Serkiz Yaylasındaki maden çalışmaları kaçak çıktı: Emsa Enerji, Orman Müdürlüğünden izin almamış

Mehmet MENEKŞE

AMASYA - Tokat merkeze bağlı Şehitler Köyü'ndeki Serkiz Yaylası'nda 29 ayrı noktada yapılmak istenen maden arama çalışmaları temmuz ayında yöre halkının direnişiyle durduruldu. Halk hem direnişini hem hukuk mücadelesini sürdürüyor.

'ORMAN MÜDÜRLÜĞÜNDEN İZİN ALINMAMIŞ'

Artı Gerçek'e konuşan Şehitler Köyü muhtarı Arif Balcı, "Maden şirketinin sondaj çalışması yaptığı yer orman bölgesi. Maden aramak, sondaj yapmak için de Orman İşletme Müdürlüğünden de izin almamışlar. Köy muhtarlığı olarak 31 Temmuz’da Tokat Orman İşletme Müdürlüğüne dilekçe vererek şirketin kendilerinden izin alıp almadıklarını sorduk. Orman İşletme Müdürlüğü muhtarlığımıza yazdığı resmi yazıda sondaj çalışması için herhangi bir izin alınmadığını bize bildirdi" dedi.

'SONDAJ MAKİNESİ BOZUK' SAVUNMASI

Orman İşletme Müdürlüğünün izinsiz sondaj yapılan aracın kaldırılması için ilgili maden şirketine ve Gökdere Jandarma Karakolu’na yazı yazdığını da anlatan muhtar Arif Balcı, "Karakol maden şirketini arayıp, sondaj makinesini kaldırmalarını söyledi. Sondaj makinesinin bozuk olduğu için çalışmadığını ve en kısa zamanda kaldıracaklarını söylemişler. Biz zaten sondaj çalışmasını durdurmuştuk" diye konuştu.

'MADEN ŞİRKETİ SUÇ İŞLİYOR'

Maden şirketinin izin almadan sondaj çalışması yaparak suç işlediğini vurgulayan Balcı, "Şirket hem Orman İşletme Müdürlüğünden izin almamış hem de yüzeysel araştırma ruhsatları varken derin sondaj yapıyorlar. Tokat Mera Komisyonu da maden şirketinin sondaj çalışması yapamayacağını söyledi. Orman İşleme Müdürlüğü de 'izinleri yok' dedi. Şirket ne kanun tanıyor ne hukuk. Resmen suç işliyor. Böyle bir hakları yok. Biz de buna izin vermeyeceğiz" dedi.

'SONUÇ ALANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

Maden çalışmalarına karşı mücadele edeceklerini söyleyen Balcı, "Biz 30 köy muhtarları ve köy halkı olarak avukatlarımıza vekalet verdik, dava açtık. 'ÇED gerekli değildir' kararının durdurulması ve bölgede maden arama faaliyetinin tamamen iptal edilmesini istiyoruz. Bölgenin tamamen maden alanından çıkarılmasını istiyoruz. Serkiz Yaylası'ndan 30 köy faydalanıyor. İçme suları burdan geliyor. Bu yaylanın yok olması 30 köyü olumsuz etkileyecek. Burada maden çıkarılmasını asla istemiyoruz ve sonuç alana kadar kararlılıkla mücadele edeceğiz" diye konuştu.

'YENİ FACİALARA KAPI ARALANIYOR'

Artı Gerçek'e konuşan CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz da bölgedeki madencilik faaliyetinin risklerini ve yaratacağı zararları şöyle anlattı:

“Burası Kuzey Anadolu Fay hattının ikinci kuşağı olan Ezine hattının geçiş güzergahında ve Erbaa’nın yedi, sekiz köyünün içme suyu buradan gidiyor. Buradan doğan derenin ayağına Yazıtepe Barajı yapıldı, Turhal ve Kazova’nın su ihtiyacını karşılıyor. Maden sahası olarak ilan edilen bölgede yüzlerce anıt ağaç var. 35 çeşit bitkinin gen alanı burası. Yapılan eylemler de gösteriyor ki bu bölgede köylerde az sayıda insan yaşıyor olsa da bu topraklardan göçenler doğduğu topraklara son derece hassas ve duyarlı. O makine orada bir çalışma yapamayacak, yaptırmayacağız. Yaylanın tepesinde yeteri kadar su kaynağı yok. Bir gram altını ayrıştırmak için 4.5 ton suya ihtiyacın olduğu düşünüldüğünde buraların suyu yetmeyeceği gibi, Gökdere ve Kelkit Havzalarının suları dahi buraya yetmez. On binlerce ağaç yok olacak. Daha İliç faciasının acısı dinmemişken yeni facialara kapı aralanmasını doğru da bulmuyorum, ahlaki de bulmuyorum." (HABER MERKEZİ)

Tokat'ta maden protestosu: 'Yaylalarımız, ovalarımız sahipsiz değil'

Tokat altın madenine direniyor: 30'dan fazla köyün su havzası tehdit altında