Türkiyeli gazetecilerin dijital başkaldırısı
Türkiye’de basına yönelik baskılar nedeniyle yayınlarına yurt dışından devam etmek zorunda bırakılan gazetecilerin oluşturduğu dijital medya platformlarının sayısı artıyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Almanya Kültür Forumu öncülüğünde Köln’de düzenlenen workshop’ta söz konusu medya platformları ile Türkiyeli gazetecilere sayfalarını açan Alman medya kuruluşları projelerini tanıttı.
"Protesto aracı olarak sanat ve medya: Türkiye ve dijital başkaldırı" başlığıyla 4 Şubat’ta Medya Sanat Yüksekokulu'nda düzenlenen workshop’un açılış konuşmasını yapan Türkiye Almanya Kültür Forumu Başkanı Osman Okkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın medya üzerindeki gücünü kırmak için inisiyatif alarak Almanya’ya gelen gazetecilerin ve farklı medya gruplarının birbirlerini tanımalarını amaçladıklarını söyledi.
Kuzey Ren Vesfalya eyaletinin resmi yayın kuruluşu WDR'in (Westdeutsche Rundfunk) 20 Kasım’da başlattığı ‘Sansürsüz Türkiye’ projesini Esin Özbanazi ve Aydın Üstünel tanıttı. Yazarları arasında Can Dündar, Hatice Kamer, Gönül Kıvılcım, Bülent Mumay ve Kürşat Akyol’un yer aldığı ‘sansürsüz’ adlı dijital yayında Banu Güven gibi gazetecilerin video haberlerine de yer veriliyor.
TAZ-Gazete projesini Elisabeth Kimmer ile eski Cumhuriyet gazetesi çalışanı Ali Çelikkan anlattı. Die Tageszeitung gazetesinin Türkçe-Almanca internet portalı TAZ-Gazete, ocak ayından bu yana yayında. Cumhuriyet gazetecileri tutuklanınca dayanışma amaçlı bir günlüğüne çıkan Türkçe gazete, Türkiye’de basına yönelik baskıların artmasıyla birlikte yayınına devam etmeye karar vermiş. Eleştirel gazeteciliğin kapatılabileceğini ama hiçbir zaman ortadan kaldırılamayacağını söyleyen Kimmer, "Bu günümüz dijital dünyasında çok zor. Burada çok sayıda proje olması hem bunu doğruluyor hem de çok sevindirici" dedi..
FAZ (Frankfurter Allgemeine Zeitung) köşe yazarı gazeteci Bülent Mumay da "Duruma Dair" başlıklı sunumunda dünyada ve Türkiye'de çok uzun zaman önce yaşanmaya başlayan sektörel sıkışmadan, geleneksel gazetecilik ve dijital gazetecilik arasındaki farklılıktan söz etti. Türkiye'de basına olan güvenin dünya sıralamasında en altlarda yer aldığına dikkat çeken Mumay, yok edilen ana akım medyanın yeniden diriltilmesi gerektiğini vurguladı. Mumay, "Ana akım medya olmadan asıl ulaşılması gereken kitleye ulaşılamıyor, önümüzdeki referandumda halkın %78'i neyi oylayacağını bile bilmiyor. Asıl bu insanlara ulaşmak gerekiyor, bunun yolları aranmalı" dedi.
Can Dündar’ın Genel Yayın Yönetmenliğinde yayın hayatına başlayan "Özgürüz Biz" adlı internet sitesini ise Hayko Bağdat ve Kemal Gökhan Gürses tanıttı. Hayko Bağdat diasporada olmanın gazeteciler için zorluklarına değinirken, devam edebilmek için umutlu ve pozitif olmanın gerekliliğine dikkat çekti. Bağdat, en büyük sorunlarından birinin de Türkiye'deki sağlıklı ve özgür haber kaynaklarına ulaşmada yaşadıkları zorluklar olduğunu söyledi.
Blogger Cem Gerçeker kendi sayfası olan fb.com/cemcorder’ı tanıtırken dijital video yapımı ve bunun toplumsal etkileri konusunda bilgi verdi.
Bugün yayın hayatına başlayan haber sitemiz "ArtıGerçek"i de Genel Yayın Yönetmenimiz Celal Başlangıç anlattı. Türkiye’de yok edilmek istenen haber ve ifade özgürlüğünü yaşatmakta kararlı olduklarını vurgulayan Başlangıç, demokrasi ve özgürlükler çerçevesinde geniş bir yelpazeyle yayıncılık yapmayı hedeflediklerini belirtti. Başlangıç, Artı TV’nin de yakında yayın hayatına başlayacağını bildirdi.
Workshop’da ayrıca İstanbul/Berlin Sanatsal Yaratıcılık Olarak Medya Platformu (Istanbul/Berlin Medien als Plattform künstlerischer Kreavität) üyesi yönetmen Martina Priessner’in Gezi protestolarını anlatan belgeseli "Everyday I’m Çapuling"in de izlendi
