Diyarbakır'da 4 günlüğüne araç ve halı yıkamak yasaklandı

Diyarbakır'da 4 günlüğüne araç ve halı yıkamak yasaklandı
Sıcaklıkların 45 derecenin üstünde olduğu Diyarbakır'da, araba yıkamak da yasaklandı. Barajların doluluk oranının yüzde 85 olduğunu söyleyen DİSKİ Genel Müdürü Mehmet Fırat Tutşi, kentte su tüketimin yüksek olduğunu söyledi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine bağlı Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) su tasarrufu çağrılarının ardından yasakları yürürlüğe koydu. Kent merkezinde halı ve araç yıkamak geçici olarak yasaklandı. DİSKİ Genel Müdürü Mehmet Fırat Tutşi, kente su sağlayan Dicle Barajı'nda doluluk oranının yüzde 85 olduğunu, ancak kişi başına su tüketimin 300 litrenin üzerine çıktığını söyledi.

Diyarbakır’da hava sıcaklığı 45 derecenin üzerinde. Son yılların en sıcak yazlarından birini yaşayan kentte su tüketimi de arttı. Su tasarrufu çağrısı yapan DİSKİ Genel Müdürlüğü yasakları birbiri ardına açıklıyor. 31 Ağustos’a kadar hortumla ev ve işyeri önü ve kaldırım yıkamayı yasaklayan DİSKİ, bugün yasaklara bir yenisini ekledi. Oto yıkama ve halı yıkama geçici olarak yasaklandı. Buna göre 8-12 Ağustos'ta kent merkezinde 151 akaryakıt istasyonun oto yıkama bölümünde, 36 halı yıkama fabrikasında, 8-10 Ağustos arasında ise 283 oto yıkama firmasında araç ve halı yıkama yasaklandı. Yasaklara uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 32. maddesi uyarınca bin 295 TL idari ceza uygulanacağı belirtildi.

'KİŞİ BAŞI TÜKETİM DİĞER KENTLERDE 140, DİYARBAKIR'DA 300 LİTRE'

Artı Gerçek'e konuşan DİSKİ Genel Müdürü Mehmet Fırat Tutşi, içme suyu sorununun olmadığını ancak kişi başına günlük su tüketiminin çok yüksek olduğunu söyledi. Tutşi, şu açıklamayı yaptı:

"İçme suyunu Dicle Barajı'ndan 32 kilometre iletim hattıyla getirip tesisimizde arttıktan sonra şehre veriyoruz. Toplam kapasitemiz gözeli kaynaklarımızla beraber günlük olarak 300 bin metreküp. Şimdilik Dicle Barajı'nda da suyla ilgili bir problem yok. Bizim suyumuz var ama kullanma kültürümüz yok. Diğer kentlerde normal kişi başı tüketim günde 140 litre iken, Diyarbakır’da günde 300 litrenin üzerine çıkıyor. Bu sürdürülebilir değil. Kaynaklar da sınırsız değil. Biz böyle kullandığımız müddetçe susuzluk baş gösterecek. Bu yüzden kullanım kültürümüzü, bilincimizi geliştirmek lazım"

KİŞİ BAŞI 10 LİTRE TASARRUF ÇAĞRISI

Bahçeler ve bostanlardaki su kullanımına dikkat çeken Tutşi, "Sadece Diyarbakır merkezde 1 milyon 45 bin kişiye su veriyoruz. Herkes 10 litre tasarruf ederse, Diyarbakır’da günde 10 bin metreküp su kazanılmış oluyor. Diyarbakır'da özellikle bu dönem aşırı sıcaklar var. Su tüketimi de bundan dolayı artmış durumda" dedi ve ekledi: "Ama bizim bizi zorlayan asıl nokta şehirdeki tüketimden ziyade, bahçe ekimi, yeşil alanların aşırı sulanması ve havuzların doldurulması oluyor. Bununla ilgi çağrı yaptık. Ardından belediyenin park bahçeler ekipleriyle toplantı yaptık. Yeşil alanların sulanmasının gece yapılmasını söyledik. Çünkü gündüz yaptığınız sulamanın neredeyse yarısı buharlaşmaya kayboluyor. O yüzden yeşil alan, park ve bahçelerin sulama süresini 10 dakika ile sınırlandırdık. Daha sonra Diyarbakır’da 1 Ağustos'tan 30 Ağustos’a kadar hortumla dükkan, ev, cadde ve kaldırımlarının yıkanmasını yasakladık. Şimdi de halı yıkama ve otoparkları dönüşümlü olarak sınırlandırıyoruz."

DİCLE BARAJI YÜZDE 85 DOLU

Dicle Barajı'ndan alınan suyun hem içme hem de sulama amaçlı kullanıldığını anlatan Tutşi, “Dicle Barajı 595 milyon metreküp depolaması olan bir barajdır. Maksimum su kotu 715’tir. Şu anda 711 kotuyla yüzde 85 doludur. Biz, Diyarbakır merkez, Ergani ve Eğil ilçeleri için bu barajdan su alıyoruz. Yılda 125 milyon metreküp suyu bu barajdan alıyoruz. Baraj dolduğunda 595 milyon metreküp suyu taşıyor. Dicle Barajı hem içme suyu hem enerji hem sulama amaçlı bir barajdır. Şimdilik yeterli seviyede olduğunu ancak yağışların azaldığını ve tüketimin arttığını unutmamak lazım” dedi.

'SUYUN SONSUZ OLMADIĞININ BİLİNCİNE VARMALIYIZ'

Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muzaffer Denli de küresel ısınma nedeniyle tüm dünyada yer üstü ve yer altı su kaynaklarında ciddi bir azalma olduğunu vurguladı. Aşırı su tüketimine ve kontrolsüz tarımsal sulamaya dikkat çeken Denli, "Şehirlerde sanki su sonsuzmuş gibi bir kullanım söz konusu. Suyun sonsuz olmadığının bilincine varmamız gerekir. Suyun amacına uygun etkin, efektif bir şekilde kullanmamız gerekiyor. Tarımsal üretimde su kullanımı da çok yoğun. Ülkemizde vahşi sulama yapılıyor. Vahşi sulama; bir bitkinin isteğinden çok fazla suyun verilmesi anlamına geliyor. Bu hem su kaybına neden oluyor hem bitkiyi hem de toprağı verimsizleştiriyor" uyarısında bulundu.

'OKULLARDA, KAMUDA BİLİNÇLENDİRME YAPILMALI'

Nüfus artışıyla su tüketimimin arttığına dikkat çeken Denli, şu önerilerde bulundu:
"30 yıl sonra suyun önemi biraz daha anlaşılacak. Vatandaşlarımız evlerinde, bahçelerinde, tarlalarında kullandıkları suyun sınırsız olmadığının bilinciyle hareket etmeli. Su bilinci için çocuklarımızdan başlayabiliriz. Okullarda, kamuda veya özel eğitim kurumlarında su sorununa yönelik bilinçlendirme yapılması gerekiyor.”

Öne Çıkanlar