Büyük Menderes İnsiyatifi'nden Avdan ve Akbelen için adalet çağrısı
Kadriye Sözeri
DENİZLİ - Denizli'de Candoğan Parkı önünde toplanan Büyük Menderes İnsiyatifi üyeleri doğa katliamlarını protesto etti. Dernek adına konuşan Ayşe Hazer, "Tavas’a bağlı Avdan Köyü'nde daha önce bir termik santral kurma girişimi oldu. Hem çevre köylerden hem de Denizli merkezden dernekler, akademik odalar, sendikalar bir araya gelerek projeyi engellemeyi başardı. Avdan'da termik santral toplumsal muhalefetle karşılaşınca, verimli tarım toprakları bu kez kömür ocağı için acele kamulaştırmaya kurban edildi. Bu konuyla ilgili Avdan köylüleri ve Denizli’de çevre mücadelesi veren mühendis odaları, kurumlar ve Büyük Menderes İnsiyatifi olarak bizler, davanın hukuksal savunucuları ile birleşerek Danıştay'a yürütmeyi durdurma davaları açtık. Bu konuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararları peş peşe alındı. Ancak şirket bu karalara uymayarak madencilik faaliyetlerine azgın bir hırsla devam etmektedir” dedi.
'AVDAN NEYSE AKBELEN DE ODUR'
Akbelen Ormanı'ndaki ağaç katlimanına dikkat çeken Hazer, "Bizler için Avdan neyse Akbelen de odur. Akbelenli köylü kadınların direnişi sürerken ağaçlar birer birer devrildi. Nöbet alanını ablukaya alan kolluk güçleri, köylülerin ve yaşam savunucularının kesim alanına girmesine izin vermedi. Yaşlıların da olduğu gruba, orantısız güç uygulandı, biber gazı kullanıldı, TOMA’lardan tazyikli su sıkılarak direniş kırılmaya çalışıldı. Aralarında Akbelen avukatı İsmail Atal’ın ve köylülerin de olduğu yaşam savunucuları gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılanlar, yaralananlar oldu. Onlarca ağaç kesildi ve kesilmeye de devam ediyor. Ağaç kesimini durdurmaya çalışan köylülere destek için Akbelen’e gelen milletvekilleri TOMA ve gazlı müdahale ile karşılaştı” diye konuştu.
'ENERJİYE DEĞİL DAHA FAZLA AĞACA İHTİYACI VAR'
Avdan ve Akbelen kader ortağı olduğunu dile getiren Hazer, termik santraller ve kömür havzalarınının iklim krizinin başlıca nedenleri olduğuna dikkat çekti. Kazdağları’ndan Akbelen’e, Munzur’dan Cerattepe’ye, Madra’dan Bergama’ya, ülkemizin her yanının yangın yeri olduğunu söyleyen Hazer, "Deprem, pandemi, seller, aşırı sıcaklar ve soğuklarla yerküre sinyal verirken neoliberal iktidarların tamamı rant, kâr ve beton siyasetine devam ediyor. Ne Türkiye’nin ne de dünyanın daha fazla enerjiye ihtiyacı yok. Aksine gezegenin daha fazla ağaca, daha fazla yeşil alana, daha fazla tarım arazisine ihtiyacı var” dedi.
'YARIN AKBELEN'DEYİZ'
Akbelen direnişine destek veren Hazer, "Bizler Akbelen’in sesini duyuyoruz. Daha fazla yanmak istemiyoruz. Daha fazla ölmek istemiyoruz. Uluslararası taahhütlere de uyarak, kömürden acil olarak çıkın ve emekçilerin haklarını koruyarak Yeniköy-Kemerköy Santrallerini ve tüm diğer santralları tüm kömür havzaları ile birlikte kapatın. Buradan Tarım ve Orman Bakanlığı’na sesleniyoruz. Akbelen’de devam eden orman kesimini acilen durdurun, Avdan’da Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararını uygulayın. Bizler, yaşam savunucuları olarak, Akbelen’de direnen dostlarımızın yanındayız. Yarın Denizli'den Akbelen 'e yola çıkıyoruz. Herkesi yolda olmaya davet ediyoruz. Tüm ülke kamuoyunu Akbelen direnişine destek olmaya çağırıyoruz." (ARTI GERÇEK)