Alaattin Aktaş: Faiz indirimleri en çok Hazine'yi yaraladı, faiz yükü 1,7 trilyon arttı

Aktaş, 'Ağustos başı itibarıyla yaklaşık 1.7 trilyon lira olan iç borç anapara tutarı ile 2.4 trilyon lira olan faiz tutarı hemen üç beş yıl içinde ödenmeyecek' değerlendirmesi yaptı.

Alaattin Aktaş: Faiz indirimleri en çok Hazine'yi yaraladı, faiz yükü 1,7 trilyon arttı

+GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında, "Merkez Bankası faizinde geçen yıl başlatılan indirim operasyonu yalnızca vatandaşı mı vurdu sanıyorsunuz; bu operasyondan en çok yara alan Hazine oldu. Hazine'nin iç borç anapara yükü son bir yılda 524 milyar artarken, faiz yükü tam 1.7 trilyon lira arttı" dedi.

Aktaş, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu yıl ağustos ayı... Hazine’nin iç borç anapara stoku 1.7 trilyon, bu borç için ödenecek toplam faiz ise 2.4 trilyon lira...

Anapara-faiz dengesi geçen yıl makul ise bu yılkinin tanımı yok. Eğer bu yılki makul ise geçen yıl şahane bir durumdaymışız da fark edememişiz.

İç borcun anaparası bir yılda yüzde 45 oranında 524 milyar lira artarken, bu borcun faiz yükünde ortaya çıkan yüzde 243 oranındaki 1.7 trilyonluk artışı nasıl izah edeceğiz?

Ya da bu artışı izah edebilecek biri var mı?

Artışın niye bu boyutlara vardığı tabii ki belli de önemli olan bunu mantık çerçevesinde izah edebilmek...

Hazine’nin iç borç yükü anlamında nereden nereye geldiği, daha doğrusu savrulduğu ortada. Veriler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait. Hazinecilerin kendilerinin bile tahayyül edemeyecekleri bir duruma gelinmiş.

Düşünsenize, hep borç harç idare etmek zorundasınız; son bir yılda borcunuz 500 lira civarında artmış ama bu borç için ödeyeceğiniz faiz 1.700 lira artış göstermiş. Hiç kendinizi sorgulamaz mısınız, benim borcum 500 lira artarken faiz yüküm niye 1.700 lira arttı, diye...

Bir vatandaş böyle bir borç artışı yaşasa, bir yerde hata yapıyor olmalıyım diye durumunu sorgular.

Bir şirketin borcu böylesine bir değişim gösterse patron önce CEO’yu, sonra muhasebe müdürünü sorgular. Hatta sorgulamanın ötesinde iş akdini sonlandırır.

Peki koskoca Türkiye Cumhuriyeti Hazinesinin iç borç yükü böylesine tuhaf kompozisyon değişikliğine uğrarken bunun sorgulanması gerekmiyor mu?

Bu borcu hiç kimse cebinden ödemeyecek, ödeyemez zaten. Trilyonlarca liralık borçtan söz ediyoruz çünkü.

Bu duruma niye gelindiğinin, iç borcun faiz yükünün niye böyle hızlı bir şekilde artmakta olduğunun hesabını kimse vermeyecek mi?

Ağustos başı itibarıyla yaklaşık 1.7 trilyon lira olan iç borç anapara tutarı ile 2.4 trilyon lira olan faiz tutarı hemen üç beş yıl içinde ödenmeyecek. Ama bu borç öyle torunlarımıza kalacak kadar da uzun vadeli değil. Birkaç kuşak sonrasına kalmayacak bu borç.

Üstelik borç anaparası da sabit değil ki; bir yandan borçlanma da devam edecek. Hem de böylesine yüklü faiz ödemesini döndürebilmek için daha fazla borç alınacak.

Yüklü borç anapara ve faiz ödemesi, bu ödemeleri karşılayabilmek için yeniden borçlanma, bu borçlanma sonucu borç anapara ve faizinin daha da artması...

Yani kedi kuyruğunu yakalamak için dönüp duracak!"

faiz hazine indirim Alaattin Aktaş