Beynimizin renkleri nasıl algıladığı keşfedildi
Bilimsel araştırmalar sayesinde uzun zamandır, kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi gibi farklı renklerin doğaya özgü olmadığının, beynimizin ışığı işleme biçiminin bir parçası olduğunun bilindiği belirtildi. Bahsi geçen yeni araştırmayla birlikte bir adım daha atılmış oldu.
Independent Türkçe'nin Medical Express'ten aktardığı habere göre, renk ve parlaklık algısı üzerinde çalışmalar yürüten Prof. Steven Shevell, "Bunun görsel yolun neresinde gerçekleştiğini göstermeyi başardık. Bu tıpkı, fiziksel dünyanın zihin dünyamızdaki sinirsel yansımalara neden olan sinirsel devreleri gösteren bir yol haritası gibi" dedi.
Beyin taramalarını ve yeni bir tekniği kullanan araştırmanın yazarları, birincil görme korteksinin, deneyimlediğimiz renkleri tam olarak yansıtmadığını keşfetti. Öte yandan, görsel yolun üst kısımlarının aslında gördüğümüz renk tonlarıyla ilişkili olduğu belirtildi.
Makale, Proceedings of the National Academy of Sciences isimli bilimsel yayında yayımlandı.
Shevell’in laboratuvarından önceki çalışmalara dayanan araştırma ekibi, deneylerini ışığın iki farklı dalga boyu arasında ileri geri hızla yer değiştiren teknikle gerçekleştirdi. Değişiklik saniyede 6 kez gerçekleşse de, gözlemciler bir renkten diğerine kaymadan önce birkaç saniye boyunca kesintisiz bir renk gördü.
Elde edilen verileri inceleyen araştırmacılar, üst görsel korteksteki faaliyetin araştırmada yer alan gözlemcilerin gördüğü renklerle eşleştiğini buldu.
Bu çalışmanın fiziksel olarak ışığın göze girmesiyle, renk olarak görme algısına ilişkin deneyime geçişin açıklanmasında önemli bir adım olduğu ifade edildi.
Çalışmanın Sungkyunkwan Üniversitesi, Florida Atlantik Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi’nden araştırmacıların işbirliğiyle gerçekleştirildiği aktarıldı.
Araştırmacılar, yeni bulguların görme sürecinin farklı alanlarının renk algısına geçişte oynadığı rolün belirlenmesinde önemli olanaklar sağlayacağını düşünüyor.
Shevell, "Geçişin nasıl gerçekleştirdiğini göstermeyi başaramadık. Sadece bunun meydana geldiğini gösterdik. Bunun nasıl oluştuğunu anlamak istiyoruz" dedi.