‘Türk-Amerikan ilişkileri kırılma noktasına çok yakın’
Amerikan İlerleme Merkezi’nde Türkiye uzmanı olan Max Hoffman, Türk-Amerikan ilişkilerinin 'kırılma noktasına' çok yaklaştığını söyledi.
HABER MERKEZİ- Washington’daki düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi’nde (Center for American Progress-CAP) Türkiye uzmanı olan Max Hoffman, Türk-Amerikan ilişkilerinin "kırılma noktasına" çok yaklaştığını söyledi.
Hoffman, CAP’in yeni yayınladığı ve kendisinin de yazarları arasında olduğu Türkiye araştırmasıyla ilgili Amerika’nın Sesi muhabirinin sorularını yanıtladı.
'ERDOĞAN YENİ BİR MİLLİYETÇİLİK OLUŞTURUYOR'
Max Hoffman, hazırladıkları rapor ve ankete göre Türkiye’nin bir milliyetçi dalgadan geçtiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni bir milliyetçilik oluşturmaya çalıştığı sonucuna vardıklarını söyledi.
Hoffman, bu yeni milliyetçiliğin bir boyutunun Batı’ya, özellikle de Amerika ve Avrupa’ya karşı beslenen gerçek düşmanlık duyguları olduğunu kaydetti.
Suriyeli sığınmacılara ve kısmen diğer ülkelerden gelen göçmenlere karşı da bir husumet bulunduğunu ifade eden Hoffman, Türk kamuoyunda dış dünyaya karşı bir güvensizlik ve "kendi başına bağımsız hareket etme" yaklaşımı oluştuğunu söyledi.
AFRİN HAREKATI BELİRLEYİCİ OLACAK
Hoffman bir soru üzerine, Türk-Amerikan ilişkilerinin "kırılma noktasına" çok yakın olduğunu söyledi. Bunun öncelikle Erdoğan’ın elinde olduğunu belirten Hoffman, gelecek süreçte Afrin harekatının gidişatta belirleyici rol oynayacağını kaydetti.
Hoffman, Türk yetkililerin operasyonu Menbiç’e genişletip, Kürtler’in kuzey Suriye’deki etkisini ortadan kaldırmaya çalışması halinde bunun Amerika’yı "bazı çok zor seçeneklere" iteceğini belirtti.
Böyle bir durumun, 1974 Kıbrıs Harekatı ve sonrasındaki silah ambargosundan bu yana ilişkilerde muhtemelen en ciddi kırılmaya neden olacağını dile getiren Hoffman şöyle devam etti: "Bence kesinlikle Amerika’da ve ayrıca Ankara’da bu krizi idare etme, ilişkilerin kurumsal çerçevesini korumaya çalışma konusuna bir ilgi var. Bu sayede gelecekteki bir tarihte, tansiyon düştüğünde, Suriye meselesi bir şekilde ortadan çıktığında, denklemde belki yeni liderler olduğunda Türkiye ve ABD paçaları toplayabilir ve ilişkileri yeniden inşa etmeye başlayabilir. Bu yakın bir zaman olmayacak ama şu anda sorulması gereken soru kuzey Suriye’de ABD ve Türkiye arasında patlak veren krizin kontrol altına alınıp ilişkilerin temelini yeniden inşa etmesine olanak tanıyacağı mı yoksa herşeyi kökünden söküp atacağı mı sorusu. Bence bu tercih de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı."