İngiltere'de doktorlar en yaygın lösemi türünü tamamen tedavi etmeyi başardı
Artı Gerçek - Londra'da bulunan bir hastanede doktorlar, löseminin en yaygın türlerinden biri olan T hücreli akut lenfoblastik lösemiyi (T-hücreli lenfoma) tamamen tedavi etmeyi başardı. Doktorların Londra'daki Great Ormond Street Hastanesi'nde yatan 13 yaşında bir çocuğa uyguladığı tedavide kullandığı biyolojik mühendislik yönteminin pek çok lösemi hastasına umut olması bekleniyor.
13 yaşındaki Leicester doğumlu Alyssa isimli çocuk geçen yıl mayıs ayında T-hücreli lenfoma teşhisiyle hastaneye yatırılmıştı
T-HÜCRELERİ NORMAL ŞARTLARDA VÜCUDUN KORUYUCU MELEKLERİ
Normal şartlar altında vücudun "koruyucu melekleri" olan T-hücreleri metabolizmayı dış tehditlere karşı savunurken, kanserleşen T-hücreleri vücudun kendisi için bir tehdit haline gelmeye başlıyor.
Agresif bir kanser türüne yakalanan Alyssa'nın aldığı kemoterapi ve ilik nakli, hastalığa çare olmayınca doktorlar henüz deneysel sayılabilecek bir tedavi yöntemini denemeye karar verdi.
Bilim insanları tarafından yeni geliştirilen biyolojik mühendislikle Nükleobaz düzenleme (base-editing) yöntemi, insan DNA'sının genetik temelini oluşturan Adenin (A) Timin (T) Guanin (G) Sitozin (C) nükleobazlarına müdahalede bulunarak genomu yeniden düzenlemeyi temel alıyor.
DOKTORLARIN GELİŞTİRDİĞİ T-HÜCRESİ KANSERLİ T-HÜCRESİNE KARŞI
'Base-editing' sayesinde bilim insanları genetik kodumuzun belirli bir bölümünün moleküler yapısını değiştirerek, tedaviye yardımcı olacak dost hücreler üretebiliyor.
Bu yöntemle yeni tip bir T-hücresi geliştiren doktorlar, "dost t-hücreleri" sayesinde Alyssa'nın kansere yol açan T-hücrelerini avladı.
İlk olarak sağlıklı bir donörden alınan T-hücrelerinin "saldırı mekanizmaları" devre dışı bırakıldı. Bu sayede yeni yapılan T-hücrelerinin Alyssa'nın vücuduna zarar vermesi önlenmiş oldu. Daha sonra bütün T-hücrelerinde bulunan kimyasal bir iz olan CD7 silindi. Arkasından da dost t-hücrelerine kemoterapiden etkilenmemeleri için "görünmezlik pelerini" anlamına gelecek bir düzenleme daha yapıldı.
Alyssa için özel olarak geliştirilen bu tedavi sayesinde vücudunda kanserli ve CD7 izine sahip tüm T-hücrelerine saldıran "dost T-hücreleri" Alyssa'nın kanseri tamamen atlatmasını sağladı.
Altı aylık tedavi sürecinin ardından vücudunda herhangi bir kanserli hücre kalmayan Alyssa, hastalığının nüksetme tehlikesine karşı gözetim altında tutulduğu belirtiliyor.
BU TEKNOLOJİYLE TEDAVİ EDİLEN İLK KİŞİ
Tedaviyi gerçekleştiren ekipte bulunan Prof. Waseem Qasim, "Alyssa'nın bu teknolojiyle tedavi edilen ilk kişi" olduğunu belirtti. Qasim, "Genetik manipülasyon yönteminin pek çok hastalığa umut olabilecek, çok yeni ve gelişime açık bir alan olduğunu" söyledi.
Genetik olarak manipüle edilmiş T-hücreleri Alyssa'nın vücudundaki hem sağlıklı hem de kanserli hücrelere saldırarak hastalığı tedavi etti.
Tedavi başladıktan üç ay sonra yapılan kontroller kanserin nüksettiğine dair işaretler barındırıyordu ancak en son yapılan iki tetkik Alyssa'nın tamamen iyileştiğini gösterdi.
'BURADA OLDUĞUM İÇİN MUTLUYUM'
Dört ay boyunca hastanede yatan ve bağışıklık sistemi olmadığı için kardeşiyle bile görüşemeyen Alyssa, "küçük şeylerden mutlu olmayı öğrendiğini" söylüyor ve "Burada olduğum için mutluyum" diyor.
Alyssa, "Bu çılgınca ve harika yöntem sayesinde bana verilen şans için teşekkür ederim. Gelecekte başka çocukların da hayatını kurtaracak bir şey bu" diye de ekliyor.
Alyssa'nın babası James ise "Kızımın atlattığı zorluklar ve bu zorlukları aşarken gösterdiği yaşama azmi üzerine konuşmak benim için gerçekten zor. Çok gururluyum" dedi.
HER YIL 11 KİŞİ TEDAVİ EDİLECEK
Lösemi teşhisi konan pek çok çocuk genelde uygulanan tedavilere cevap verse de, agresif türlerde bu tür tedavilerin denenmesi düşünülüyor. Klinik araştırma aşamasında olan ve Alyssa'yı iyileştiren ilacın süreç içinde 10 kişiye daha uygulanması bekleniyor.
Great Ormond Street Hastanesi ilik bakli bölümünde görev yapan Dr. Robert Chiesa, "Çok heyecan verici bir gelişme. Bağışıklık sistemini kanserle savaşmaya yönlendirmeyi başarmış olmamız harika ve bu teknolojimizin yapabileceklerinin çok küçük bir kısmı" dedi. (DIŞ HABERLER)