Trump, Müslümanlara 'birlik çağrısı' yaptı

DÜNYA - Başkan olduktan sonra ilk yurtdışı ziyaretini düzenlediği Suudi Arabistan’daki Arap İslam Amerikan Zirvesi’nde Müslüman toplumuna hitap eden Trump, terör karşısındaki savaşı Batı ile İslam dünyası arasında değil, "iyiyle kötü arasındaki savaş" olarak tanımladı.

50’yi aşkın Arap ve Müslüman liderine hitap eden Trump, Amerika’nın "aşırılıkların kökünü kazıma hedefini paylaşan" bir ülkeler koalisyonu oluşturmak istediğini belirtti.

"BU İYİYLE KÖTÜNÜN SAVAŞI"

Amerika’nın Sesi portalında yer alan habere göre ABD Başkanı, "Bu, farklı inançlar, farklı mezhepler ya da farklı medeniyetler arasında bir savaş değil. Bu, insan hayatını yok etmeye çalışan barbar suçlularla, hayatları korumaya çalışan tüm dinlere mensup ahlaklı insanlar arasındaki bir savaş. Bu, iyiyle kötünün savaşı" diye konuştu.

Seçim kampanyası döneminde Müslümanlar’ı hedef alan açıklamalar yapan, başkan olduktan sonra da bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarına ABD’ye giriş yasağı getiren kararname imzalayan Trump, önceki duruşunun aksine konuşmasında "radikal İslami terörizm" ifadesini kullanmadı. Trump, önceki başkan Barack Obama’yı da bu ifadeyi kullanmadığı için ağır eleştiriyordu. Trump onun yerine Müslüman liderlere, "İslami aşırılıklar krizi ve bu krizden ilham alan İslami terör gruplarına" dürüstçe karşı koyma çağrısında bulundu. Trump konuşmasında İslam dinini "dünyanın büyük dinlerinden biri" olarak niteledi.

"Kötünün karşısında kayıtsız mı kalacağız?" sorusunu soran Trump, terörle savaşmanın, "masum Müslümanlar’ın öldürülmesine, kadınların baskı altına alınmasına, Yahudilere yönelik zulümlere. Hıristiyanlar’ın katledilmesine karşı birlikte durulması anlamına geldiğini" kaydetti. Trump, "Dini liderler kesinlikle şu mesajı vermeli: ‘Barbarlık size hiçbir görkem getirmez. Kötüye hürmet size itibar kazandırmaz’" diye konuştu.

"TERÖRİSTLERİ KUTSAL TOPRAKLARINIZDAN DEFEDİN"

Terör saldırılarına kurban gidenlerin ezici çoğunluğunun "Arap, Müslüman ve Ortadoğu ülkelerinin masum halkları olduğuna" dikkati çeken Trump, teröristlere karşı koymaya yönelik ortak çabada Amerika’nın desteğe hazır olduğunu ama ana sorumluluğun Müslüman ülkelere düştüğünü vurgulayarak, "Onları kutsal topraklarınızdan, toplumunuzdan, bu dünyadan defedin" çağrısı yaptı.

Trump, "Teröristlerin barınacak bir köşe bulamamalarını sağlamada her ülkeye mutlak bir görev düşüyor" dedi.

"HAYAT TARZIMIZI DAYATMA PEŞİNDE DEĞİLİZ"

Terörizmin boyutlarının sadece ölü sayısıyla değil,"yitirilen hayallerin" sayısıyla ölçülmesi gerektiğini belirten Trump, "Amerika’nın kendi hayat tarzını diğerlerine dayatma peşinde olmayacağını, işbirliği ve güven ruhuyla elini uzatacağını" söyledi. Trump şunları kaydetti:

"Buraya başka insanlara nasıl yaşamaları, ne yapmaları, kim olmaları ya da nasıl ibadet etmeleri gerektiğini söylemeye gelmedik. Bunun yerine, hepimiz için daha iyi bir geleceğin takibi için, paylaşılmış çıkarlar ve değerleri temel alan ortaklık önermek için buradayız. Ne zaman ki bir terörist masum bir insanın canına kıydığında ve Tanrı’nın adını yanlış şekilde ağzına aldığında, bu her dinin mensuplarına bir hakaret oluşturmalı. Terör dünyaya yayıldı. Ama barışa uzanan yol burada, bu kutsal topraklarda başlıyor. Amerika paylaşılmış çıkarlar ve ortak güvenlik hedefi doğrultusunda size desteklemeye hazır."

İRAN'I HEDEF ALDI

Trump, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın "İran’ın cesaretlendirmesiyle, kelimelerle anlatılamayacak kadar korkunç suçlar" işlediğini belirtti, İran’ı bölgede "yıkım ve kaosu" yaymakla suçladı.

İran’ın zengin bir tarih ve kültüre sahip olduğuna değinen Trump, "ancak terör yolunu seçen rejimin en uzun süreli kurbanının İran halkı olduğunu" söyledi.
Dünya genelinde ülkeleri Suriye’deki insani krizi sona erdirmek için çaba göstermeye çağıran Trump Türkiye, Ürdün ve Lübnan’ı Suriyeli sığınmacılara kapılarını açtıklarını için takdir ettiğini belirtti.