Dolar 14,85 TL seviyesinde: Küresel piyasalarda 'merkez bankaları' haftası
+GERÇEK - Küresel piyasalar bu hafta Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra çok sayıda merkez bankası faiz kararını izleyecek. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) perşembe günkü faiz kararının yanında ABD Merkez Bankası (Fed) çarşamba, İngiltere Merkez Bankası (BoE) perşembe, Japonya ve Rusya Merkez Bankası cuma günü kararlarını açıklayacak.
Bankacılar bu hafta Türkiye ABD ve Japonya'nın faiz toplantısının öne çıkacağını Rusya işgalinin Türkiye ekonomisine etkisinin ana gündem maddesi olmaya devam edeceğini belirtiyorlar.
Dolar/TL, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yönelik endişelerle cuma günü 14.9950 seviyesine kadar yükseldi. İşlemciler Merkez Bankası rezervlerinden devam eden döviz satışlarıyla kurun 15 seviyesini aşmadığını belirtirken, daha sonra Rusya'nın görüşmelerde ilerleme açıklması kuru aşağı çekti.
Dolar/TL yeni haftaya 14,85-14,86 seviyesinden başladı. Euro ise haftaya 16,20 TL seviyelerinden başladı.
Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri geçen hafta yüzde 26.82'ye kadar çıkarak tarihi rekora yükseldikten sonra cuma günü son işlemde yüzde 25.71 seviyesindeydi.
Türkiye'nin beş yıllık CDS'leri bu hafta 700 baz puanı aşarak rekor seviyeye yükseldikten sonra dün günü 662/677 baz puandan tamamladı.
Petrol fiyatları, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek için diplomasi çabalarının artması ve piyasaların ABD'de gerçekleşmesi beklenen faiz artırımlarına hazırlanmasıyla geçen hafta görülen kayıpları artırarak 4 doların üzerinde geriledi. Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı yüzde 2,7 düşerek, 110 doların altına geriledi.
Geçen hafta Brent petrol 139 doları aşmıştı.
Tarihi rekor seviyelere ulaşan enerji ithalatının ticaret açığında sert büyümeye yol açmasıyla, Ocakta cari açığın 7,1 milyar dolar ile dört yılın zirvesine ulaşırken beklenirken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından artan enerji ve emtia fiyatları cari dengede fazlaya dönme hedefini zorlaştırıyor.
TÜRKİYE'NİN DOĞALGAZ FATURASI İKİYE KATLANIYOR
Ukrayna'daki savaş ve keskin şekilde tırmanan enerji fiyatları, geçen yıl uygulamaya konulan ve yarattığı kur şoku ile sert enflasyon artışına rağmen vazgeçilmeyen Türkiye'nin yeni ekonomi politikasını çıkılması zor bir yola sokuyor.
Büyüklüğü resmi olarak açıklanmıyor olsa da, Türkiye'nin doğalgaz ithalatının faturasının bu yıl iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor. Bir hükümet yetkilisi ve iki sektör danışmanının verdiği bilgiye göre, geçen yıl yaklaşık 20 milyar dolar olan gaz ithalatı bu yıl 40 milyar dolara veya üzerine çıkabilir.
Doğalgaz ithalatı bu beklenti doğrultusunda gerçekleşirse, geçen yıl kur krizinden sonra başlatılan kur korumalı mevduat (KKM) sisteminde toplanan 22 milyar dolar tutarındaki rezervi neredeyse tamamen tek başına tüketmiş olacak.
Hükümetin bu yıl cari fazla verilereceğine yönelik açıklamalarına rağmen Reuters anketinde yılsonu tahmini 30 milyar dolara ulaştı.
Şirketlerin artan döviz ihtiyacı ve TCMB'nin kamuya döviz satışının etkisiyle piyasalarda döviz bulmakta güçlük yaşanırken; artan taleple döviz mevduatında faizlerin yüzde 0.5-yüzde 1 bandından yüzde 3'e yaklaştı.
Halihazırda yüzde 50'yi aşan ve önümüzdeki aylarda yüzde 70'e doğru yükseleceğine kesin gözüyle bakılan enflasyon ve enerji maliyetlerindeki rekor artış ekonomi politikalarına yönelik en büyük endişe kaynakları.
Merkez Bankası'nın kapsamını yıl başında genişlettiği ve kamunun döviz piyasasında belirleyici olmasında önemli rol oynayan kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) döviz satışı şubat ayında 5.37 milyar dolar ile rekor seviyeye çıktı.
Böylece sadece son dört ayda büyük bölümü BOTAŞ'ın oluşturduğu KİT'lerin döviz talebinin 15.1 milyar doları piyasaya girmeden doğrudan TCMB rezervlerinden karşılanmış oldu.
SÜREKLİ MÜDAHALELİ DALGALI KUR REJİMİ
TCMB, ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş, hem artış yönlü etki eden daha aktif bir kur politikası izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamu kontrolünün daha yoğun olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor.
Ekonomist Mahfi Eğilmez de, son yıllarda Türkiye'nin kura müdahalesi sürekliliğin arttığına dikkat çekerek, Türkiye'de uygulanan kur rejimini "sürekli müdahaleli dalgalı kur rejimi" olarak tanımladı.
Ekonomi yönetiminin bütçe kanalı ile enflasyondaki yükselişi sınırlayıcı adımlar atması bekleniyor. Ancak bunun enflasyondaki tepe noktasını sınırlayıcı sınırlı bir etkisinin olması ve enflasyondaki ilk anlamlı düşüşün ise Kasım 2022'de baz etkisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.
Nitekim haftasonunda bazı sigara fiyatlarına 2 TL artış gelirken süreç enflasyona en az 200-250 baz puan yükseliş olarak yansıyacak.
Piyasalarda ayrıca geçen hafta başlayan ve hükümetin ilk etapta 25 milyar dolar yastık altı altının sisteme kazandırılmasını hedeflediği sistemin işleyişi ve kur korumalı mevduat sisteminin genişletilmesinin etkileri de takip edilecek.