Guardian Galataport'u yazdı: 'Kıyı şeridinin dönüşümünden herkes mutlu değil'

Artı Gerçek - The Guardian gazetesi 2 Eylül'de Galataport'a ilişkin bir makaleye yer verdi. Ruth Michaelson ve ve Cansu Yapıcı imzalı haberde "Galataport'un bir turizm başarı öyküsü olarak tantanayla açılmasından iki yıl sonra, kıyı şeridini nasıl dönüştürdüğü konusunda herkes mutlu değil" ifadesini kullandı.

'GELDİKLERİNDE MANZARAYI TAMAMEN KAPATIYORLAR

Galaport'a yanaşan bazı cruise gemilerinin çaldığı uzun ve yüksek kornaları eleştiren The Guardian "Onları görmeseniz bile, sesleri kaçınılmaz. Devasa yolcu gemileri İstanbul limanı yakınlarında yaşayanlar için o kadar tanıdık hale geldi ki, yerel halktan bazıları onlara bakmak zorunda kalmamak için varış saatlerini incelemeye başladı. Ancak gürültüden kaçamıyorlar: çevredeki tepelerin üzerinden seken gürültülü bir korna sesi. Belirli bir cruise şirketinin gemileri limana yanaşırken "Aşk Gemisi" (Love Boat) adlı televizyon programının müziğini bile korna çalarak çalıyor" yorumuna yer verdi.

'BOĞAZI HALKTAN DAHA DA GİZLENDİ'

Mega projenin Recep Tayyip Erdoğan hükümeti tarafından uzun zamandır bir başarı öyküsü olarak lanse edildiğini vurgulayan The Guardian ancak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB), bölgenin sosyal dokusuna verdiği çevresel ve diğer zararları gerekçe göstererek Galataport inşaatının durdurulması için yerel makamlarla neredeyse 20 yıl boyunca mahkemelerde mücadele ettiğini hatırlattı. Galataport'u savunanların ise projenin 5 bin kişiye istihdam yarattığını, Akdeniz gemi turlarından zengin turistleri ağırladığını ve mahallenin daha geniş çaplı yeniden gelişimini teşvik ettiğini iddia ederek İstanbul'a mali açıdan fayda sağladığını dile getirdikleri belirtildi.

Açılışından bir yıl önce, Doğus Holding'in başkanı Ferit Şahenk'in "1,2 km uzunluğundaki bu sahil şeridi 200 yılı aşkın bir süredir halka kapalıydı. Şimdi biz açıyoruz" dediğini anımsatan The Guardian, "Ancak muhalifleri Galataport'un etrafındaki güvenlik çemberinin kıyı şeridinin artık açık olduğu iddiasını yalanladığına dikkat çekiyor. Cruise gemileri ile rıhtım arasında yükselen metal duvarlar, yer üstündekiler için Boğaz'ı daha da gizlemektedir. Yeraltındaki pasaport kontrol kabinleri ve geçitlerden oluşan bir labirent, cruise gemisi yolcularını, çoğunlukla limandan uzakta bulunan önemli yerlere günübirlik geziler düzenleyen tur otobüslerine yönlendiriyor" ifadelerini kullandı.

'DIŞARI ÇIKMADAN ÖNCE YOLCU GEMİLERİNİN PROGRAMINA BAKIYORUM'

Uzun süredir bölgede yaşayan ve Ayaspaşa Çevre ve Güzelleştirme Derneği üyesi olan 43 yaşındaki Nazlı Eğinlioğlu gazeteye yaptığı açıklamada cruise gemilerinden duyduğu rahatsızlığı "Dışarı çıkıp bir kahve içmek istesem bile, önce yolcu gemilerinin programını kontrol ediyorum. Limana girdiklerinde duvarları örüyorlar ve sahile erişiminiz olmuyor. Büyük apartman blokları gibi, beş ya da altı kat yüksekliğinde. Her şeyi engelliyorlar" sözleriyle ifade etti. Galataport projesinin bir "soylulaştırma patlaması" yarattığını, emlak vergilerini artırdığını ve kiraların son ekonomik kriz ile Türk lirasındaki devalüasyon sırasında olduğundan daha da hızlı yükseldiğini söyleyen Eğinlioğlu, "Buna acımasız turizm deniyor. Şehrin büyük bölümünde, iş yerleri ve devlet kaynakları turistlere hizmet ediyor. Yerliler bunları karşılayacak güce sahip değil" dedi. Galataport'a gelenlerin "çevreden kopuk" olduğunu da vurgulayan Eğinlioğlu "Çok fazla trafik olduğu ve çok pahalı olduğu için Galataport, şehrin kaçınmaya çalıştığım bir parçası haline geldi. Çok güzel bir alan, temiz ve iyi işletiliyor, ancak kapalı bir devre gibi, etrafındaki tüm kamusal alanlardan duvarlarla ayrılmış, yerel bölgeden kopuk" ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi: İstanbul'a özel ayrıcalıklı bir yasayı reddediyoruz