Trump'ın çekilme kararı dünya basınında: İhanet, arkadan bıçaklama
ARTI GERÇEK - Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Fırat'ın doğusundaki askeri varlığını Türkiye'nin olası harekatına yeşil ışık yakacak şekilde geri çekmesi dünya basınında geniş yer bulmaya devam ediyor. Birçok gazetenin manşetten duyurduğu haberde, ABD'nin Suriye'deki müttefiki Suriye Demokratik Güçleri'ne (QSD) 'ihanet' ettiği yorumları ön plana çıktı.
ABD'de yayımlanan New York Times gazetesi, Başkan Donald Trump'ın Suriye'nin kuzeyinden çekilme kararına geniş yer ayırdı. Kararın Türkiye'nin bölgeye yönelik olası harekatına yeşil ışık yaktığına dikkat çeken gazetede QSD Komutanı Mazlum Kobani'nin ABD'ye yönelik "Bizi yalnız bırakıyorsunuz" sözlerine yer verildi.
Haberde, "Kürt savaşçılara yapılan ihanete ek olarak, analistler kararın Suriye'nin kuzeyinde bir bölgeyi daha ele geçirecek Türkiye'yi daha da güçlendireceğini söyledi. Ayrıca karar Beşşar Esad, Rusya, İran ve IŞİD'in yararına olacak bir boşluk yaratabilir" dendi.
Haberde, "Trump’ın Erdoğan'la görüşmesinden sonra duyurduğu 'ABD güçlerini Suriye’nin kuzeyinden çekme ve Türkiye’nin olası bir askeri operasyonunu engellememe' kararı başta kendi partisinde büyük tepkilere neden oldu. Cumhuriyetçi Parti, Trump’ın bölgeden çekilme kararını daha önce hiç olmadığı kadar sert bir üslupla eleştirdi. Tepkilerin ardından Trump bir ‘karışık sinyal’ daha vererek, 'Türkiye, benim muhteşem ve eşsiz bilgeliğim dahilinde limitler dışında kabul edilecek herhangi bir şey yaparsa Türkiye ekonomisini tamamen yok ederim ve mahvederim' açıklaması yaptı" ifadelerine yer verildi.
WASHINGTON POST: İHANET
Donald Trump'ın çekilme kararını manşetten gören bir diğer gazeteyse Washington Post oldu.
Washington Post'un haberinde "Trump’ın askerlerini çekerek Türkiye’ye yer açma kararı bölgede 5 yıldır ABD’nin müttefiği olan Kürtler tarafından ‘ihanet’ olarak görüldü. ABD birliklerinin çekilmesinin ne genişlikte olduğu ya da Türkiye’nin bölgeye ne derinlikte gireceği belli olmazken ABD’ye ait küçük bir birliğin Tel Abyad ve Resulayn’da bulunan iki gözlem noktasından çekildiği öğrenildi" dendi. Washington Post, Trump’ın geçmişte QSD ile ABD ordusunun işbirliğiyle IŞİD’e karşı mücadelede zaferi duyurduğunu da hatırlattı.
İNGİLTERE BASINI: TÜRKİYE SURİYE BATAKLIĞINA DAHA ÇOK GÖMÜLEBİLİR
İngiliz gazeteleri, Trump'ın Amerikan askerlerini Suriye'nin kuzeyinden çekme kararını eleştirdi. Financial Times, Türkiye'nin operasyonla "Suriye bataklığına daha çok gömülebileceğini" yazdı. Guardian'a göre ise Trump son kararıyla ABD'nin Ortadoğu'daki diğer çıkarlarını da tehlikeye attı.
Financial Times'ın (FT) başyazısında ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye adımının, kendi yönetiminin politikasıyla ters düştüğüne vurgu yapıldı.
Yazıdan bazı satırlar şöyle;
"Bir seneden kısa bir süre içinde Trump ikinci kez, ABD'nin Suriye'de IŞİD'e karşı ana müttefikini umarsızca yüzüstü bıraktı. Daha da kötüsü, Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türkiye'nin güvenlik endişeleri nedeniyle ABD ile yapılan anlaşmaya uygun olarak sınır bölgesinden çekiliyordu. Amaç çatışmayı engellemekti, ama şimdi çatışma çok daha yakın bir ihtimal."
FT, Türkiye'nin Suriye'de yeni bir cephe açması için yolun temizlenmesinin, çözümü yaklaştırmadığı görüşünde. Gazete ayrıca Trump'ın, IŞİD'in bölgede tamamen yenildiği iddiasının da "aceleyle yapıldığı" görüşünde.
Gazete, "Bu karar, Trump'ın Orta Doğu'daki tutarsız kararlarına bir yenisini daha ekliyor. Bu karar ayrıca Pentagon ve Washington'ın müttefiklerini de hazırlıksız yakalamış gibi görünüyor" dedi.
Suriye'deki binlerce IŞİD militanının SDG'nin kontrolündeki cezaevlerinde tutulduğunu da hatırlatan FT, "Kürt güçler saldırıya uğrarsa, IŞİD militanlarının tutukluluğu da tehlikeye girer" yazdı.
FT, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapısının önünde daha büyük bir kaos yaratmaktan sakınmalı. Erdoğan ülkesindeki 3,5 milyon Suriyeli nedeniyle kendi halkının büyük baskısı altında. Ama operasyon muhtemelen daha çok insanın Suriye'den Türkiye'ye doğru kaçmasına ve Türkiye'nin Suriye savaşı bataklığına daha çok gömülmesine neden olacaktır" yorumunu yaptı.
'CUMHURİYETÇİLER TEPKİ GÖSTERİNCE SÖYLEM DEĞİŞTİRDİ'
FT, Trump'ın kararının ABD'nin müttefiklerini olduğu kadar, kendi partisinden bazı yetkilileri de alarma geçirdiğini yazdı:
"Suriye konusundaki ani politika değişikliği Kürtler de dahil ABD'nin müttefiklerini endişelendirdi ve (Trump'ın partisi olan) Cumhuriyetçiler'den de tepki çekti. Cumhuriyetçi siyasiler Trump'ı bu adımın IŞİD'i yeniden güçlendireceği ve ABD'nin hem bölgedeki hem de dünyadaki diğer ittifaklarını yaralayacağı uyarısında bulundu. Senato çoğunluk lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell, Başkan Trump'ın sıkı bir destekçisi ancak McConnell Trump'a, aceleci bir geri çekilmenin Rusya, İran ve Suriye rejiminin lehine olacağı ve IŞİD'in yeniden yapılanması şansını artıracağı uyarısında bulundu."
FT, Mitchell'ın "Obama yönetimi sırasında zor yoldan da olsa öğrendik ki, Amerika'nın çıkarlarına en çok hizmet eden şey Amerika'nın liderliğidir, geri adım atmak ya da çekilme değil" sözlerine de yer verdi.
Haberde, Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham'ın, Trump'ın yeni Suriye politikasını "geliyorum diyen bir kriz", Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi üst düzey Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio'nun da "fahiş bir hata" olarak tanımladığı aktarıldı.
FT, Cumhuriyetçilerden gelen bu eleştirilerin, Trump'ın tonunu değiştirip Türkiye'yi uyarmasına neden olduğu yorumunu yaptı.
ABD'nin Avrupalı müttefiklerinin tepkilerine de yer veren FT, Avrupa'nın bu adımın IŞİD'e karşı elde edilen kazanımları tehlikeye düşürmesinden endişe ettiğini belirtti:
"Almanya hükümet sözcüsü, 'Türkiye'nin askeri operasyonu Suriye'deki durumu daha da kızıştırıp, ülkeyi daha da istikrarsızlaştıracaktır. IŞİD'e karşı mücadelede elde edilen başarı, ki bu büyük ölçüde Suriyeli Kürtler sayesinde oldu, tehlikeye atılmamalı' dedi. Fransa, İngiltere ve Belçika da Suriye'deki binlerce yabancı cihatçıya ne olacağından endişe ediyor."
FT, askeri uzmanların, Türkiye'nin başarılı bir kara operasyonu için, gözetleme ve keşif de dahil, yakın hava desteğine ihtiyacı olduğunu söylediğine dikkat çekti ve ABD hava kuvvetlerinin Türkiye'nin daha önceki Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında destek verdiğini hatırlattı.
'SURİYE SAATLİ BOMBAYA DÖNER'
Financial Times gazetesinin dış haberler editörü David Gardner'ın konuyla ilgili makalesi "Trump'ın askerlerini çekme kararı, Suriye'yi saatli bir bomba haline getirir" başlığını taşıyor.
David Gardner, Trump'ın pazar akşamı açıklanan kararlarının "kendi tuhaf standartları için bile inatçı" kaçtığı yorumunu yaptı.
Gardner'ın yazısı şöyle devam etti;
"Bugüne kadar Trump, ani bir çekilmenin sahadaki durumu ölçülemeyecek kadar çok kötüleştireceğini söyleyen askeri ve güvenlik uzmanları tarafından bu adımdan caydırılabilmişti. Ama bir gecede alınan bu karar, ABD'nin Orta Doğu'da açtığı - Rusya, İran ve Türkiye'nin de içine girdiği- boşluğu daha da derinleştirecek.
Bu adım Fırat bölgesini de büyük ihtimalle yeniden ateşe atacak. Türkiye'nin buraya girmesi, PYD ve YPG'yi Rusya ve İran'ın desteklediği Esad rejiminin kollarına sürükleyecek."
Gardner, Erdoğan'ın operasyona "Barış Pınarı" adını taktığını belirtirken, "Diğerleri içinse bu bir barış reçetesi olmaktan uzak" dedi.
Türkiye'nin kurulacak güvenli bölgeye Türkiye'deki Suriyeli mültecileri yerleştirmek istediğini hatırlatan Gardner, bunun kuzeydoğu Suriye'nin demografik yapısında dramatik bir değişime neden olacağına dikkat çekti ve bölgede yaşayan 1 milyon kişinin dötte üçünün Kürt olduğunu belirtti.
Bölgenin petrol kaynağı ve özerk yönetim şeklinin "ilkel bir Kürt devleti" yarattığını, bunun da Türkiye'yi korkuttuğunu ifade etti.
Gardner, Ağustos ayında gazeteye konuşan üst düzey bir Türk yetkilinin, Erdoğan'ın güvenli bölgenin 30 km derinliğe kadar girmesinde ısrarcı olmayacağını söylediğini hatırlattı.
Yazı, "Ama sonra Erdoğan 'tüm bölgenin kontrolünün' Türkiye'de olması gerektiği uyarısını yaptı. Ve bu, Trump'ın öylece Suriye'den çekilip gitme kararı almasından önceydi- bu müzakere masasına bir el bombası bırakmaya benziyor" cümlesiyle sona erdi.
'ABD ÇIKARLARI DA RİSK ALTINDA'
Konuya geniş yer veren Guardian gazetesinde Orta Doğu muhabiri Martin Chulov'un analizinin başlığı "Trump'ın ihaneti Kürtleri kızdırdı ama ABD çıkarlarını da riske attı" başlığını taşıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ı son kararından ötürü ciddi şekilde eleştiren Chulov yazısına, ABD'nin 2015'te IŞİD'e karşı mücadelede, geçmişte de olduğu gibi "bölgedeki arkadaşı" olan Kürtlerden yardım istediğini hatırlatarak başladı ve bundan 4 yıl sonra bölgedeki düzeni sağlamaya yardımcı olan insanların yüzüstü bırakıldığı yorumunu yaptı.
"ABD ve Kürtler'in yaptıkları iş birliğinde, ihanet hep var olan bir mevzu. Ama daha önce hiç bu kadar açık bir ihanet olmamıştı" yorumunu yapan Chulov, "ABD silahları ve askerleri bölgeden çekilmeye başlarken, Kürt liderler açıklama bekliyor ve bölgenin haritasını büyük ölçüde değiştirip, IŞİD'e karşı mücadeledeki kazanımları tehlikeye atacak saldırıya hazırlanıyor" dedi.
Kürtlerin bölgede 90 bin IŞİD destekçisini 4 kampta kontrollerinde tuttuğunu hatırlatan Chulov, bu zamana kadar Washington'a sadık kalan Kürtlerin, bundan sonra bu kamplardakilere ne yapacağının bilinmediğini belirtti.
Trump'ın IŞİD'lilerin bundan böyle Türkiye'nin sorumluluğunda olacağını söylemesinin Avrupa'yı da Türkiye'yi de şaşırttığını belirten Chulov, kamplarda tutulanlar arasında şans bulursa IŞİD'i yeniden diriltebilecek kişilerin var olduğuna dikkat çekti.
Chulov'un yazısı şöyle devam etti:
"Trump'ın sürekli değişen dünya görüşünde tarihe ya da erdeme yer yok. Onun acımasız kısa vadeli realizmi, bu küstah ihanetinin ABD'nin bölgesel çıkarlarını da - İran'ı sınırlayıp İsrail'i korumak - tehdit ettiğini görmezden geliyor.
Az sayıda seçeneği olan Kürt liderlerin de Şam yönetimi ile ittifak kurması muhtemel.
Ama bu adım Türkiye için büyük bir ödül: Kürtleri sınır bölgesinin neredeyse tamamından uzaklaştırmış olacaklar. Bu Cumhurbaşkanı Erdoğan için de bir zafer olacak. Ancak Trump'ın Türkiye'nin yeni dostu mu olduğu sorusunun cevabı henüz bilinmiyor. Kürtlerin ABD'ye güvenip güvenemeyeceğinin cevabı ise belli."
'ERDOĞAN YENİ BİR SAVAŞA DAVETİYE ÇIKARIYOR'
Daily Telegraph gazetesi için bir makale kaleme alan tarihçi ve akademisyen Mark Almond, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın topraklarındaki 2 milyon Suriyeli göçmeni Suriye'nin kuzeydoğusuna yerleştirme planının, yeni bir iç savaşa davetiye olduğunu yazdı.
Trump'ın son kararının, ABD devlet idaresi normlarını çiğneme rutininin son örneği olduğunu yorumunu yapan Almond, Batı'nın Kürtlere desteğinin bir kez daha bir serap gibi kaybolduğunu belirtti.
Kendi ülkelerini kurma hayalindeki Kürtlerin 1. Dünya Savaşı'nın sonundaki "ihanetten" bu yana "devletsiz" olduğunu yazan Almond, Kürtlerin bölgedeki çatışmalarda hep "piyon" olarak kullanıldığını belirtti.
Almond'ın yazısı şöyle devam etti;
"Türkiye'ye Kürtlerin bölgesini işgal hakkı verip ülkesindeki, çoğunluğu Arap iki milyon Suriyeli göçmeni buraya yerleştirme izni vermek - korkutucu bir şekilde Saddam'ın 30 yıl önce Kuzey Irak'ı Araplaştırma çabalarına benziyor.
Erdoğan 'Barış Pınarı'ndan bahsediyor ama planı yeni bir iç savaşa davetiye çıkarıyor. Bu durumda binlerce IŞİD savaşçısı yeniden ortaya çıkabilir, Esad güçleri, Rusya ve İran'ın da desteğiyle yeniden bölgede söz sahibi olmak isteyebilir ve Suudi Arabistan ve Katar gibi karşıtları da boş durmaz. Halihazırda kötü olan durum çok daha vahim bi hal alabilir."
Almond'ın yazısı "Trump'ın başka bir sorunu daha var. Ortadoğu'daki müttefikleri bağımsız bir Kürt devleti fikrini sevmeyebilir ama asıl endişeleri Amerika'ya ne kadar güvenebilecekleri olacaktır" yorumuyla son buldu.
TIMES: TRUMP KÜRTLERİ SIRTINDAN VURDU
Times gazetesi ise Trump'ın kararının Türkiye'ye saldırı hakkı vermesi sonrası Kürtlerin bölgeyi terk etmeye başladığını yazdı.
Türkiye'nin öncedeki operasyonda hedef aldığı Afrin'den 100 bin kişinin kaçmak zorunda kalmış olduğunu hatırlatan gazete, Tel Abyad'dan konuştuğu bir kişinin "Özellikle yakın köylerde akrabaları olanlar burayı terk etmeye başladı. Sokaklar boş" sözlerine yer verdi.
'EN BÜYÜK TEHLİKE IŞİD'İN GERİ DÖNMESİ'
Almanya'da yayımlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine planladığı operasyonunun tehlikelerine dikkat çekti:
"Türkiye'nin üçüncü askeri müdahalesinin tehlikeleri büyük. Çünkü sıkıştırılmış Kürtler Şam rejiminden yardım istemek zorunda kalacak. Sonra da NATO üyesi Türkiye'nin birlikleri Suriye ordusu ve müttefikleri ile karşı karşıya kalacak. Rusya’nın da Esad ve Erdoğan arasında karar vermesi gerekecek... Ama Türkiye'nin müdahalesinin en büyük tehlikesi IŞİD'in geri dönmesi. Kürtler tüm güçlerini savunmaya harcayacak ve böylelikle binlerce IŞİD savaşçısı ve sempatizanının tutulduğu cezaevleri ve kamplar denetimsiz kalacak. Acı olan, Suriye'deki çatışmalara siyasi çözüm için sinyaller gelmeye başladığı bir dönemde Türkiye’nin yeni bir savaşı ateşlemesi."
Stuttgarter Nachrichten gazetesi de ABD birliklerinin Suriye'nin kuzeyinden çekilmesi ve Türkiye'nin askeri hareket düzenlemesi halinde IŞİD'in yeniden güçlenebileceğini dile getirdi:
"Türkiye’nin müdahalesi dolaylı olarak IŞİD’in güçlenmesine yol açabilir. IŞİD’in ilkbaharda askeri yenilgisinin ardından ABD ordusu ile birlikte Suriye’nin doğusunda cihatçıları baskı altında tutan Kürt birlikleri, Türk askerlerine karşı koyabilmek için muhtemelen bulundukları konumu terk edecekler. Bu nedenle de, aylardır yeni bir saldırı hazırlığı içinde olan IŞİD bölgeyi yeniden ele geçirebilir ve bölge Avrupa’daki aşırılar için yine cazip bir hale gelebilir. Suriye'deki iç savaşta güç dağılımı yeniden belirlenebilir ve bu da savaşın uzamasına ve yeni göç dalgasına yol açabilir. Avrupa’nın da, bu gelişmelerden etkilenmeyeceğini düşünmemesi gerekiyor."
'EN ÇOK SİVİLLER ACI ÇEKECEK'
Freiburg'da yayımlanan Badische Zeitung, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine askeri bir harekat düzenlemesi halinde, en çok acı çekecek kesimin Suriye'deki siviller olduğuna dikkat çekti:
"Suriye'deki insanların ihtiyacı olan son şey yeni bir savaş: Çatışmaların sona erdiği bölgelerin çoğunda yıkım o kadar büyük ki, yaşamı sürdürmek neredeyse imkansız. Buna rağmen yeni bir savaş tehdidi bulunuyor, zira Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'nin kuzeyine girmeye karar vermiş görünüyor... Avrupa Birliği böyle bir operasyon konusunda uyarıda bulundu. Ancak Avrupa, Erdoğan'a karşı baskı araçlarına pek sahip olmadıklarını biliyor. Bu nedenle de, işi sözle halletmeye çalışıyorlar. Bu hoş olmayan durumdan en çok acı çekenler ise Suriye'nin kuzeyindeki siviller olacak."
'AB SESSİZ KALMAMALI'
Sächsische Zeitung Avrupa Birliği'nin Suriye'deki gelişmelere sessiz kalmaması gerektiğine işaret etti:
"Washington'dan gelen açıklamalar Recep Tayyip Erdoğan'a önceden duyurduğu operasyon için izin verildiğini gösterdi. ABD, Türkiye-Suriye sınırındaki birliklerini çekerse, Türk Cumhurbaşkanının da Kürt milislere saldırmak için önü açılmış olacak. Ankara'nın 'güvenli bölge' oluşturulmasının gereklililiğini gösterme çabaları, Kürtlere karşı savaştan başka bir şey değil. Türkiye'nin Suriye'ye girmesi halinde, kaçınılmaz bir şekilde gerilim artacak ve bölge istikrarsızlaşacak. Ölüm, yıkım ve sürülme ile Suriye'deki yaşanan trajediye bir bölüm daha eklenecek. Avrupa Birliği mülteci mutabakatı ile Türkiye'nin iyi niyetine bağımlı olmasının öcü de şimdi alınıyor. Suriye'deki yeni acılar ve haksızlığa kim sessizce göz yumarsa, suça ortak olur."