Çimento fabrikasına karşı çıkan Deştinliler hakkında soruşturma
Artı Gerçek - Muğla’nın Menteşe ilçesinde Bayır ve Deştin köyleri yakınlarına 7 bin 751 dönümlük arazide kurulmak istenen çimento fabrikasına karşı çıkan bölge halkı ve doğa savunucuları hakkında 3 Nisan'da yaptıkları yol kapatma eylemi nedeniyle soruşturma başlatıldı. “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “İş ve Çalışma Hürriyetini İhlali” ve “Kamu Görevlilerine Karşı Görevi Yaptırmamak için Direnme” suçlamalarıyla ifadeye çağrılan doğa savunucuları, Hamdi Bey Karakolu önünde basın açıklaması düzenledi ve mahkemeye bilirkişi raporunu dikkate alarak yürütme kararını durdurma, aktivistler hakkında yapılan suçlamaları düşürme çağrısı yaptı.
Yeşil Gazete'nin aktardığına göre, Deştin Çevre Platformu, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Bayır Çevre Komitesi tarafından yapılan bir ortak basın açıklamasında, Menteşe Belediyesi tarafından onay verilen entegre çimento fabrikasına karşı direniş gösteren 110 kişi hakkında anayasal gösteri yapma haklarını kullandıkları gerekçesiyle Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından 3 Nisan’da takipsizlik kararı verildiği hatırlatıldı.
'MAHKEME 'ÇED OLUMLU' KARARINI İPTAL ETMELİ'
MUÇEP Menteşe Meclisi Eş Sözcüsü Fidan Eroğlu tarafından okunan basın açıklamasında, bazı aktivistlerin “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma hürriyetini ihlali, kamu görevlilerine karşı görevi yaptırmamak için direnme” suçlamalarıyla savcılığa ifade vermeye çağrıldığı belirtildi.
Eroğlu, şunları ekledi:
“Tarafımızca Muğla İdare Mahkemesi‘nde açılan [Çevresel Etki Değerlendirme] ÇED iptali davasında Bilirkişi Heyeti’nin hazırlamış olduğu raporu 8 Mayıs’ta öğrendik. Bu raporda bütün uzmanlar büyük bir uzlaşıyla iddialarımızın tümünü doğrulamıştır ve bakanlığın vermiş olduğu ÇED Olumlu kararı hakkında olumsuz görüş belirtmişlerdir.”
Aynı iddiaların doğa savunucuları tarafından 1,5 yıldır yetkililere bildirilerek çevre ve insan sağlığına zarar verecek projenin durdurulmaya çalışıldığını kaydeden Eroğlu, “Mahkeme bu bilirkişi raporunu temel alarak gecikmeden yürütmeyi durdurma kararı vermeli ve bakanlığın verdiği ÇED Olumlu raporunu iptal etmelidir” ifadelerini kullandı.
Aktivistler, Menteşe Belediyesi’ni de vakit kaybetmeden çimento fabrikasını yaptırmayı hedefleyen şirkete verdiği yapı inşaat ruhsatını iptal etmeye ve fabrika inşaatı kapısına mühür vurmaya çağırdı.
‘YAŞAM ALANLARIMIZI SAVUNMAK ANAYASAL HAKKIMIZ, SUÇLANAMAYIZ’
Aktivistler, yaşam alanlarını savunmanın Anayasal bir hak olduğunu, bu nedenle haklarındaki suçlamaların düşürülmesi gerektiğinin altını çizerek şunları aktardı:
"Çimento yıkım projesine karşı vermiş olduğumuz ve bilim insanlarınca da doğrulanan mücadelemizle ilgili olarak hiçbir arkadaşımız suçlanamaz, yargılanamaz. Yargılanması gereken gerçekleri çarpıtarak hazırlanmış ve halktan gizlenerek onaylanmış ÇED raporunu hazırlayanlar ve bunu onaylayanlardır."
Çevrenin korunmasının devletin yanı sıra yurttaşların da hakkı ve görevi olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, “Yaşam alanlarımızı korumak ve sağlıklı bir çevrede yaşamak anayasal ve yasal hakkımızdır. Bunun için mücadele ettiğimiz gerekçesiyle yargılanamayız. Bizlere isnat edilen bütün suçlar düşürülmeli, çimentocu şirket yetkilileri yargılanmalıdır” denildi.
NE OLMUŞTU?
Muğla Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Muğla’nin Menteşe ilçesindeki Tekağaçsırtı mevkiinde kurulması planlanan Entegre Çimento Fabrikası ve Hammadde Ocakları projesine 2014’te verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararı’nın iptali istenmişti.
Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen kararda dava süre aşımından dolayı reddedilmişti.
Reddin ardından ekoloji aktivistleri davayı Danıştay’a taşımıştı. Karar Danıştay’da temyiz edilmiş, yerel mahkemede verilen karar Danıştay 6. Dairesince bozulmuştu. Davanın esastan görüşülmesi için Danıştay, dosyayı yerel idare mahkemesine göndermiş, söz konusu karara itiraz yolu da kapanmıştı.
Başta Deştin olmak üzere Muğla’nın çeşitli bölgelerinden vatandaşlar, 3 Nisan’da Bayır köyünde yapılan protestoda Menteşe Belediyesi tarafından onay verilen entegre çimento fabrikası alanına malzeme taşıyan kamyonların yolunu keserek oturma eylemi gerçekleştirmişti.
Beş gün devam eden eylem, 8 Nisan Cumartesi günü 04.30’da jandarmanın müdahalesiyle 11 kişinin gözaltına alınmasıyla son bulmuştu.
Gözaltına alınan vatandaşlar aynı gün saat 21.30’da adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştı.
Baskında gözaltına alınanların yanı sıra eyleme destek veren toplam 110 kişi hakkında “Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme, Yönetme, Bunların Hareketlerine Katılma” suçlamasıyla soruşturma açılmıştı.
Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 3 Nisan’da çimento fabrikasına karşı gösterilen direniş nedeniyle hakkında soruşturma açılan 110 kişiye yönelik suçlamaların bir kısmı için takipsizlik kararı vermişti.
Kararda şu ifadeler kullanılmıştı:
“Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılması, barışçıl amaçlarla yapıldığı, silahsız ve saldırısız olduğu, kendi içerisinde başka bir suçu oluşturmadığı, hukuken korunabilecek sınırda kaldığı sürece düşünce ve kanaat açıklama yöntemidir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Somut olayda şüphelilerin çimento fabrikasının yapımını protesto amaçlı oturma eylemi düzenledikleri, eylemin meşru amaç dışına taşırılıp suç unsuru bir sloganın atıldığı veya bir saldırının olduğu hususunda tespitin bulunmadığı ve Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında şüphelilerin eylemlerinin 2911 sayılı Kanuna aykırılık arz etmediğinin anlaşılması karşısında şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” (Kaynak)
Muğla Valiliği mahkeme kararlarını tanımıyor: Yatağan'da kömür çıkarılmaya devam ediyor
Bilirkişi raporu doğruladı: Deştin’de direnen halk haklı çıktı