'Hükümet enflasyonla mücadele etmeye yeniden başlarsa bugünleri arayabiliriz'

Dünya gazetesi yazarı Aktaş, 'Şimdiye kadar başımıza ne gelmişse, enflasyonla mücadele adımları yüzünden geldi. Kendi haline bıraksak, enflasyon belki de gerileyecek' dedi.

'Hükümet enflasyonla mücadele etmeye yeniden başlarsa bugünleri arayabiliriz'

+GERÇEK - Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında, "Geçen yılın ilk sekiz ayı... Faiz sabit; enflasyon ve dolar faizle kol kola girmiş gidiyor. Kötünün iyisi bir dönem. Eylülde bir kıvılcım, faiz indirimi başlıyor... Bu indirimle birlikte döviz ve enflasyonun yolu ayrılıyor; sarı bölgeye, yani tehlike bölgesine giriliyor" dedi.

Aktaş, "Hükümet enflasyonla mücadele etmeye yeniden başlarsa durum daha da kritik hale gelebilir ve bugünleri arayabiliriz. Çünkü şimdiye kadar başımıza ne gelmişse, enflasyonla mücadele adımları yüzünden geldi. Kendi haline bıraksak, enflasyon belki de gerileyecek. Enflasyonla mücadelede temel "silahımız" faizi düşürmek ya, şimdi düşünün, önümüzdeki aylarda enflasyonu aşağı çekmek adına yeni faiz indirimleri gündeme gelirse halimiz ne olur? Şimdiye kadar bu adım yüzünden yaşadıklarımızın daha şiddetlilerini yaşamaz mıyız? Örneğin elektrik zammı, örneğin akaryakıt zamları, doğalgaz zamları ve bunların yol açtığı zamlar... Bunlar niye oldu sanıyorsunuz?" sorularını yöneltti.

ŞU ÜÇ ZAM VAR YA, ÜÇ ZAM!

Aktaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hep söyledik, bir kez daha vurgulayalım. Elektrik zammı, değil ocak ayının ya da 2022 yılının, son dönemlerin en büyük zammıdır ve tahribatı da, sonuçları da her kesim için çok ağır olacaktır.

Aynı şekilde doğalgaz zammı hem konutlarda, hem sanayide büyük yıkıma yol açacaktır; ayrıca sanayideki kısıntı ciddi üretim kaybı yaratacaktır.

Dur durak bilmeyen akaryakıt zamları da benzer etkiler doğurmaktadır.

Şimdi bütün bu zamları tümüyle dünyada enerji fiyatlarının artıyor olmasıyla açıklamak ne kadar doğru? Dünyada enerji fiyatlarının tırmanması karşısında bu artışın etkisini hafifletecek adımlar atmak varken tersini yapmışsak, ki yaptık, bizim hiç hatamız yok mu yani?

Geçen yılın eylül ayı; ham petrol fiyatları 70-75 dolar arasında. Gidişat fiyatların artabileceğini gösteriyor. Nitekim bugünlerde ham petrol fiyatı 90 doları aşmış durumda. Şimdi düşünün, bir varil ham petrolü eylüldeki 8.50 dolayındaki kurdan (8.50x70) 595 liraya mal ediyorken, biz ne yaptık; tutup kurun 13.50’ye tırmanmasına yol açacak adımlar attık ve artık bir varil petrolü (13.50x90) 1.215 liraya mal eder duruma geldik. Petrolün varil fiyatına tabii ki etki edemeyiz ama kuru 8.50-9.00 lirada tutsak ve örneğin 9 liradan alım yapsaydık bir varil petrolü (9x90) 810 liraya mal edecektik.

Hadi izah etsenize; bir varil petrolü 810 liraya almak varken, ne uğruna bu tutarı 1.215 liraya çıkardık? Üstelik dolar çok daha yukarıdayken maliyetimiz de aynı şekilde daha yüksekti.

Şimdi tutup gerekçe üretiyoruz; "Ne yapalım, petrol fiyatı arttığı için akaryakıta zam yapmak zorunda kalıyoruz" diye.

Türk parasının değerini düşüren başkaları değil ya!

Doların 8.50-9.00 dolayında kalmasını sağlasak akaryakıta bu kadar zam gelir miydi?

Paramız bu kadar değer yitirmese elektrik fiyatlarına böylesine bir zam yapmak gerekir miydi?

İnsanlar doğalgaz yakmaya korktukları için battaniyelere sarınarak oturmak durumunda kalır mıydı?

Bir varil petrolü 800 lira civarında mal etmek dururken yüzde 50 fazlasına, 1.200 lira civarına mal etme durumuna gelmek, bunun yolunu açmak, bunun zeminini hazırlamak, üstelik bütün bunları ekonomiyi iyileştiriyoruz gerekçesiyle yapmak doğrusu maharet ister."

mücadele Enflasyon gerileme Alaattin Aktaş