AP üyesi Niyazi Kızılyürek: Kutlu Adalı cinayetinin nedeni Aziz Barnabas Manastırı'nda aranmalı
Avrupa Parlamentosu üyesi, Kıbrıslı akademisyen Niyazi Kızılyürek, Kuzey Kıbrıs'ta 6 Temmuz 1996'de gazeteci ve yazar Kutlu Adalı'ya yapılan suiakastle ilgili organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları hakkında konuştu.
Gazeteci ve yazar Kutlu Adalı ile yakın ilişkileri olan Kızılyürek, Tele 1'de katıldığı 'Gerçeğin İzinde' programında, Adalı'nın ölümünün Kıbrıs'taki politik süreçlerle bir ilgisi olmadığını düşündüğünü, cinayetin Kıbrıs sorunu ile doğrudan ilgili olmadığını, Adalı'nın Aziz Barnabas Manastırı ve müzesi hakkında yazılar yazmaya başlamasının ardından katledildiğini söyledi.
"BU SORUNUN YANITI HALA VERİLMEDİ"
Sedat Peker'in iddialarının cinayete ilişkin ipucular verdiğini söyleyen Kızılyürek, "Hala şu sorunun yanıtı yok; neden öldürüldü?" diye sordu.
Adalı'nın öldürülmeden önceki yazılarında Aziz Barnabas Manastırı'nda yaşanan hırsızlık olaylarını anlattığını hatırlatan Kızılyürek, "Aziz Barnabas Manastırı'nda Mart 1996'da orada Sivil Savunma arabaları görüldü. Dönemin Sivil Savunma başkanı Galip Mende'ydi. Sonra askerler oraya geldiler ve Kutlu Adalı bunları tespit etiği için ısrarla şu soruyu soruyordu: 'ne arıyorsunuz müzeye dönüştürülen Aziz Barnabas Manastırı'nda?' İşte bu soruya hala yanıt verilmedi. Kimi oraya PKK'nın silah sakladığını söylüyordu ancak bunun hiç doğru olduğunu düşünmüyorum. Orada PKK'nın silah saklaması mümkün değil. Düz bir ovada her taraftan görünen bir yerde PKK'nın böyle bir iş yapacağı hiç kimseyi ikna etmez. Dolayısıyla Peker'in açıklamasında da dile getirilen hırsızlık olayına yoğunlaşmakta yarar var" dedi.
Birilerinin Aziz Barnabas Manastırı'nda bir takım işler yaptığını ifade eden Kızılyürek, "Kutlu Adalı da bunu gazeteci duyarlılığı ile tespit etmiş ve köşesine taşıyordu. İşte aslında burada aramak lazım cinayetin nedenlerini diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"KONUYU AVRUPA KOMİSYONU'NA TAŞYACAĞIM"
Peker'in "Bize, 'bu adam Kıbrıs'ı Rumlara satacak' dediler" dediğini hatırlatan Kızılyürek, "40 bin askerin görev yaptığı, rahmetli Denktaş'ın liderliğinin devam ettiği bir dönem. Hiçbir şekilde böyle bir şeyin ihtimal dahilinde olamayacağını herkes biliyor. Ama burada ideolojik bir boyut da vardır. Burada barış düşmanlığını, solcu demokrat kişiliklere karşı düşmanlık beslemeyi, onları katletmeyi sonra da onlara bir vatan haini kulpu takmayı bir kez daha görüyoruz. Bu konu hem Kıbrıs hem Türkiye'de çok konuşulması gereken bir şeydir" dedi.
Peker'in iddilarının ciddiye alınması gerektiğini dile getiren Kızılyürek, "Ben bu konuyu Avrupa Komisyonu'nun gündemine taşımaya kararlıyım" diyerek, "Çünkü burada söz konusu olan hem Adalı, hem demokrasi katledildi hem de Türkiye'de mafya ve devlet iç içe geçti. Bütün bunların noktalanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.