Süryanilerin AKITU Bayramı kutlu olsun!

Süryanilerin AKITU Bayramı kutlu olsun!
1 Nisan, Süryanilerin AKITU denilen yeni yıllarının başlangıç günüdür. 1 Nisan 2017, Süryanilerin yeni yılı AKITU'nun 6767. yılının başlangıç...

1 Nisan, Süryanilerin AKITU denilen yeni yıllarının başlangıç günüdür. 1 Nisan 2017, Süryanilerin yeni yılı AKITU'nun 6767. yılının başlangıç günüdür.

Kemal YALÇIN

Akitu Bayramı, Asur ve Babiller'den bu yana kutlanan çok önemli bir bayramdır. 1915 Seyfo* öncesi yıllarda, Süryaniler Mezopotamya ve Turabdin'de bayram sevinciyle en güzel, en renkli elbiselerini giyerler;  mavi, beyaz, kırmızı (Zarko-Hevoro-Sumoko) renklerle dans eder, AKITU'yu kutlarlardı.

Uzun süren kıştan sonra tarımsal faaliyetlerin başlama dönemini ifade eden bu bayramda halk tarlalarda ya da kırlarda piknik yapar, toplu yemekler yerdi. Eski Mezopotamya'da Akitu festivalinin en çarpıcı kutlaması ise yeniden dirilişin sembolize edildiği törenlerdi. Buna göre tapınılan yüce tanrının sureti tapınaktaki yerinden alınır, görkemli bir geçit merasimiyle önceden belirlenen ve genellikle nehir kenarında kurulu olan Akitu tapınağına (Bit Akiti) götürülürdü.

Bu tören, yüce tanrının yer altı âlemine inişini ve baharla birlikte tekrar yeryüzüne çıkışını sembolize ederdi. Babil'de ise arpa ekimi öncesi bir kutlama yapılmaktaydı ve buna da Akitu Festivali adı verilmiştir. Bu festival, sonbahar ekinoksuna denk gelen günde başlardı. Akitu, antik Akad dilinde "arpa" anlamına gelmektedir.

Mavi, beyaz, kırmızı renklerden ellerine sardıkları ipleri bayramın sonuncu gününe kadar, yani Nisan'ın gelişine dek bileklerinde tutarlardı. O büyük gün geldiğinde tarla ve meyve bahçelerine bereket getirsin diye ağaç dallarına asarlardı bileklerinde sarılı tuttukları ipleri. Bu aynı zamanda Süryani mitolojisinde büyük anlamı olan Aşk Tanrıçası İshtar'ın bereketini de simgelerdi. Aşkın, cinselliğin, simgesi olan İshtar'ın, bereketin, bolluğun tanrısı olan sevgilisi Temmuz'u tekrar hayata çağırışını da sembolize ederdi o gün.

Süryaniler, SEYFO öncesine kadar Akitu Bayramını büyük bir bayram sevinciyle kutlarlardı. Günümüzde, Süryanilerin anayurtları olan Turabdin'de Akitu Bayramını kutlayacak Süryani kalmadı. Çok az sayıdaki Süryaniler de bu bayramı açıktan kutlamaktan çekinmektedirler.

Süryaniler kimdir?

Süryaniler Mezopotamya ve Ortadoğu'nun en kadim halklarından biridir.

Süryanilerin tarihi kökleri on bin yıl öncesine kadar uzanır. Tarihte birçok imparatorluklar, devletler kurmuşlardır. Babil, Ninova onların elleriyle yaratılmışlardır.

Süryaniler anayurdu Turabdin adı verilen, Mardin, Nusaybin, Midyat, Cizre, Hazak, Hasankeyf, Kerburan ve  Diyarbakır Vilayetinin bazı yerlerini içine alan bölgedir. Süryaniler Turabdin'de 3000 yıldan beri büyük, zengin bir medeniyet kurmuşlardır. Kürtler ve Türkler bu bölgeye gelmeden çok önce Suryaniler buralarda Mor Gabriel, Deyrulzafaran gibi büyük, tarihi kiliseler, manastırlar; Dara, Hasankeyf, Midyat gibi yerleşim yerleri kurmuşlardı.

Süryaniler, insanlık tarihinde çok önemli ilerlemelere imzalarını attılar. İnsanlığın bilgi hazinesinin gelişmesinde, ilerlemesinde çok önemli katkıda bulundular. Süryaniler, Hıristiyanlığın yayılmasında çok hizmet verdiler.

Süryaniler Doğu ile Batı kültür dünyası arasında bir köprü görevini yerine getirdiler. Eski Yunan Felsefesini temel eserlerini Süryaniceye, Süryaniceden de Arapçaya çevirdiler. Daha sonra bu eserler Arapça ve Süryaniceden Latinceye ve Avrupa dillerine çevrilmiş, Rönesansın kültürel ve felsefi temellerini atmışlardı.

Süryaniler olmasaydı, insanlık Yunan Felsefesinin birçok eserinden mahrum kalacaktı. Süryani felsefesi Bizans İmparatorluğu'nun yasaklamasından sonra duraksadı ve geriledi.

Süryani bilim insanları, matematikte, astronomide, mimarlıkta, mühendislikte birçok buluşa imzalarını atmışlardı.

Mezopotamya ve Turabdin'de ilk sulama sistemlerini Süryaniler yaratmıştı.

Seyfo öncesinde, 1915 yılına kadar Turabdin'de 6500 kadar Sür­yani aile yaşıyordu. 2017 yılında ise sadece top­lam 500-600 kadar Süryani aile yaşamaktadır..

1915'te Turabdin'de yaklaşık 50.000 ka­dar Süryani yaşıyordu. Aradan 100 yıl geçtikten sonra Turabdin'de ya­şa­yan Sür­yanilerin sa­yı­sı 3000'ne düş­müştür.Türkiye'de ise, çoğu İstanbul'da olmak üzere 15.000 kadar Süryani yaşamaktadır.

* Seyfo Süryanice bir kelimedir. Kılıç, kesmek anlamına gelen bu kelime, Süryaniler tarafından 1915 Süryani soykırımını ifade etmek için kullanılmaktadır.

Kaynaklar:

Öne Çıkanlar