Şam ile SDG anlaşması: Artık bu devletin ortağıyız

Şam ile SDG arasından imzalanan anlaşmanın detaylarını Salih Müslim anlattı. Müslim her bir 8 madde için komisyonlar kurulacağını ve bu komisyonların bir yıl içinde anlaşma sağlayacağını söyledi. Her bir maddeyi tek tek açan Müslim, ‘Artık bu devletin ortağıyız’ yorumunu yaptı.

Şam ile SDG anlaşması: Artık bu devletin ortağıyız

Artı Gerçek - Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye'de geçiş hükümetinin devlet başkanı olarak ilan edilen Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Muhammed Colani (Ahmed Şara) arasında dün önemli bir anlaşma imzalandı.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Dışilişkiler Sözcüsü Salih Müslim, anlaşmaya dair ANF'ye röportaj verdi.

SDG VE ÖZERK YÖNETİM BİRKAÇ GÜN ÖNCE TOPLANDI

Anlaşmanın birkaç gün önce Özerk Yönetim ve SDG’nin ortak toplantısında kararlaştırıldığını ifade eden Müslim, “Bu komitelerin oluşturulması ve 7-8 maddelik bir anlaşma olacağı kararlaştırılmıştı. Komiteler oluşturulacak ve detaylar o komiteler arasında konuşulacak. Maddeleri tek tek konuşacağız” dedi.

‘ARTIK BU DEVLETİN HER ŞEYİNE ORTAĞIZ’

Müslim, bu anlaşma ile ‘Rojava statü kazandı mı’ sorusuna şöyle yanıt veriyor:

“Biz bu kadar savaştık ve bu kadar mücadele ettik. Sonuçta artık her şeye ortak oluyoruz, bunu diyebiliriz. Bu devletin her şeyine ortak oluyoruz. Yönetimine, anayasasına, yaşamına, ekonomisine, her şeyine ortak oluyoruz.”

İlk maddede yer alan ‘Tüm Suriyelilerin dini ve etnik kökenlerine bakılmaksızın… garanti altına alınması’ ifadesinin sadece Özerk Yönetim değil tüm Suriye için geçerli olduğunu söyleyen Müslim, ikinci maddedeki ‘Kürtlerin anayasal haklarının tanınması’ ile ilgili de şunları söyledi: “Bazı eski kanunlar vardı, onlar düzeltilecek. Yani Kürtler eşit vatandaşlık haklarının hepsini elde edecekler.”

SINIR KAPILARINDAN GELEN GELİRLER

Anlaşma ile Nusaybin- Til Koçer gibi sınır kapılarının beraber yönetileceğini, buralardan gelen gelirlerin dağılımına, yönetimine birlikte karar verileceğini söyleyen Müslim, “Yani bu da kanunlara ve anlaşmalara bağlı olacak. Anlaşmalarda bunların detayları oluşturulacaktır” dedi.

‘TÜRKİYE İŞGALİNDEN KURTULACAK’

Göç edenlerin köylerine geri dönmesi ve devlet tarafından korunmalarının sağlanması maddesi ile ilgili Müslim, “Herkesin kendi yerine dönmesi sağlanacak. Bazılarının evlerine el konulmuş, dışarıdan gelenler yerleştirilmiş. Bu insanlar eski yerlerine dönecekler. Bir manada buraların Türkiye işgalinden kurtulması demektir” dedi.

Müslim, ‘Suriye devletinin güvenliğine ve birliğine yönelik her türlü tehdide karşı mücadelesini desteklemek" maddesinin ne anlama geldiğini de şöyle anlatıyor: “Baas rejiminden kalanlar yer bulamayacaklar. Yani bizim yerlerimizden yararlanıp rejime karşı savaşmayacaklar.”

‘ANLAŞMA BÜYÜK BİR KAZANIM’

Müslim’e göre anlaşma ile din, dil ve ırk ayrımı yapılamayacak: “Suriye'nin vatandaşları, din ve ırk ayrımı gözetilmeden eşit sayılacak. Mesela kimse ben 'Êzidîleri kabul etmiyorum' diyemeyecek. Veya onları Müslümanlığa zorlayamayacak. Büyük bir demokratik yönetim ile herkes istediği gibi yaşayacak. Bu anlamda büyük bir kazanım. Hem Aleviler için hem Dürziler için hem Êzidîler için hem Hristiyanlar için büyük bir kazanım.”

HER MADDE İÇİN KOMİSYONLAR KURULACAK

Anlaşmadaki 8 maddenin her biri için komite oluşturulacağını söyleyen Salih Müslim, bundan sonra işleyecek süreci de şöyle anlattı: “Silahlı güçlerin bir komitesi olacak. Silahlı güçlerin nasıl katılacağını tartışacak. Bir anlaşmaya varılacak, ondan sonra yönetimin nasıl olacağına ilişkin tartışma olacak. Bu komiteler bir yıl içinde tüm bu anlaşmayı sağlamış olacak. Bunun içinde anayasa meselesi de olabilir, bir geçici anayasa da olabilir. Daha sonra bu geçici anayasa referanduma tabi tutulur.”

ULUSLARARASI GÜÇLER ARABULUCU OLDU

Anlaşma için uluslararası güçlerin arabulucu olduğunu ifade eden Müslim, “Hem bizim yönetimimizin hem de Suriye yönetiminin arabulucuları vardı. Demek ki bu arabulucular onaylamış ve burada herkes kendi payına düşeni yapacaktır. Yani biz resmen bu devletin bir ortağıyız” dedi.

ÖCALAN’IN MEKTUBU

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mektubunda SDG’ye de silahsızlanma çağrısı yapıp yapmadığına dair tartışmalar ile ilgili de Müslim şunları söylüyor: “O mektup yönetime geldi. Benim bildiğim kadarıyla, o mektup bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Yani Suriye’nin bir parçası olmak, beraber olmak, barışı sağlamak. Yani biz o mektupta söylenenlerin dışında değiliz. Yani Önderliğin belirttiği noktaların dışına çıkmış değiliz.

Mektubun içeriği bana iletildi, o mektupta neler olduğunu duydum. Biz prensip olarak barışmayı ve bu devletin bir parçası olmayı kabul ediyoruz. Tabii kendi haklarımızı, özgünlüklerimizi korumak şartıyla bu devletin içinde yerimizi alacağız. Zaten biz baştan beri de bunu söylüyorduk. Yandaş medya, bugün yapılan bu anlaşmayı ‘teslimiyet’ olarak görecektir veya böyle propaganda yapacaktır. Ancak gerçek öyle değildir. Böyle bir anlaşmaya varılması bizim için büyük bir kazanımdır. Keşke Bakurê Kurdistan’da (Türkiye’deki Kürt kentleri) da böyle bir şey olsaydı, çok iyi olurdu.”

Mektupta herhangi bir ‘silahsızlanma çağrısının’ olup olmadığına Müslim, ‘Kesinlikle yok’ yanıtını veriyor. (DIŞ HABERLER)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Heyet Tahrir Şam (HTŞ) Salih Müslim suriye