İki duayen iktisatçıdan Türkiye ekonomisi analizi: Daralma, iflas, işsizlik

Prof. Dr. Boratav, döviz krizi nedeniyle zincirleme fiyat artışları yaşanacağına dikkat çekti, Prof. Dr. Kuruç, krizin çözümü için sermaye sınıfına varlıklarını dövizle satma önerisi yaptı.

İki duayen iktisatçıdan Türkiye ekonomisi analizi: Daralma, iflas, işsizlik

İktisadın iki duayen ismi Prof. Dr. Korkut Boratav ile Prof. Dr. Bilsay Kuruç, hükümetin ekonomi politika ve uygulamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz hakkında çarpıcı tespitler Prof. Dr. Korkut Boratav ile Prof. Dr. Bilsay Kuruç'tan geldi.

'Hocaların hocası' Boratav, kur yükselişinden dolayı zincirleme fiyat artışlarına hazırlıklı olunması gerektiğini belirtirken, "Kurdaki artış ufak tefek önlemlerle bir yerde dursa bile, artık 6,85’te tutma çabası iflas etti. Son motorin zammı bu zincirleme fiyat artışlarının ilk işareti" dedi.

Kuruç ise Merkez Bankası'nda döviz rezervi kalmadığını bunun için Merkez Bankası'nın özel bankalardan topladığı dolarları kamu bankalarına aktardığını söylüyor.

Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, ekonomi yönetiminin arka kapıdan sermaye hareketlerini kontrole çalıştığına dikkat çeken Prof. Dr. Korkut Boratav, yabancıların TL döviz işlemlerinin kısıtlanmaya çalışıldığını, bankalara aktif rasyosu aracılığıyla kredi zorlaması yapıldığını belirtti.

İki duayen iktisatçıdan Türkiye ekonomisi analizi: Daralma, iflas, işsizlik - Resim : 1

DIŞ BORCUN DÖNDÜRÜLMESİ GEREKİYOR

Bunlar "yarım yamalak" yapıldığı için sonuç alınamayacağını, tam yapılması için de dolarizasyona son verilmesi gerektiğini vurgulayan Boratav, hükümetin ise bunu göze alamayacağını, çünkü dış borcun döndürülmesi gerektiğini kaydetti.

Bu nedenle bankalara fonlama maliyetini yükselterek politika faizinin geciktirildiğini dile getiren Boratav, fonlama ve kredi maliyetlerini yükseltme işlemlerinin de büyük olasılıkla kamu bankalarına direktif verilerek gerçekleştirildiğini bildirdi. Boratav, aylık faizlerin yükselmeye başladığına atıf yaptı.

Çözüm için klasik reçeteyi DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın açıkladığına işaret eden Boratav, şöyle devam etti:

"Babacan’ın açıklaması çok basit: Faizleri enflasyonun üzerine çekeceksin. Bu, en azından politika faizinde yüzde 12 ve daha üstü anlamına geliyor. Bu kredi faizlerine yansıyacak ve aşırı bollaşma frenlenecek. Döviz krizi ise dalgalanmaya bırakılacak. Piyasa koşulları ekonomiyi bir krize sürüklemeye gitmeden önce bir denge oluşturulacak. Ancak Babacan’ın görmediği ya da söylemek istemediği şu: O nokta anormal bir işsizlik ve daralan ekonomi anlamına gelir. 2015’ten beri sürekli bir seçim ortamında ekonomiyi zorlayan iktidar, bunun bedelini ödeyecek, ödüyor. Kurdaki artış ufak tefek önlemlerle bir yerde dursa bile, artık 6.85’te tutma çabası iflas etti. Son motorin zammı bu zincirleme fiyat artışlarının ilk işareti."

MOTORİN ZAMMI ZİNCİRLEME FİYAT ARTIŞININ İŞARETİ

2015’ten bu yana seçimler için iktidarın ekonomiyi zorladığını savunan Boratav kuru 6,85’te tutma çabasının ‘iflas ettiğini’ belirtiyor. ‘Hocaların hocası’ açıklamasına şöyle devam etti:

"Piyasa koşulları ekonomiyi bir krize sürüklemeye gitmeden önce bir denge oluşturulacak. Ancak Babacan'ın görmediği ya da söylemek istemediği şu: O nokta anormal bir işsizlik ve daralan ekonomi anlamına gelir. 2015'ten beri sürekli bir seçim ortamında ekonomiyi zorlayan iktidar, bunun bedelini ödeyecek, ödüyor. Kurdaki artış ufak tefek önlemlerle bir yerde dursa bile, artık 6,85'te tutma çabası iflas etti. Son motorin zammı bu zincirleme fiyat artışlarının ilk işareti."

DOLARİZASYONLA ÇALIŞAN BİR EKONOMİ

Prof. Dr. Bilsay Kuruç ise ekonominin bugünkü duruma gelmesinin merkezinde şirketlerin bulunduğunu belirtti. Firmaların bugün 250 milyar dolar borcu olduğunu ve 20 yıl önce bu borcun 25 milyar dolar olduğunu anımsatan Kuruç, "Demek ki 250 milyar dolara çıkmadan iş yapamıyorlar! Dolarizasyonla çalışan bir ekonomi. Son 20 yılda küreselleşme içinde yavru kapitalizm olma hevesi… Ama bu modelle sorun çözülmez. Bugünkü durumun merkezinde bu var" dedi.

Merkez Bankası’nın sorunlar ile başa çıkamayacak halde olduğunu çünkü döviz rezervlerinin bittiğini vurgulayan Kuruç, "Bugünün krizi, para otoritesi yani Merkez Bankası'nın bu sorunla başa çıkamaz hale gelmesi. Çünkü döviz rezervi bitti. Borç alıyor. Döviz borcu almak zorunda, rezerv diye bunu göstermek zorunda. Böyle bir noktaya geldi" dedi.

ÇIKMAZ ÇEMBER ŞEKLİNDE KAPALI DEVREYE GİRDİLER

Türkiye’de siyaset yapısının dolarizasyonla işlediğini hatırlatan Bilsay Kuruç, bunun, yeni sermaye katmanları ve yandaşlar yarattığını söyledi.

Ancak iktidarın artık bununla başa çıkamadığını, sürekli kredi pompalamak zorunda olduğunu dile getiren Kuruç, şöyle devam etti:

"Kredi için Merkez Bankası’nın rezervleri kullanıldı ama bitti. O zaman özel bankalara yükleniyor. ‘Merkez Bankası’na döviz verin’ diyor. Merkez’e verilen döviz kamu bankalarına aktarılıyor. Onlar bu dövizden yeni krediler yaratıyor. Krediyi alanlar ise dolara dönüyor ve yeniden Merkez’e gidiyor. Çıkmaz çember şeklinde kapalı devreye girdi. Bu gittikçe artan borçlulukla işliyor. Bu ekonomik modelde, bu siyasetle çözüm gelmez."

Kuruç, bundan sonrası için de şu değerlendirmeyi yaptı:

"Büyük olasılıkla daha çok işsizlik ve enflasyon göreceğiz. Çözüm için ise aklıma tek alternatif geliyor: Şirketler, sermaye sınıfı varlıklarını dövizle satsın. Böylece döviz sorunu halledilsin. Bir çatala geldik. Eğer satmazlarsa, onlar döviz yaratma noktasına gitmezse, bankalar daha fazla döviz yaratamazlar. Çünkü onlar dışarıdan borçlanarak Merkez Bankası’na döviz aktarıyorlar. Bugün öyle dönüyor. Ekonomide kaynak, dövizli tasarruf sahiplerinde. Bu da vatandaşlar değil, şirketler. Sahip oldukları döviz varlıklarını zaten vaktiyle özelleştirmeyle aldılar. Kamu varlıkları satıldı, döviz yaratıldı. Şimdi özel varlıkları satılsın döviz yaratılsın."

kriz iktisatçı döviz krizi Prof. Dr. Korkut Boratav