunuzu paylaşamadan yaşamaya devam etmek olsun… Böyle yalnızlıklar biz insanlar için zorlayıcı deneyimlerdir. Kabul ve sevgi hepimizin önemli ihtiyaçlarıdır. Uygulamalar aracılığı ile insanların bu deneyimlere kendilerini açabilmeleri belki de düzenli kullanmaya devam etmelerini açıklayan bir sebeptir. Ama yine mesele güvenli bir bağlam içerisinde bunları yaşayabilme durumuna dayanıyor.
‘İNSANLAR DAYANIŞMA İÇERİSİNE DE GİREBİLİYOR’
Kadınlar ve LGBTİ+’lar için çevrimiçi flört uygulamaları nasıl bir işlev üstlenebilir?
Mesela kadınlar için bir başka şehri veya ülkeyi ziyaret etmeden önce oradan arkadaş edinerek bilgi toplama ve network sağlama ile kendilerine güvenli alanlar kurmasına yardımcı olabildiğini okuyabiliyoruz, duyabiliyoruz. LGBTİ+lar için yaşadıkları şehirdeki diğer LGBTİ+ öznelerden haberdar olmak ve temasa geçmek için uygulamalar yine çok kıymetli bir imkan sağlıyor.
Flört uygulamaları zaman zaman toplumda baskılanan cinsellik olgusuna karşı güvenilir doğru bilgiye erişmenin de bir yolu olabiliyor. Burada insanlar uygulama içi güvenliklerini sağlama konusunda dayanışma içerisine de girebiliyorlar. “Dayanışma yaşatır” ifadesi buradan erişilebilecek olumlu psikolojik kaynakları iyi özetliyor bence.
‘VARLIĞIMIZI ETKİLEYEN ÖNEMLİ KAYNAKLAR BİZLERE İYİ GELİYOR’
Cinselliği baskılanan gruplar olarak kadınların, LGBTİ+ların ve zengin, “yakışıklı” ve kaslı olmayan erkeklerin yaşanabilecek olumlu karşılaşmalar ve dayanışma ile benlik saygılarının desteklenmesi, kendilerine kabul ile yani eleştiriden uzaklaşarak öz şefkat ile yaklaşabilmesine olanaklar açabilir. Varlığımızı etkileyen önemli kaynaklar, iyi ve güvenli ilişkiler içerisinde olmak bizlere iyi geliyor.
Ama tüm uygulama kullanıcılarının sürekli olumlu etkileşime erişebileceklerini öngörmek mümkün değil. Bu sebeple içinde iyi hissedeceğimiz sınırları olabildiğince iyi çizmenin ve korumanın önemli olduğunu düşünüyorum.
‘UYGULAMALARIN KULLANICILARININ PANDEMİDE ARTMASI, TUTARLI’
Businnes of Apps’ın flört uygulamalarına ilişkin yaptığı bir araştırmaya göre Covid-19’un hayatlarımızı şekillendirdiği süreçte flört uygulamalarının kullanımında önemli bir artış yaşandı. Bu süreçte 297 milyon kişi flört uygulamalarını kullandı. Buradan hareketle; Covid-19 döneminde flört uygulamaları, kullanıcılar açısından nasıl bir işlev görmüş olabilir?
Pandemi döneminde görüntülü konuşma hizmeti sunan şirketlerin de kullanıcı sayısı çok arttı. Şartlar gereği hepimiz temel sosyalleşme ihtiyacımızı çevrimiçi yollarla giderdik. Buradan bakınca flört uygulamalarının kullanıcılarının artması da oldukça tutarlı. Yalnız yaşayan insanlar için kapanma dönemleri özellikle çok zorlayıcı oldu. Bu uygulamaların yaşanan izolasyona ve beraberinde getirdiği çok çeşitli psikolojik zorlanmaya bir nebze iyi geldiğini düşünebiliriz. Aileleri ile yaşayan cis-hetero ve LGBTİ+ gençler için de bir soluk aldırmış olabilir. Son elli yılda flörtleşmenin bu denli zorlaştığı başka bir dönem oldu mu bilemiyorum. Flörtleşmek cinsel gelişim açısından çok kıymetli bir deneyimdir. Nasıl bir partner olacağımızı, nasıl bir partnerle mutlu olabileceğimizi keşfetme anlamında gelişimimizi çok destekliyor. Cinselliği nasıl pratik edeceğimizi öğrenmenin yolu yine flört ve sevgililik ilişkilerinden geçiyor. Kapanma dönemlerinde belli saat aralıklarında belli kamusal mekanlar içerisinde bulunabiliyorduk. Online bir tanışmayı karşılıklı yüz yüze bir tanışmaya dönüştürmek o dönemde güçleşmiş olmalı.
YARIN: AŞK METALAŞIYOR MU?