Online flört uygulamalarında kabalık oranı artıyor

Online flört uygulamalarında kabalık oranı artıyor
Dijital flört uygulamalarında kişiler karşısındaki insana gerçek hayatta davranamayacağı biçimde kaba davranabiliyor. Peki bunun nedeni ne?

Günümüzde flört giderek zor bir hal aldı, üstü kapalı çukurlara düşmek an meselesi. Mesela barda tanıştığınız bir yabancının yüzünüze "Benim için çok kısasın, kaybol" demesini beklemezsiniz. Aynı şekilde bir erkeğin daha ilk buluşmada henüz sohbet dahi başlamamışken penisini çıkarıp göstermesini ya da sohbetin ortasında bir anda masadan kalkıp mekanı terk etmesini…

Bu davranışlar gerçek hayatta kulağa çok garip gelse de insanların online ilişkilerde bunları dijital karşılıklarını yapıyor. Bu durumlar artık yüzlerce alternatifi olan online ilişki siteleri ve uygulamalarının normali haline gelmiş durumda.

Uygulamaları kullanan ve sayıları giderek artan insanlar için, örneğin ABD’de her 10 yetişkinden üçü, 18-29 yaş aralığındakilerin ise yüzde 48’i, bu ne yazık ki kötü haber.

%42'Sİ BEKÂR DEĞİL

Üstelik tek tehlike bu da değil. 2018’de Hollanda ve ABD’den bir araştırma ekibi bu uygulamaların en popüleri olan Tinder’dakilerin yüzde 42’sinin evli ya da sevgilisi olduğu ve buna rağmen birini aradığını gösterdi.

Flörte devam etmeyi isteyeceğiniz bekar birini bulacak kadar şanslıysanız bile hemen sevinmeyin. Çünkü önünüzde hala bir anda iletişimin kesilmesi ve mesajlarınıza cevap verilmemesi ihtimali var ki buna ‘ghosting’ deniyor. Ya da istemediğiniz halde karşınıza çıkabilecek çıplaklık içeren fotoğraflar var.

Elbette barda tanıştığı ya da ortak arkadaşlarının tanıştırdığı potansiyel partnerine de kötü davranan pek çok insan var. Ancak online uygulamalarını bazı özellikleri bu tür düşük ve kaba davranışların çok daha yaygın bir şekilde karşınıza çıkmasına neden oluyor.

'EKRAN CESARET VERİYOR'

BBC'ye konuşan ‘dijital iyilik’ üzerine odaklanan yazar ve araştırmacı Dr. Joanne Orlando "Ekran cesaret veriyor, bu nedenle gerçek hayatta yapmayacağımız şeyleri yapıyor ya da söylüyoruz" diyor.

Bu uygulamaların bağlılık yaratabilecek algoritmaları, seçenek bolluğu gibi başka yönleri de insanları daha cüretkar yapıyor. İnsanlara kötü davranma izni veriyor hatta buna teşvik ediyor gibiler. Aslında insanlara ‘rakamlarala oynama’ fırsatı sunuyorlar; öylesine seks ya da romantik bir ilişki, kullanıcıları ne arıyor olursa olsun daha geniş ağ atma dolayısıyla daha fazla tutma şansı tanıyorlar. Bu da kullanıcıları daha az umut vadeden balıkları bir kenara atma ve hızlıca bir insandan diğerine geçmeye teşvik ediyor. Amaç uygulamadan maksimum verim almak.

Online flörtün bütün bu endişe verici sonuçlarına rağmen araştırmalara göre bu uygulamalardan partner bulmaya çalışan insan sayısı artıyor. Bu uygulamalarda pratiği yapılan kötü davranış şekilleri hayatın geri kalanına kolayca sızabiliyor.

Kötü davranışların yelpazesi geniş. "Hey güzellik bu akşam n’apıyoruz" gibi nispeten zararsız ama manasızca bir özgüven içeren küstah tavlama cümlelerinden tutun da tehdit ve istismara kadar varan davranışlar söz konusu. Ama genelde bu ikisinin ortasında bir yere denk gelen kötü davranış biçimleriyle karşılaşılıyor.

Bunlarda biri de sadakatsizlik. ABD’deki Texas Tech Üniversitesinde doçent Dana Wieser bu konu üzerine çalışıyor. Bir öğrencisinin arkadaşının sevgilisini Tinder’da kendini bekar bir erkek gibi yansıtmasından bahsetmesinin ardından bu konuda bir araştırma yapmaya karar veriyor. Tinder’da sadakatsizlik üzerine 550 öğrenciden topladığı verilerle hazırladığı araştırması 2018’de yayınlandı.

Buna göre katılımcıların çoğu uygulamada aldatmaya tanık oldu, yüzde 64’ü Tinder’da tek eşli bir ilişkisi olduğunu bildiği birini gördüğünü belirtti. Yüzde 17’si bir ilişkisi olduğu halde Tinder’da birine mesaj attığını itiraf ederken yüzde 7’si ilişkisi varken Tinder’dan bulduğu biriyle cinsel ilişki yaşadığını ifade etti.

Weiser sadakatsizliğin pek çok farklı nedeni olduğunu vurgulayarak Tinder’ı bu süreci kolaylaştıran araçlardan biri olarak tanımlıyor. Tinder hali hazırda romantik bir ilişki ya da seks arayanları bir havuzda topladığı için aldatmayı düşünen kişinin birini bulmasını kolaylaştırıyor. Yakın çevresinde olmayan kişilere erişim sağlıyor.

Geçen yıl Tinder yeni bir özellik devreye alarak kullanıcılara sağa sola kayarken ailelerini, iş arkadaşlarını ya da eski sevgililerini engellemelerini sağladı. Bu da yakalanma risklerini azaltarak uygulamayı ‘sadakatsizler’ için daha güvenli hale getirdi.

'BEN NEREDE YANLIŞ YAPTIM?'

Bir başka sorun da ‘ghosting’: Giderek daha çok kabul gören bir online ilişki bitirme yöntemi.

Flört sitesi ‘Plenty of Fish’ tarafından 2016’da yapılan bir ankete göre 18 ila 33 yaş arasındaki katılımcıların yüzde 80’ini en az bir ilişkisinin ‘ghosting‘ yoluyla sona erdiğini bildirdi.

ABD Alabama Üniversitesi’nde iletişim araştırmalarında doçent Leah LeFebvre kişiler arasında yüzleşmenin kolay olmadığını ve online siteler ve uygulamaların insanlara bu çatışmayı yüz yüze yaşamak zorunda kalmadan ilişki bitirme fırsatı sunduğunu anlatıyor. Bu durumda flört ettiğiniz gibi dijital dünyada kolayca ‘sırra kadem basabiliyor’.

LeFebvre’ye göre bir anda ortadan kaybolmak ‘kabalık’ denip geçilse de kişi üzerinde büyük etki yaratabiliyor. Çünkü ‘ghosting’e maruz kalan kişiyi ‘ben nerede yanlış yaptım’ sorgusu içinde bırakabiliyor.

Online flörtteki bu kötü muameleden büyük ölçüde daha çok etkilenen, evet doğru tahmin, kadınlar. LeFebvre en büyük sorunun da istenmeyen cinsel içerikli mesaj ya da görüntüler olduğuna işaret ediyor. ARaştırma sonucu bu tür mesajların hedefinde çoğunlukla kadınların olduğunu görmüş.

Düşünce kuruluşu Pew Araştıma Merkezi’nin 2020 tarihli çalışmasında katılımcıların yüzde 35’i bu uygulamalarda istemedikleri halde birilerinin kendilerine müstehcen görüntüler gönderdiğini belirtti. Bu oran 18-34 yaş arası kadınlarda yüzde 57’ye kadar çıkıyor. Aynı yaş grubunda yüzde 44’ü kırıcı bir hitap şekline maruz kalırken, bu oran genelde yüzde 28. Yine genç kadınlar arasında kendilerine fiziksel olarak zarar verme tehdidi yapıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 19; kıyaslama açısında genelde bu oran yüzde 9.

Avustrayla’daki Melbourne Üniversitesi’den araştırmacı Cynthia Brown ‘dijital flört istismarı ve etkisi’ araştırmasınında en çok ‘genç erkeklerin flört uygulamarındaki davranışlarının genç kadınlar üzerindeki etkisi hakkındaki yanlış algılarına şaşırdığını anlatıyor: "Örneğin bazı genç erkekler genç kadınların fotoğraflarının paylaşılmasını isteyeceğini ve bundan gurur duyacağını istediğini sanıyor. Onların zihninde diğer erkeklerin kadınların çıplak fotoğraflarını (sadece flörtleştiği kişiye özel gönderdiği) görüp beğenmesi olumlu bir şey, hangi kadın bunu istemez ki!"

Brown’ın araştırmasına göre dijital flörtte kötü muameleye maruz kalan genç kadınlar stres ve korku gibi birçok negatif duygu yaşarken geç erkeklerin derdi ‘şöhretleri’. Bu, bazı erkeklerin flört uygulamalarında reddedilmenin ‘erkekliklerine’ meydan okunduğunu hissetmelerine ve bunu bir sonucu olarak da istismara yönelmelerine neden oluyor.

Dijital iyilik araştırmacısı Orlando, online flört ederken hem erkekler hem de kadınlar olumsuz yorumlar alsa da, bu istismar davranışınında da cinsiyet ayrımı olduğunu söylüyor. Kadınların flört uygulamalarında uygunsuz cinsel yorumların hedefi olma olasılığının daha yüksek olduğunu, erkeklerin ise başarıları veya olmayan başarılarıyla ilgili olumsuz yorumlar alma olasılığının daha yüksek olduğunu ifade ediyor. Bu ‘aşağılayıcı yorumların’ insanlar ‘sorunlarını ve hayal kırıklıklarını başkalarından çıkardıkça’ büyüyen bir sorun olduğunu söyleyen Orlando sonuç olarak ‘insanların online ortamda ‘nazil olmayacaklarına’ dair genel bir kabule dönüştüğünü anlatıyor.

Bu tür eylemler online flörtlerde çoğaldıkça sorunlu bir yan etki ortaya çıkıyor: LeFebvre kötü davranışların bir kısmı daha normatif hale geldiğine dikkat çekiyor ve bu artan kabul görme online davranışların ekran dışı yaşamlarına da sızmasına neden oluyor. Örneğin sonu gelmeyen sağa sola kaydırma (uygulamada kullancının karşısına çıkan adayın fotoğrafını beğenisine göre sağa ya da sola kaydırması) kültürü başkalarının da insan olduğunu görmezden gelmeye ve duygusuz davranmaya yol açabiliyor. Yüz yüze buluşulduğunda da bu kötü davranış örüntüsü devam edebiliyor.

Ancak online flört her şeyi daha berbat hale getirmedi, LeFebvre olumlu bi tarafı da olduğunu anlatıyor: "Bu tür kötü muameleye maruz kalanlara bazen daha iyi davranmaları için ilham verebiliyor. Örneğin ‘ghosting’e maruz kalan biri kendisine verdiği zararı fark edip aynı acıyı başkasına yaşatmamayı tercih edebiliyor. Ancak ne yazık ki LeFebvre çalışmalarına dayanarak bu tür insanların küçük bir kesim olduğunu söylüyor.

Sonuç olarak çoğu flört eden insan, oyunda kalmaya devam edecekse, kendisini korumak için derisini kalınlaştırmak zorunda kalıyor.

Orlando’ya göre flört uygulamalarında kimin istenmeyen bir çıplak fotoğraf göndereceğini ve kimin ikinci randevuda çiçeklerle geleceğini anlamaya çalışmanın yükü, kullanıcıların iyinin yanı sıra olumsuz davranışları da ‘kabul etmesine’ neden olabiliyor: "Böyle iletişime alışıyoruz ve bu ilişkinin bir parçası oluyor ve muhtemelen bir sonrakinin ve ondan sonrakinin… Bu durum insanların ilişkide neyin kabul edilebilir olduğu konusundaki algısını etkiliyor ve standartlarımızı yavaş yavaş düşürüyoruz."

Öne Çıkanlar