Hollanda'da aylar süren tartışmalardan sonra Wilders'siz Wilders hükümeti göreve başladı

Hollanda'da aylar süren tartışmalardan sonra Wilders'siz Wilders hükümeti göreve başladı
Hollanda seçimlerinin galibi aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) üç muhafazakar partiyle kurduğu koalisyon hükümeti yemin etti. PVV'nin tartışmalı lideri Wilders, hükümette görev almasa da, aşırılıkçı görüş ve politikalarıyla gidişata damga vuracak.

Artı Gerçek - Hollanda seçimlerinden neredeyse bir yıl sonra, sandıktan açık ara birinci çıkan aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) lideri Geert Wilders'in başbakanlıktan feragat etmesiyle aşırı sağ-merkez sağ koalisyon hükümeti kuruldu.

YENİ BAŞBAKAN DİCK SCHOOF

Koalisyon ortağı dört parti, Hollanda istihbarat teşkilatı AIVD'yi yönetmiş, ve adalet bakanlığında üst düzey görev almış, kariyerli bir bürokrat olan, seçilmemiş Dick Schoof'u başbakan yaptı.

YENİ YABANCI DÜŞMANLIĞI DALGASI GELİYOR

Böylece Hollanda'da ilk kez aşırı sağcı PVV'den bakanlar yemin ederek göreve başladı. İş başı yapan yeni hükümetin en önemli önceliği, göçmen-sığınmacı politikalarını sertleştirmek. Hükümet programında Hollanda'nın İsrail'deki büyükelçiliğinin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasının değerlendirilmesi de var.

KABİNE DAĞILIMI

Kasımdaki seçimde yüzde 23.5 oyla 37 milletvekili kazanan Wilders'ın partisi PVV sığınmacılar, sağlık, altyapı, dış ticaret ve ekonomi bakanlıklarını üstlendi. Yeni bakanların bazısı, PVV'nin en aşırı kanadından.

24 milletvekili kazanarak üçüncü gelen Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), adalet, savunma, maliye ve iklim bakanlıklarını aldı.

YENİ DIŞİŞLERİ BAKANI CASPAR VELDKAMP

20 milletvekiliyle dördüncü olan Pieter Omtzigt liderliğindeki Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC), dışişleri, içişleri, eğitim ve sosyal işler bakanlıklarını üstlendi. Daha önce Hollanda'nın İsrail ve Yunanistan büyükelçisi olarak görev yapmış Caspar Veldkamp, Dışişleri Bakanı oldu.

7 milletvekiliyle altıncı olan Caroline van der Plas liderliğindeki Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB), tarım ve sosyal konutlar bakanlıklarının başına geçti.

AŞIRI SAĞCI LİDERİN GÖLGESİ, DEMOKLES'İN KILICI GİBİ

Wilders, hükümetin parçası olmayacak, ancak PVV'yi parlamentodan yönetmeye devam ederken uzun gölgesi hükümete düşecek.

İslam ve göçmen karşıtlığıyla tanınan, İslamcıların ölüm tehditleri nedeniyle 20 yıldır sıkı güvenlik altında yaşayan aşırı sağcı lider, koalisyon hükümetine katılacak isimleri seçme sürecinde çok sayıda skandala imza attı.

ORTAKLARINDAN İSLAM KARŞITLIĞINI DİZGİNLEME ÇABASI

Gazze Savaşı'nda soykırımla suçlanan İsrail'e tam destek beyanlarında bulunan Wilders, 26 Haziran'da X'te 1.4 milyon takipçisine "İslam iğrenç, kınanacak, şiddet içeren ve nefret dolu bir dindir" diye seslendi.

Müslümanlara tavrıyla koalisyon sürecinde sorun olan Wilders, diğer partilerin Hollanda anayasasına aykırı vaat ve taleplerinden vazgeçmesi talebi üzerine İslam karşıtı söylemlerinin tonunu düşürdü.

'ELBET BİR GÜN BAŞBAKAN OLACAĞIM'

PVV lideri, martta yaptığı açıklamada, başbakanlık talebinden şimdilik vazgeçtiğini söylerken "Ben yine de Hollanda başbakanı olacağım, hem de daha fazla Hollandalının desteğiyle. Yarın değilse bile yarından sonraki gün. Milyonlarca Hollandalının sesi duyulacak" dedi.

14 YIL SONRA RUTTE'SİZ DÖNEM

Böylece Hollanda'da 2010 yılından beri ilk kez VVD'li Mark Rutte'nin olmadığı bir hükümet kuruldu. Hollanda'nın en uzun süreli başbakanı Rutte, yeni hükümetin göreve gelmesiyle birlikte siyaseti bıraktı, ekimde NATO Genel Sekreterliği görevine başlayacak. (AA, Reuters, Dış Haberler)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar