ABD istihbaratı: 'Havana Sendromu' ile yabancı güçler arasında bağ yok

Artı Gerçek - ABD istihbarat birimlerinin, "Havana Sendromu” olarak bilinen gizemli hastalık vakaları ile yabancı düşmanlar arasında bir bağ kurulamadığı sonucuna ulaştığı belirtildi. Çarşamba günü hakkındaki gizliliğin kaldırıldığı istihbarat değerlendirmesinde, söz konusu gizemli hastalığın ABD'nin bir düşmanı tarafından hedeflenen bir harekatın sonucu olma ihtimalinin "uzak" olduğuna karar verildiği ifade edildi.

Yüzlerce olayın ve bunları çevreleyen çok çeşitli faktörlerin gözden geçirilmesi sonucu oluşturulan değerlendirmede ayrıca, yabancı bir düşmanın bu şekilde gizemli hastalıklara neden olabilecek elektromanyetik enerji darbeleri yayan da dahil olmak üzere silah veya cihaza sahip olduğuna dair "inandırıcı bir kanıt da bulunmadığına" işaret edildi. Geçen yıl hükümetin içinden ve dışından uzmanlardan oluşan bir danışma grubu, bu tür elektromanyetik dalgalar yayan bir cihazın semptom bildiren bazı kişileri hedef almış olabileceğini söylemişti.

Raporda "İstihbarat kurumları, ABD personeli tarafından bildirilen semptomların muhtemelen önceden var olan koşullar, geleneksel hastalıklar ve çevresel faktörler gibi yabancı bir düşmanla ilgili olmayan faktörlerin sonucu olduğunu değerlendiriyor" ifadeleri yer aldı. Diğer yandan değerlendirmenin söz konusu hastalığa neyin sebep olduğu konusunda kesin yanıtlar vermediğinin de altı çizilerek, bunun hastalıktan etkilenenler arasında ABD hükümetinin durumu yeterince ciddiye almadığı hususunda daha fazla hayal kırıklığına yol açabileceğine dikkat çekildi.

DÜNYA DIŞI VARLIK İHTİMALİNE BİLE BAKILDI

ABD'deki 18 istihbarat kurumundan yedisi ABD dahil 90'dan fazla ülkede iki yılı aşan bir soruşturma yürüttü. İstihbarat kurumlarının sendroma ilişkin "dünya dışı varlıkları" bile göz önünde bulundurduğu ancak bu yönde de bir bulgu olmadığı açıklandı.

1500 VAKA RAPOR EDİLDİ

şu ana kadar 96 farklı yerde yaklaşık 1500 benzeri vakanın rapor edildiği bilgisi de paylaşıldı. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı da (CIA), 20 Ocak 2022’de yayınladığı raporda, Havana Sendromu'nun düşman bir güç tarafından ABD’li diplomat ve casusları hedef alan küresel bir kampanya olmadığı sonucuna vardığını bildirmişti. O dönemde, rapora tepki gösterenler, CIA’nın bulgularının geçici bir değerlendirme olarak kabul edilebileceğini ve Savunma Bakanlığı gibi konuyla ilgilenen diğer istihbarat kurumlarıyla koordineli olmadığını öne sürmüştü.

HAVANA SENDROMU NEDİR?

Adını, ortaya çıktığı Küba'nın başkenti Havana'dan alan gizemli hastalık, ilk olarak 2016-2017 yıllarında Küba'da görev yapan Kanadalı ve ABD'li diplomatlar ile ailelerinde görülmüştü. Ülkedeki diplomatik personel ve aileleri, baş dönmesi, baş ağrısı, denge ve duyma kaybı, anksiyete ve "bilişsel sis" diye nitelendirdikleri semptomları bildirmeye başlamıştı. Bu kişiler, bir anda çevredekilerin duymadığı şekilde gürültüler duyduklarını ve ardından baskı ve titreme hissettiklerini belirtmişti.

Kanada'nın Havana Büyükelçiliği'nde görevli personelde, 2017 ilkbaharında "Havana Sendromu" olarak adlandırılan gizemli rahatsızlığın yol açtığı baş dönmesi ve bas ağrısı gibi şikayetler görülmeye başlanmıştı. ABD'nin Küba'daki büyükelçiliğinde görevli 21 kişide de benzer şikayetler görülmüş, Washington yönetimi, Eylül 2017'de ülkede ikinci derecedeki personelinin büyük bölümünü geri çekmişti.

Küba hükümeti, ülkede görevli ABD'li diplomatların maruz kaldığı öne sürülen gizemli sonik saldırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı. Sonraki yıllarda, Kolombiya'nın Bogota ve Avusturya'nın Viyana şehirlerinde de en az 60 olay da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında benzeri vakalar rapor edilmişti. (DIŞ HABERLER)

WSJ: ABD'nin Kolombiya Büyükelçiliği çalışanlarında Havana Sendromu görüldü

ABD'li diplomatlar arasında yayılan hastalık endişesi

Gizemli hastalık 'Havana Sendromu' ABD topraklarında görüldü