Elektrikli Arabalarda 2. El Krizi: Kabus Büyüyor!

Sıfır elektrikli araçlara olan talep tavan yaptı, ancak ikinci elde güven krizi derinleşiyor. Batarya ömrü, şarj geçmişi ve bakım maliyetleri soru işaretleri yaratırken, alıcılar ikinci el elektrikli araçlardan uzak duruyor.

Elektrikli Arabalarda 2. El Krizi: Kabus Büyüyor!

Türkiye otomotiv piyasasında dikkat çeken bir eğilim gözlemleniyor; Sıfır kilometre elektrikli araçlara olan ilgi artarken, ikinci el elektrikli araç pazarı güven sorunu nedeniyle geriliyor. Elektrikli otomobil satışları genel olarak büyürken, ikinci el pazarında hem bireysel tüketici hem de galerici tarafında tereddütler öne çıkıyor. Bu da "ikinci el elektrikli araçlar ömrünü mü dolduruyor?" sorusunu gündeme taşıyor.

Sıfır elektrikli araç satışları 2024 yılı sonu itibarıyla rekor seviyelere ulaşırken, bu alanda devletin vergi teşvikleri, firmaların cazip kredi kampanyaları ve şarj altyapısındaki gelişmeler etkili oldu. Özellikle büyükşehirlerde bireysel kullanıcıların sıfır elektrikli araçlara olan yönelimi dikkat çekiyor. Ancak aynı ivme ikinci el elektrikli araçlar için geçerli değil.

İkinci el elektrikli araçlarda güven sorunu başlıca neden olarak öne çıkıyor. Araçların batarya geçmişi, kaç kez hızlı şarj yapıldığı, ne kadar menzil kaybı yaşadığı gibi teknik detaylar genellikle bilinmiyor. Birçok kullanıcı, “Bu araç ev prizinden mi şarj edildi, bataryası zorlandı mı bilmiyoruz” şeklinde endişelerini dile getiriyor. Bu bilinmezlik hali ise, ikinci el alımını ciddi şekilde yavaşlatıyor.

Öte yandan ikinci el elektrikli araçların tamir ve bakım masraflarına dair bilgi eksikliği de güven zedelenmesinin bir başka kaynağı. Türkiye genelinde elektrikli araçlara yönelik yetkili servis sayısı artmış olsa da, bu servislerin özellikle ikinci el araçlarda batarya analizine dair detaylı rapor sunup sunamayacağı halen tartışma konusu.

Ayrıca ikinci el pazarında fiyat stabilitesi sorunu da dikkat çekiyor. Pandemi sonrası yaşanan arz sıkıntısı ve kur dalgalanmaları nedeniyle ikinci el fiyatları ciddi biçimde artmış, ancak 2025 başlarından itibaren bu artış yerini durağanlığa bırakmış durumda. Satıcılar yüksek fiyattan vazgeçmezken, alıcılar da kredi koşulları ve batarya performansı gibi nedenlerle çekimser kalıyor.

Tüm bu etkenler bir araya geldiğinde, ikinci el elektrikli araçlara olan ilgi düşüyor. Sıfır araçlardaki kampanyalar ve vergi avantajları alıcıyı doğrudan fabrikadan çıkan modellere yönlendiriyor. Örneğin, bazı markalar 700–800 km menzil sunan modellerini düşük faizli kredi seçenekleriyle sunarak, tüketicinin kafasındaki “şarj sorunu” algısını kırmayı başarıyor.

Ancak sektör uzmanları ikinci el elektrikli araçların tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Batarya geçmişi şeffaf biçimde raporlanabilir hale getirildiğinde ve bakım-onarım ağı genişlediğinde, bu araçlar hem daha uygun fiyatlı hem de çevreci bir alternatif olarak yeniden cazip hale gelebilir. Özellikle filo çıkışlı veya markaların garantili ikinci el programlarına dahil olan elektrikli modeller, bu konuda güven inşa etme potansiyeline sahip.

Kısacası, Türkiye'de elektrikli araçların geleceği parlak görünse de ikinci el segmentin güven sorunu çözülmeden büyüme ivmesi kazanması kolay değil. Önümüzdeki süreçte batarya geçmişi verilerinin şeffaflaşması, ikinci el sertifikasyon sistemlerinin devreye girmesi ve servis ağlarının yaygınlaşması gibi adımlar bu sorunun çözümünde kritik rol oynayacak. Aksi halde, “sıfırda ilgi büyük, ikinci elde kaçış” eğilimi daha da belirginleşebilir.