'Çok ölümlü doğa afetinde cesetleri koyacak yerimiz yok'
'Ölüm Beden Yönetimi' ile ilgili çeşitli ülkelerdeki üniversitelerde seminerlere katılıp ders veren Avrupa Cenaze Hizmetleri Federasyonu üyesi Murat Arslanoğlu, 19 yıl önce Marmara Depremi'nde 20 bin kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, Anadolu topraklarında defalarca deprem yaşandığını hatırlattı.
Doğal afetler konusunda Türkiye'de riskli birçok bölge olduğunu aktaran Arslanoğlu, afetler ve sonuçları ile ilgili birçok araştırma ve çalışma yapılmasına rağmen 'Ölü Beden Yönetimi' ile ilgili neredeyse hiçbir çalışma yapılmadığını söyledi. Arslanoğlu, "Olası çok ölümlü bir doğa afetine hazır değiliz. Cesetlerimizi koyacak yerimiz yok" dedi.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ÇALIŞMA YAPIYOR
Ölü Beden Yönetimi'nin dünyada son yıllarda teknik bir konu olarak ele alındığını ve Dünya Sağlık Örgütü'nün bu konuda çalışmalarının yayımlandığını hatırlatan Arslanoğlu, "Ülkemizde ise maalesef teknik olarak incelenen bir konu olarak yer almamaktadır. Afetlerde ölü beden yönetimi, nakliye, saklama, kimliklendirme ve defin bilgi yönetimi, kayıpların tespiti, bilginin toplanması ve saklanması ile kimliklendirmede kullanılması, topluma doğru bilgi verilmesi gerekiyor" dedi.
'YEREL YÖNETİMLER ÇALIŞMA YAPMALI'
Murat Arslanoğlu ayrıca, aile desteği, psikolojik ve dini destek, doğru bilgi temini yapılması gerektiğini belirterek, "Bu konuda başta AFAD olmak üzere yerel yönetimlerin konuyla ilgili çalışma yapmaları, içerisinde üniversitelerin, sivil toplum kuruluşları ile özel şirketlerin de yer aldığı yerel afet yönetim planlarına eklemeleri gerekmektedir. Planlama, koordinasyon, geçici saklama, kimliklendirme ve dini ritüellerin gerçekleştirilmesi gibi konuların, ilk müdahale edici personele ve gönüllülere anlatılması, insan onuruna yakışır bir organizasyonu sağlayacaktır. Afetlerde ölü beden yönetiminde başarı, yakınlarını kaybeden ailelerin desteklenmesi ile mümkün olacaktır" diye konuştu.
Bu konuda bazı sorular sorulması gerektiğini aktaran Murat Arslanoğlu, "Antalya'da geçici defin alanları tespit edilmiş midir? Antalya'nın morg kapasitesi nedir? Alternatif saklama alanları var mı? Afet anında ilk müdahale edenlere eğitim verilmiş midir? Kimliklendirmede görev alacak ekiplerimiz hazır mı, kimlerdir? Aile desteği için gerekli bilgi toplayıcı personel, psikolog ve din görevlileri yeterli midir?" sorularını yöneltti. (DHA)