Hasandin Yaylası'nda 7'den 70'e madene karşı miting: 'Yaylamızı kimseye bırakmayacağız'
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR - Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karabulak Mahallesi, Yuvacık, Kayacık, Ağaçkorur, Baloğlu ve Argün köylerinin ortak yaylası olan ve yeraltı su kaynaklarına sahip Hasadin Yaylası, uzun süredir maden şirketlerinin hedefinde. Kolluk kuvvetleri ile başlatılan maden arama çalışmalarına karşı bölge halkı direniyor.
BİNLERCE ÇEVRE SAVUNUCUSU HASANDİN'DE TOPLANDI
Hasandin Yaylası’na gitmek isteyen maden arama çalışmalarına karşı Halkaların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi DBP) Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşlarının ve ilçe belediye eşbaşkanlarının da katılımıyla binlerce kişi Hasandin Yaylasında bir araya gelerek maden arama çalışmalarını protesto etti. İstanbul Kulplular Derneği (KULP-DER) ve Pasûr Hasandin Yaylası Koruma Platformunun organize ettiği mitingte, "Yaylamızda maden ocağı istemiyoruz”, “Hasandin’de madene geçit yok”, “Hasandin İliç olmasın” ve “Doğama dokunma” dövizleri taşındı.
'MADEN PROJESİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ'
Mitingte ilk söz alan Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri Avukat Ahmet İnan, Hadandin Yaylasında olası bir maden faaliyetinin su kaynaklarını kurutacağını ifade etti. İnan, “Burada yaşam hakkımızı savunuyoruz. Talan projeleriyle kimse kadim topraklarından kopartılamaz. Halkımızın yaşam alanını yok edecek maden projesine geçit vermeyeceğiz” dedi.
'GEREKİRSE HER GÜN NÖBET TUTACAĞIZ'
Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu Eşsözcüsü ve Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de şöyle konuştu:
“Bugün Pasûr’da nehirden balık ihtiyaçlarımızı karşılıyorduk, şimdi hiçbiri yok. O zamanda sesini çıkaranlar oldu ama maalesef büyütülemedi. Artık bu talana izin vermeyeceğiz. Bu yaylada halk bir araya gelerek, yaylasına sahip çıkıyor. Sadece kendi yaşam alanlarımıza değil, hayvanların bitkilerin yaşam alanına sahip çıkıyoruz. Burada yapılacak maden çalışmalarında kullanılan kimyasalların bütün Mezopotamya’ya dağılan Dicle Nehri’ni zehirleyeceğini biliyoruz. Geleceğimizi korumak için buradayız. Gerekirse her gün burada nöbet tutacağız. Burayı birkaç zihniyetin ekonomik rantına kurban etmeyeceğiz. Bu bitkiler en büyük zenginliğimizdir. Bu zenginliğin önüne hiçbir şey geçemez. Biz sadece destek için değil, sizin gibi sahip çıkmak için buradayız.”
'YAYLAMIZI KİMSEYE VERMİYORUZ'
Eren'in ardından söz alan Hasandin Yaylası sakinlerinden Ayten Ateş Kürtçe yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Burası yaşamımız ve yuvamızdır. Burada dünyaya geldik. Anne babamızın yerini kimseye vermeyeceğiz. Buraya maden girmesini istemiyoruz. Birileri zengin olsun diye binlerce insanın perişan olmasını kabul etmiyoruz. Yaşamımızı, yaylamızı kimseye vermiyoruz. Bir kazma bile vurulmasını istemiyoruz. Canımız olduğu sürece yurdumuz için nöbet tutacağız” ifadelerinde bulundu.
'BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM'
Hasandin Yaylasında yaşayan yurttaşlardan Behzat Cengiz de şöyle konuştu:
"Hasandin bizim nefesimizdir. Sadece bizim de değil, ayrıca hayvancılık alanı, aracılık üretimi de bu yaylada görülmektedir. Kimse bunu dikkate almıyor. Ama maden işinin buraya girmesi, buranın doğal yapısının bozulması bizim yok olmamız demektir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Hasandin yaylasını sahipsiz bırakmayalım. Birlikte mücadele edelim, nefesimiz yok olmasın. Buna izin vermeyelim.”
'HASDANDİN'İ KURTARABİLİRİZ'
Son olarak söz alan İstanbul KULP-DER Başkanı İflahattin Aslan, “Nerede bu tür şeyler olursa, kimse kabul etmemeli. Bu maden projesinin yapılmasını istemiyoruz. Biz nerede olursak olalım, ruhumuz burada. Kim buna karşı bir adım atara, onlarla birlikteyiz. Hasandin’i kurtarabiliriz” diyerek bitirdiği konuşmasının ardından miting çekilen halaylarla sona erdi.
Hasandin Yaylası madencilik tehdidi ile karşı karşıya: 'Direneceğiz, Hasandin'i vermeyeceğiz'
Maden şirketleri, Hasandin Yaylası'na göz dikti: 'Sadece rantla izah edilemez'
Hasandin’de madene karşı kitlesel yürüyüş: 'Yaylalarımızı bırakmayız'