İsrail hükümetinde kaos: Netanyahu yargı reformunu askıya alacak mı?
Artı Gerçek - İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun koalisyon hükümeti, hükümetin tartışmalı yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Netanyahu tarafından kovulmasının ardından düzenlemeye karşı çıkan on binlerce kişinin protesto gösterilerinin ardından kaosa sürüklendi.
NETANYAHU'NUN BASIN TOPLANTISI ERTELENDİ
Netanyahu'nun bu sabah planı tartışmalı yargı reformunun askıya alındığını açıklayan bir basın toplantısı yapması bekleniyordu. Ancak aşırı sağ koalisyonunun dağılma riskiyle karşı karşıya olduğuna dair ülkede basınındaki iddiaların ardından açıklamanın ertelendiği açıklandı. Daha önce, Likud partisinden bir kaynak ile yargı düzenlemesi hakkında bilgi sahibi başka bir kaynak, Netanyahu'nun İsrail'in şimdiye kadarki en büyük gösterilerinden bazılarını ateşleyen yargı reformunu askıya alacağını söylemişti.
KOALİSYONDA ÇATLAK SESLER: 'ANARŞİYE TESLİM OLMAYIN'
Koalisyon hükümetinin aşırı sağcı ortakları yargı reformunun askıya alınmasına karşı olduklarını duyurdu. Açıklamalarıyla hem İsrail'de hem de uluslararası alanda tepki toplayan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in partisi Dini Siyonizm, konuya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Parti açıklamasında, tartışmalı yargı düzenlemesinin askıya alınmasının "şiddet, anarşi ve askerlik görevini reddetmeye teslim olmak anlamına geleceği ve seçim sonuçlarını mahvedeceği" iddia edildi. Seçim sonuçlarıyla "kendilerine İsrail demokrasisinde bir denge oluşturma görevi verildiğini" belirten Dini Siyonizm Partisi, tavize, diyaloğa açık olduklarını ancak "bunun İsrail demokrasisindeki merkez güçlerin darbe tehdidi altında olmayacağını" söyledi.
Netanyahu'nun bir diğer aşırı sağcı koalisyon ortağı Yahudi Gücü Partisi lideri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yargı düzenlemesinin askıya alınmaması ve "anarşiye teslim olunmaması" çağrısında bulundu. Ben-Gvir, paylaşımında, İsrail'de yargı düzenlemesinin durdurulmasının "savaş pilotlarının oylarını piyade erlerinin oylarından, yüksek teknoloji sektörünün oylarını işçilerin oylarından daha değerli yaptığını" belirtti. İsrail'in "Kanal 12" televizyonu da Ben-Gvir'in, yargı düzenlemesinin durdurulması halinde "koalisyon hükümetini devirme" tehdidinde bulunduğunu aktardı.
SAVUNMA BAKANI REFORMUN ORDUYU ETKİLEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ
Netanyahu, yargı düzenlemesinin durdurulması çağrısı yapan Savunma Bakanı Gallant'ı pazar akşamı görevden almış, bunun üzerine ülke genelinde on binlerce İsrailli sokaklara dökülmüştü.
Tel Aviv'de birçoğu mavi ve beyaz İsrail bayrakları taşıyan protestocular ana yolu kapatarak büyük ateşler yakarken, polis Netanyahu'nun Kudüs'teki özel konutunun önünde toplanan protestocularla çatıştı. Polis eylemcilere tazyikli suyla müdahale etmişti.
Savunma Bakanı Gallant'ın çağrısına, Likud Partisi içinden de destek gelmişti. Gallant,"İsrail toplumunda açtığı derin bölünmenin orduyu etkilediğini ve ulusal güvenliği tehdit ettiğini" uyararak, hükümete yargı sistemindeki revizyonunu durdurması için televizyonda çağrıda bulunmuştu.
GENEL GREV ÇAĞRISI
İsrail'deki Havalimanı Çalışanları Sendikası, hükümetin yargı düzenlemesini askıya almaması üzerine greve gittiklerini duyurdu. İsrail basınındaki haberlere göre, Ben Gurion Havalimanı'ndaki tüm seferler durduruldu.
Ülkenin en büyük işçi sendikası Histadrut'un başkanı Arnon Bar-David de yargı reformunun durdurulmaması halinde genel grev çağrısında bulundu. Bar-David "Ülkenin akıl sağlığını geri getirin. Bugün bir basın toplantısında fikrinizi değiştirdiğinizi açıklamazsanız, greve gideriz" dedi.
İsrail Doktorlar sendikası da "Netanyahu'nun tartışmalı yargı düzenlemesini durdurduğunu açıklamaması halinde yarın greve gidileceğini" duyurdu.
Ülkede üniversiteler ikinci bir emre kadar greve gittiklerini duyurmuştu.
TARTIŞMALI YARGI REFORMU
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkeme'nin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu. Netanyahu başbakanlığındaki koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.
Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis'in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip. Netanyahu hükümetinin açıkladığı yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme'nin, Meclis'in çıkardığı kanunları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağı belirtilmişti. Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda yoğun şekilde eleştirilmişti. Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un, taraflara "iç savaş" uyarısı yaparak sunduğu alternatif tasarı da iktidar tarafından reddedilmişti.
BEYAZ SARAY 'ENDİŞELİ'
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, İsrail'de siyasi krize yol açan “yargı reformu” planı nedeniyle yaşanan gelişmelerden "derin endişe" duyduklarını açıkladı. Watson, konuya ilişkin yazılı açıklamasında İsrail'e uzlaşı çağrısında bulunarak, "İsrail'de bugün yaşanan olaylardan ötürü derin endişe duyuyor, acil uzlaşıya olan gerekliliğin tekrardan altını çiziyoruz" ifadesini kullandı. Watson, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinde "demokratik değerlere bağlılık" vurgusu yaptığını aktararak, "Demokratik toplumlar, kontroller ve dengelerle daha güçlenirler" görüşünü paylaştı. Demokratik sistemlerde yapılacak köklü değişimlerde geniş kamuoyu desteğinin aranması gerektiğini vurgulayan Watson, "Bunun (uzlaşının), İsrail ve vatandaşları için ileriye dönük en iyi yol olduğuna inanıyoruz. ABD'nin, İsrail'in güvenliğine ve demokrasisine verdiği destek güçlü ve sarsılmaz olmaya devam ediyor" açıklamasında bulundu. (DIŞ HABERLER)
Netanyahu'ya tepkiler büyüyor: Üniversiteler greve gitti, New York Başkonsolosu istifa etti
Netanyahu'nun ısrarı kabinesini sallıyor: Hükümette ilk çatlak